Yükselen bir meslek: Değerleme Uzmanlığı
Gayrimenkul sektörünün yıldızı parlayan mesleği...
GÜNDEM 20.12.2012, 16:39 20.12.2012, 16:39
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın 20 yılda 7 milyon riskli binayı elden geçirme kararının ardından birçok yeni projeye başlanırken, konut sektöründe değerleme unsuru gittikçe önem kazanmaya başladı. Yapılan yıkımlar ve ardı ardına yükselmeye başlayan yeni gayrimenkul yapılarının bağımsız, tarafsız ve objektif ölçütlere göre değerlemesini yapan şirketlerin de sayısı bu dönemde oldukça artış gösterdi. Değerleme aşamasında bankalarla koordineli bir şekilde çalışarak sektörde kilit rol oynayan uzmanlar, çalışma yöntemlerini ve değişen Bursa’nın geleceğiyle ilgili görüşlerini Konut ve Yapı Gazetesi’yle paylaştılar. Değerlemenin; sınai tesis ekipmanı, antika, takı-mücevher gibi taşınabilir mülklerin yanı sıra boş araziler, bina ve ilgili diğer hak ve faydalar gibi taşınmaz mülkler için yapıldığını belirten değerleme uzmanları, meslekte ilgili merak edilenler hakkında detaylı bilgiler verdi.
“SPESİFİK PROJELER KENTİN DEĞERİNİ ARTIRIYOR”
Vakıf Gayrimenkul Değerleme İstanbul Pazarlama Müdürü Abdurrahman Tığ, değerleme uzmanlarının hazırladıkları raporlarla, karar verme konumundaki kişi-kurum ve kuruluşların mağdur edilmemesi, ekonomik dengelerin korunması ve risklerin minimize edilmesini hedeflediğini belirtti. Tığ, değerleme uzmanlarının mesleki yetkinlik, mesleki standartlara bağlılık, bağımsızlık ve tarafsızlık, objektif yaklaşım, gizlilik ve sır saklama gibi niteliklerinin yanı sıra, çıkar çatışmasına sebebiyet vermemek için azami özeni göstermesi gerektiğini anlattı. Kentsel dönüşüm konusunda da açıklamalar yapan Tığ, “Bursa uzun yıllardır Batı’ya doğru büyüme gösteren bir kent. Bu yönelişin daha uzun yıllar devam edeceği beklentisi hâkim. Farklı bölgelerde geliştirilen spesifik projeler kentin Batı eksenindeki gelişmeyi kırmasa da ilgili bölgenin değerlerini değiştirdiği bir gerçektir. Kentsel dönüşüm çalışmalarının seyri de bu gelişimi etkileyecek bir faktör olarak karşımıza çıkmaktadır” dedi. Vakıf Gayrimenkul Değerleme olarak sektörün ilk şirketi olduklarının altını çizen Tığ, “Değerleme sektörünün önemi önümüzdeki dönemlerde daha iyi anlaşılacaktır” diye konuştu.
SEKTÖR GÖZ ARDI EDİLEMEZ BÜYÜKLÜKTE
Lisanslı Değerleme Şirketleri Birliği Derneği’nin kurucu üyelerinden Reel Gayrimenkul Değerleme A.Ş.’nin Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ali Yertut ise, gayrimenkul piyasalarının iktisadi zincir içerisinde önemli ve büyük bir sektör olduğunu ifade etti. Yertut, “Taşınmaz değerlemesi gayrimenkul sektöründe yer alan bütün elemanlar için önemi göz ardı edilemeyecek bir büyüklüktedir” diye konuştu. Tüm dünyada modern değerleme çalışmalarında genelde üç değişik metodun kullanıldığına vurgu yapan Yertut, “Bunlar; maliyet yaklaşımı, emsal karşılaştırma yaklaşımı ve gelir indirgeme yaklaşımıdır” dedi.
