Kısaca İçmimarlık…
Bilir misiniz, içmimarinin tarihsel gelişimi ilk olarak Paleolitik dönemde, ilk insanların, barınma, sığınma, ısınma, yatma, oturma, depolama gibi ihtiyaçlarını, kaya kovuklarında veya mağaralarda, ilkel fakat pratik düzenlemeler ile çözümlemeleriyle başlamıştır. İlk insanların yaptıkları bu çözümlemelerin, denemeye yoluyla veya içgüdüsel olarak ortaya çıktığı düşünülmektedir.
Daha sonra ise kendi inorganik barınma birimlerini kendileri oluşturmaya başlamışlardır. İhtiyaçları arttıkça oluşturdukları bu barınma birimleri de daha karmaşık bir forma evrilmiş, yapılaşma başlamıştır. Önceleri konfor ve estetikten uzak sadece temel ihtiyaçların karşılanması istenirken, Rönesans döneminde ise estetik kaygı, beğeni de devreye girmiştir. 18. yüzyıl sonları ve 19. yüzyılda ise iç mekân uygulamalarının çoğunluğunun ya saraylarda ya da aristokrat ailelerin konutlarında, zenginliklerinin ve statülerinin tezahürleri olarak gösterişli bir şekilde gerçekleştirildiği bilinmektedir.
II. Dünya Savaşı sonrası yeni yapılanma döneminde, pek çok şirket kurulmuştur. Yapılacak işlerin çokluğu ve zamanın azlığı, kurulan yeni şirketlerin belirli konularda uzmanlaşmasını sağlamıştır. Frank Lloyd Wright, Alvar Aalto ve Le Corbusier gibi tasarımcıların da, iç mekân tasarımına önem vermeleri ve bu konuya eğilmeleri, içmimarlığın ayrı bir disiplin olarak algılanmasının temellerini atmıştır. Yirminci yüzyılda gelişen teknoloji ile yeni malzemelerin ortaya çıkması ve zamanın da kısıtlı olması ile, mekânları kullanacak bireylerin eylemsel ve hissel ihtiyaçlarının belirli ilkeler yardımıyla iç mekânlara yansıtılması gerekmiştir. Mekân içinde yer alan malzeme ile detay kavramlarının farklılığı ve çeşitliliği, iç mekân tasarım ve üretim süreçlerinin hızlı işlemesi için içmimarlığa olan ihtiyaç ortaya çıkmıştır. Böylelikle iç mekân tasarımı üzerine uzmanlaşan kişiler için tasarım süreci hızlıca işleyebilecektir.
Peki çokça duyduğumuz “dekorasyon” nedir? “İçmimari” ile aynı mıdır?
Dekorasyon Fransızca’da süsleme anlamına gelmektedir. Dekorasyon ve İçmimari aynı değildir. İçmimari bir disiplindir. İçmimari, tasarım, yapı bilgisi, antropometri, ergonomi, akustik, ısı(termal konfor-ısıtma-soğutma-iklimlendirme vb.), tesisat(elektrik, mekanik), izolasyon, ışık, kültürel ve sanatsal alt yapı bilgisini temelde almış; mekânın insan üzerindeki etkisini, insanın mekân üzerindeki etkisini anlamış, deneyimlemiş; empati ile, malzeme bilgisi ile, donanımlı, nitelikli, işlevsel ve iyi göründüğü gibi iyi de hissettiren mekânları tasarlamaya yetkin içmimarlarca uygulanır. İçmimar olabilmek için ise üniversitelerin 4 yıllık “İçmimarlık” bölümlerinden mezun olmak ve TMMOB İçmimarlar Odası’na kayıtlı olmak şarttır. Dekorasyon yaptığını söyleyen kişilerde ise herhangi bir eğitim durumu aranmadığı gibi; teknik veya kültürel bir bilgi altyapısı da aranmaz. Dekorasyon, iç mekânda yer alan tüm öğelerin kumaş, renk ve malzeme seçimlerinin belirli bir tarzda seçilip uygulanmasına verilen isimdir. Fakat zaman içinde görülmüştür ki, tasarımdan, özgünlükten uzak bu şekilde düzenlenmiş tüm mekânlar birbirine benzemeye başlamıştır. İç mekânlar kimliklerini kaybetmeye başlamıştır. Kullanıcıları bu mekânlara yabancılaşmış ve mekânları sahiplenememişlerdir. İç mekânların yetkin, eğitimli ve bu alanda bilgili ehillerce yapılmamasından mütevellit teknik anlamda da pek çok sorun ortaya çıkmaktadır.
İçmimaride mekân kurgusu, mekânın içinde yer alan bireylerin kimliklerini yansıtacak ve gereksinimlerini karşılayacak şekilde işlevsellikle biçimlendirilmektedir. Birey mekânları, toplu mekânlar ve toplum mekânları olarak ayrılan mekânlar; ihtiyaçlar, fonksiyonlar ve formlar ile tasarlanır. Mekânların formunu ise şekillendiren etkenler ve sınırlandıran etkenler vardır. Şekillendiren etkenlerde görsel denge, özgünlük, düzenlilik, yaratıcılık, estetik, uyumluluk, baskınlık, zıtlık gibi pek çok kavramdan söz edilebilir. Sınırlandıran etkenler ise; mekânın bağlı olduğu mimari yapının ve strüktürün getirdiği sınırlılıklar ile işverenlerin kullanıcı sınırlılıkları ve ekonomik güçleri olarak sayılabilir. Mekânın formu, detayları, donatı elemanları, malzemeleri, aydınlatması bu saydığımız etkenlerle, seçilir ve mekân tasarlanır.
Kısaca İçmimarlık ilk tarihsel dönemlerden bugüne değin var olmuştur. Bilindiği gibi, insanı, insan ihtiyaçlarını merkeze koyan bu disiplin sayesinde, gelişen malzeme ve teknoloji ile de, daha pek çok özgün mekân tasarlanacaktır.
- - - -