Yalıtımın yeni oyuncusu : İzobur

Haber: N. Nuri Yavuz

Bursa yalıtım sektörünün yeni oyuncusu, Fatih Arslan ve Ertan Bilici ortaklığındaki İzobur yalıtım, sektöre farklı bir hava ve soluk getirme hedefinde.

Özellikle enerji tasarrufu ve yapı güvenliği için son günlerde önemi giderek anlaşılan yalıtım sektörü en hareketli dönemini yaşarken Bursa yalıtım sektörüne genç, dinamik ve heyecanlı bir ekipten oluşan İzobur Yalıtım, 2013 yılının dokuzuncu ayında giriş yaptı. Henüz sektörde yeni olmalarına rağmen içinde yer aldıkları projeler, sektörde hızlı ama emin adımlarla kat ettikleri mesafe İzobur'un güvenirliliğini artırdı.

Firması ve Bursa yalıtım sektörü hakkında konuşan Ertan Bilici, “Bizimle ilgili piyasada yavaş yavaş bir algı oluşmaya başladı. Biz, bu algıyı toparlamaya çalışıyoruz. Genç, dinamik bir ekip ve genç, dinamik iki yöneticiden oluşan bir firmayız. Bursa’da ilişkilerin iyi, işlerin de güzel olduğu bir piyasadayız. İşler gayet hareketli bir seviyede” dedi.

Sektörde iş sıkıntısının yaşanmadığını ancak global ölçekte yaşanan nakit sıkıntısının piyasada etkisi olduğunu belirten Ertan Bilici, “Kredi faizlerinin artması da ister istemez ticaret hayatını olumsuz etkiliyor. Bu maalesef fiyatlara yansıyacak. Geçiş dönemlerinde insanların buna alışması biraz zor oluyor. Bu atlatılacak ve herkes zamlı fiyatlara alışacak. Bir ay önceki işler 2-3 ay duraksama yaşayacak ama işler toparlandıktan sonra işler yine aktif hale gelecek. Şu anda inşaat sektöründe çok ciddi yatırım var” ifadelerini kullandı.

Bursa’nın yalıtım alanında çok büyük bir pazara sahip olduğunu vurgulayan Bilici, “Bursa sektörümüz ile alakalı çok geniş bir pazar, ancak çoğu kişi bunun farkında değil. Bir proje çıktığı zaman burada 15 kiremit markası varsa 15’i de bunun içinde. İster istemez birbirini kırmak, fiyat politikasını değiştirmek gibi durumlar oluyor. Bizim amacımız bu değil, farklılık yaratmak. Elimizde güçlü firmaların bayilikleri var. Bu bize ve yaptığımız işe güç katıyor” şeklinde konuştu.

İzobur’un yaklaşık 35 kişilik bir personel yapısı olduğunu söyleyen Bilici, konuşmasını “Personel sayımız, projenin büyüklüğüne göre değişiyor. Bizim sigortalı personelimiz aslında devamlı çalışacak. Aldığımız projeye odakladığımız ekip belki 5 ay oradan çıkamıyor. Ben 5 ay içerisinde başka bir proje daha alıyorsam, başka bir ekip götürmek yerine işi bitmiş ve sürekliliği olan personeli oradan oraya kaydırmak daha mantıklı oluyor. Bizdeki sigortalı ekip yükselir ama çok fazla düşmez” sözleriyle sürdürdü.

Ayrıca iş sağlığı ve güvenliği eğitimine önem verdiklerini dile getiren Bilici, şantiye alanında sigortası yapılmamış, iş güvenliği ve iş sağlığı eğitimlerini tamamlamamış personelin olmadığını bu ekiplerin yüksekte çalışabilir eğitimlerinden tutunda tutun da ağır işlerde çalışabilir raporlarına kadar, acil durum eğitimlerine kadar hepsinin düzenli ve eksiksiz yapıldığını dile getirdi. Bilici, bunun alınmış ve alınacak olan işlerde etkisinin büyük olduğunu aynı zamanda işveren olarak sorumluluklarının azaldığını ve en önemlisi olarak çalışan personelin bu eğitimler ile bilinçlendiğinin farkında olduklarını dile getirdi.

Bilici, mantolamada konsept projelerde yer aldıklarını, perde ve temel izolasyonundan çatıya kadar farklı kalemlerde çalışma kabiliyetine sahip bir firma olduklarını söyledi

Firma olarak alternatif alanlarla iş kollarını çeşitlendirdiklerini belirten Fatih Arslan ise, “Biz istedik ki çatının yanında bize farklılık katabilecek bir kalem daha olsun. Biri mantolama oldu, temel su yalıtımları da aslında çatı ile aynı segmentte yürüsün istedik. Temelde tanışıp, işini yapıp da çatısı ile ilgili görüşmek daha avantajlı oluyor. Çünkü inşaatı takip edebilme olanağını sağlamış oluyorsunuz” dedi.

Güven duyulan bir firma imajı oluşturmak istediklerini belirten Arslan, “İşi alabilmek bence ikinci planda. Fiyat çok çok arka planda. Güveni yarattıktan sonra fiyat zaten konuşulup anlaşılabiliyor. Önemli olan, çalışabileceğiniz insanla bir yerden yakalamak. Bizim avantajlarımızdan biri de zaten bu olmuştur. Biz daha kimsenin kapısına gidip bize iş verin demedik” diye konuştu.

Arslan konuşmasını “Biz maliyet analizlerimize çok dikkat ediyoruz.  Bir hata yapıyorsak, bir sonraki projede bu hatayı yapmıyoruz. İşin sonuna gelip oturup incelediğinizde, kar da olsa zarar da olsa bu bize bir ders oluyor aslında. İnsanları yoralım derdinde değiliz. Fiyat kırma noktasında ben rekabetçi değilim.  Bunun bir hakkı ve bedeli var. Hakkım ile işi alabiliyorsam alıyorum. Alamıyorsam, ısrarcı olmamakta fayda var, bu hem diğer markalar adına hem de uygulayıcı firmalar adına avantaj dışına çıkmakta. Bizim en büyük avantajımız, işimizi iyi takip etmemiz. Birimiz şantiyedeysek diğerimiz kesin iş yerindeyiz, birimiz İş yerindeysek diğerimiz kesin şantiyedeyiz. Görev paylaşımımız çok iyi” ifadeleriyle tamamladı.