İZMİR, MUDANYA VE İSTANBUL YOLU PARLIYOR
Bursa’da taşınmaz değerlemesinin ağırlıklı olarak konut üzerinde yoğunlaşmış olmasına rağmen çok sayıda farklı büyüklük ve niteliklere sahip sanayi tesisleri için de yapıldığını belirten Ali Yertut, “Türkiye'nin en çok göç alan illerinden biri olan Bursa, İzmir yönüne doğru genişliyor. Bursa'nın gayrimenkul açısından son dönemde yıldızı parlayan bölgeleri olarak Ertuğrulkent, Özlüce, Mudanya yolu, Bademli, Hasköy, Balat, Göynüklü ve Aydınpınar gösteriliyor. Bunun dışında Kestel ve Gürsu ilçeleri, Kayapa beldesi ve Yörükali Köyü ise daha çok minimum fiyatlarla sürüm oluşturan bölgeler olarak öne çıkıyor” şeklinde konuştu. Yertut ayrıca Bursa'nın ticari gayrimenkul açısından son dönemde öne çıkan bölgelerini; İzmir Yolu, Mudanya aksı ve İstanbul yolu olarak sıraladı.
ÖNCELİKLİ TERCİHLER SPK LİSANSLI EKSPERLER
Dosay Gayrimenkul’den Değerleme Uzmanı İnşaat Yüksek Mühendisi Serhat Dosay da, değerleme uzmanının tarafsız, etki altında kalmayan, piyasayı iyi takip eden, değerleme yaptığı alandaki ulaşım şartları, sosyal yaşantı için gerekli öğeleri bilen, değerleme çalışması yaptığı taşınmaza ait resmi bilgileri toplayabilen ve bu bilgilere nereden ulaşabileceğini bilen kişi olması gerektiğini söyledi. Sektörde firma ve bankaların tercihinin öncelikli SPK lisanslı eksperler olduğunu vurgulayan Dosay, “Ancak sayı yetersiz. Bu yüzden lisansı olmayan inşaat mühendisi, mimar, şehir ve bölge şehir plancısı, harita mühendisleri de tercih ediliyor. Bu meslekler dışında 4 yıllık üniversite mezunu olan ancak SPK lisansı olmayan gayrimenkul değerleme uzmanları da görev alabiliyor” şeklinde konuştu.
TÜRKİYE’DE 130 LİSANSLI DEĞERLEME ŞİRKETİ VAR
Eksperliğin sürdürülebilir bir meslek olmadığını ancak kazanç olarak yeni mezun bir kişiyi memnun edebilecek bir sektör olduğuna işaret eden Dosay, “Sektörde yoğun rekabet ortamında ücret sıkıntısı var. SPK hizmet ücretleri ile ilgili bir tarife belirleyip firmalar buna uydurulmalı. Çok fazla değerleme firması mevcut. Bursa’da lisansı şirket sayısı 130 civarında. Lisans alıp şirket kurmak kârlı değil, riski fazla. Bankalar zaten ücretin bir kısmını alıyor. Hizmet bankaların tekelinde… Müşteri istediği firmadan hizmeti alıp, bunu bankalara kabul ettirebilirse, hem müşteri hem de hizmeti veren memnun olur” ifadelerini kullandı.
“SPESİFİK PROJELER KENTİN DEĞERİNİ ARTIRIYOR”
Vakıf Gayrimenkul Değerleme İstanbul Pazarlama Müdürü Abdurrahman Tığ, değerleme uzmanlarının hazırladıkları raporlarla, karar verme konumundaki kişi-kurum ve kuruluşların mağdur edilmemesi, ekonomik dengelerin korunması ve risklerin minimize edilmesini hedeflediğini belirtti. Tığ, değerleme uzmanlarının mesleki yetkinlik, mesleki standartlara bağlılık, bağımsızlık ve tarafsızlık, objektif yaklaşım, gizlilik ve sır saklama gibi niteliklerinin yanı sıra, çıkar çatışmasına sebebiyet vermemek için azami özeni göstermesi gerektiğini anlattı. Kentsel dönüşüm konusunda da açıklamalar yapan Tığ, “Bursa uzun yıllardır Batı’ya doğru büyüme gösteren bir kent. Bu yönelişin daha uzun yıllar devam edeceği beklentisi hâkim. Farklı bölgelerde geliştirilen spesifik projeler kentin Batı eksenindeki gelişmeyi kırmasa da ilgili bölgenin değerlerini değiştirdiği bir gerçektir. Kentsel dönüşüm çalışmalarının seyri de bu gelişimi etkileyecek bir faktör olarak karşımıza çıkmaktadır” dedi. Vakıf Gayrimenkul Değerleme olarak sektörün ilk şirketi olduklarının altını çizen Tığ, “Değerleme sektörünün önemi önümüzdeki dönemlerde daha iyi anlaşılacaktır” diye konuştu.
