İnşaat demirinde fırsatçılık iddiası
Ayata Demir Çelik’ten Süleyman Ayata, son günlerde inşaat demirinde talep, üretim, stok ve fiyat dengesinde ciddi sorunların yaşandığını belirtti.
Dünyayı ve Türkiye’yi kasıp kavuran Koronavirüs salgını, birçok sektörü olumsuz şekilde etkiledi ve etkilemeye devam ediyor. Yaşanan gelişmelerden nasibini alan sektörlerden bir tanesi de demir, çelik ve inşaat sektörü.
FİYATLAR 3 GÜNDE 405 DOLAR’A ÇIKTI
Türkiye’nin de içinden geçmekte olduğu süreçte üretim ve istihdamın hayati önem taşıdığını belirten Ayata Demir Çelik’ten Süleyman Ayata, salgın nedeniyle üretimlerde kısıtlamalara gidildiğini gözlemlediklerini söyledi. Ayata, “Son günlerde inşaat demirinde talep, üretim, stok, fiyat dengesinde ciddi sorun yaşanmaktadır. Üretimin kısılması stokçuluk ve karaborsacılığı beraberinde getirmiş ve maliyetlerin çok üzerinde fiyatlar oluşmuştur. Yurt dışından alınan hurda fiyatları 220 USD/Ton ve altında iken iç piyasada inşaat demiri fiyatları 375 USD/Ton + KDV’den, 3 gün içerisinde 400-405 USD/Ton+KDV seviyesine yükseltilmiştir. Yurtdışı piyasalarında bu seviyelerde bir satış kesinlikle yoktur. Üretim kısılarak iç pazarda bu fırsat oluşturulmuştur” dedi.
AYATA: BAKANLIK İZİN VERMEYECEKTİR
“Etik olmayan ve kanun dışı davranışlardır yaşanıyor” diyen Ayata, “Konunun tarafı olarak Müteahhitler Birliği`nin konunun hassasiyetini dikkate alarak yetkilileri göreve davet etmesi gerekmektedir. Zor günler birlikte ve fedakarlıklar ile aşılmalıdır. Böyle bir zamanda fırsatçılık ve karaborsacılık T.C. Ticaret Bakanlığı`mızın takibine takılacaktır” ifadelerini kullandı.
FIRSATÇILIĞIN ZAMANI DEĞİL
Bu ay içerisinde Amerika iç piyasasındaki hurda fiyatlarında 50-60 USD düşüş beklenmekte olduğunu hatırlatan Süleyman Ayata, “Hurda alıcısı olan Asya piyasalarında sert düşüşler devam etmektedir. Ukrayna`dan tedarik edilen kütük fiyatı Türkiye limanlarına teslim fiyatı 340 USD/Ton. Yurt dışında durum böyle iken iç piyasada inşaat demiri fiyatlarının 380-385 USD/Ton olması makuldür. Bunun üzerindeki fiyatlar yapılan manipülasyon sonucu oluşturulmuştur. İnşaat sektöründeki istihdam dikkate alındığında bu sektörün hayati olduğu aşikardır. Çeşitli sebepler bahane edilerek önce üretimin kısılması ve devamında da stoklama yapılarak malın gizlenmesi karaborsacılık ve kriz fırsatçılığıdır. Halkın ihtiyacı olan malın piyasaya sürülmesi gerekmektedir. Konusu dışında olmasına rağmen bazı kuruluşların solunum cihazı, dezenfektan ve maske ürettiği gibi herkesin sorumluluk bilinci içerisinde hareket ederek taşın altına elini koymasını gerektiren günlerde olduğumuz herkesçe malumdur. Değilse krizden fırsat elde edilecek zaman değildir” diye konuştu.