SEKTÖR GÖZ ARDI EDİLEMEZ BÜYÜKLÜKTE
Lisanslı Değerleme Şirketleri Birliği Derneği’nin kurucu üyelerinden Reel Gayrimenkul Değerleme A.Ş.’nin Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ali Yertut ise, gayrimenkul piyasalarının iktisadi zincir içerisinde önemli ve büyük bir sektör olduğunu ifade etti. Yertut, “Taşınmaz değerlemesi gayrimenkul sektöründe yer alan bütün elemanlar için önemi göz ardı edilemeyecek bir büyüklüktedir” diye konuştu. Tüm dünyada modern değerleme çalışmalarında genelde üç değişik metodun kullanıldığına vurgu yapan Yertut, “Bunlar; maliyet yaklaşımı, emsal karşılaştırma yaklaşımı ve gelir indirgeme yaklaşımıdır” dedi.
İZMİR, MUDANYA VE İSTANBUL YOLU PARLIYOR
Bursa’da taşınmaz değerlemesinin ağırlıklı olarak konut üzerinde yoğunlaşmış olmasına rağmen çok sayıda farklı büyüklük ve niteliklere sahip sanayi tesisleri için de yapıldığını belirten Ali Yertut, “Türkiye'nin en çok göç alan illerinden biri olan Bursa, İzmir yönüne doğru genişliyor. Bursa'nın gayrimenkul açısından son dönemde yıldızı parlayan bölgeleri olarak Ertuğrulkent, Özlüce, Mudanya yolu, Bademli, Hasköy, Balat, Göynüklü ve Aydınpınar gösteriliyor. Bunun dışında Kestel ve Gürsu ilçeleri, Kayapa beldesi ve Yörükali Köyü ise daha çok minimum fiyatlarla sürüm oluşturan bölgeler olarak öne çıkıyor” şeklinde konuştu. Yertut ayrıca Bursa'nın ticari gayrimenkul açısından son dönemde öne çıkan bölgelerini; İzmir Yolu, Mudanya aksı ve İstanbul yolu olarak sıraladı.
ÖNCELİKLİ TERCİHLER SPK LİSANSLI EKSPERLER
Dosay Gayrimenkul’den Değerleme Uzmanı İnşaat Yüksek Mühendisi Serhat Dosay da, değerleme uzmanının tarafsız, etki altında kalmayan, piyasayı iyi takip eden, değerleme yaptığı alandaki ulaşım şartları, sosyal yaşantı için gerekli öğeleri bilen, değerleme çalışması yaptığı taşınmaza ait resmi bilgileri toplayabilen ve bu bilgilere nereden ulaşabileceğini bilen kişi olması gerektiğini söyledi. Sektörde firma ve bankaların tercihinin öncelikli SPK lisanslı eksperler olduğunu vurgulayan Dosay, “Ancak sayı yetersiz. Bu yüzden lisansı olmayan inşaat mühendisi, mimar, şehir ve bölge şehir plancısı, harita mühendisleri de tercih ediliyor. Bu meslekler dışında 4 yıllık üniversite mezunu olan ancak SPK lisansı olmayan gayrimenkul değerleme uzmanları da görev alabiliyor” şeklinde konuştu.
TÜRKİYE’DE 130 LİSANSLI DEĞERLEME ŞİRKETİ VAR
Eksperliğin sürdürülebilir bir meslek olmadığını ancak kazanç olarak yeni mezun bir kişiyi memnun edebilecek bir sektör olduğuna işaret eden Dosay, “Sektörde yoğun rekabet ortamında ücret sıkıntısı var. SPK hizmet ücretleri ile ilgili bir tarife belirleyip firmalar buna uydurulmalı. Çok fazla değerleme firması mevcut. Bursa’da lisansı şirket sayısı 130 civarında. Lisans alıp şirket kurmak kârlı değil, riski fazla. Bankalar zaten ücretin bir kısmını alıyor. Hizmet bankaların tekelinde… Müşteri istediği firmadan hizmeti alıp, bunu bankalara kabul ettirebilirse, hem müşteri hem de hizmeti veren memnun olur” ifadelerini kullandı.
Yorum yapabilmek için lütfen üye girişi yapınız!
11°
kapalı
