Sektör temkinli ve umutlu
Son iki yıldır tüm dünyayı etkisi altna alan pandemi 2021 yılında da etisini sürdürdü. Çin'in kapılarını kapatması Türkiye'deki ihracat hacmini yükseltirken, özellikle inşaat sektöründe malazemi temini ve fiyatları konusunda ciddi sıkıntılar yarattı
Son iki yıldır tüm dünyayı etkisini altına alan Covid 19 pandemisi 2021 yılında da etkisini sürdürdü. Çin’in kapılarını kapatması Türkiye’deki ihracat hacmini yükseltirken özellikle inşaat sektöründe malzeme temini ve fiyatları konusunda ciddi sıkıntılar yarattı.
Hal böyle olunca firmaların temel hedefi öncelikle “ayakta kalmak”tı.
Yatırımlar sınırlı tutuldu. Çarklar öz kaynaklar çerçevesinde döndürülmeye çalışıldı.
2022 yılı için sektör temkinli olmakla birlikte umudunu koruyor.
Adil Gökçadır
Gökçadır İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı
Yeni bir yıla çok yaklaştığımız bugünlerde, öncelikle tüm Konut Yapı ailesinin yeni yılını sevgiyle kutlarım. İnşaat sektörü adına yaptığınız tüm çalışmalar için yürekten teşekkür eder, sevdikleriniz ile birlikte sağlık ve başarı dolu nice yeni yıllar dilerim.
2021 yılı sektör ve bizim için uzun bir tatil yılı oldu diyebiliriz. Piyasaların altüst olduğu, fiyat artışlarının önlenemediği, her açıdan kaosun yaşandığı, kimsenin önünü ve arkasını göremediği, neredeyse sektör adına yaşanan en kötü yıl.
Sektörü bu kaosa sürükleyen ekonomik durumun 2022 yılında da devam edeceğini, piyasaların yeniden istikrara kavuşması ve sağlıklı bir düzelme trendine geçilmesinin oldukça uzun bir süre alacağını düşünüyoruz.
Mustafa Andıç
İMSİAD Başkanı
2021 yılı inşaat sektörü açısından zor geçti. Özellikle maliyetlerin sürekli artması sektör temsilcilerini zorladı. Müteahhitler, maliyet yapamaz hale geldi. Dolayısıyla zamları, satış fiyatlarına yansıtamadılar. Kârlılığı geçtik, imalatlar zarar etmeye başladı. Buradaki en büyük zorluk malzeme üreticisi sanayicilerin yoğun olarak yurt dışına ihracat yapması ve yurt dışına ihracat yaptıkları satış fiyatını iç piyasada da uygulamaları. Bu da iç piyasada inşaat malzemeleri fiyatlarının çok fazla artmasına sebep oldu. Ayrıca malzemeye erişim noktasında da sektör zorluk yaşadı. Terminler çok uzadı. O da ciddi bir sıkıntı yarattı. Yine özellikle 2018 yılından sonra çok ciddi usta ve işçi ihracatı yapıldı ülkemizden. İnşaat sektöründe çalışan usta ve işçilerin yurt dışına gitmeleri iç piyasada usta ve işçi açığı oluşturdu. Bu da sektörün zorluklarından biri ve hâlâ sorun devam ediyor.
2022 için; ülkede istikrar olmazsa sektörümüzün toparlanması çok kolay değil. Eğer istikrar olmazsa inşaat sektörü yatırımlarını daraltmaya devam edecek. Arzda azalma olacak. Bu da sonuç olarak vatandaşa yansıyacak. Vatandaş aradığını bulamayacak. Ayrıca sürekli malzeme fiyatlarının yükselmesi gayrimenkul fiyatlarına da yansıyacak. Vatandaşın da alım gücü azalınca gayrimenkule ulaşması daha zor olacak.
O yüzden istikrar istikrar diyoruz. Öncelikle dövizdeki günlük dalgalanmaların durması lazım. Eğer bu durmazsa malzeme fiyatlarındaki artışları dizginlemek mümkün görünmüyor. Ayrıca sektörün başka sorunları da var. Arazi üretimi son derece kısıtlı. Özellikle büyük şehirlerde yeni imarlı alanlar açılmıyor. Açılmayınca da arazi ve arsa stoku hızla azalıyor ve bu konuda da fahiş fiyat artışı söz konusu.
Hem arsa fiyatları hem de malzeme ve işçilik fiyatlarında artışlar olunca sektör yatırım yapamaz ya da çok kısıtlı yatırım yapar. Ama bu çok tehlikeli ve riskli ülke açısından. Çünkü inşaat sektörü, 250’e yakın alt sektörün lokomotifi. İnşaat sektörünün yavaşlaması tüm sektörlerin yavaşlaması ve durması anlamına geliyor. Ayrıca sektör, 4 milyonun üzerinde vasıfsız insanımıza iş kapısı oluyor. Sektör daralırsa istihdam açısından çok daha büyük sorun oluşabilir.,
Muhammet Adiloğlu
Adiloğlu Grup Yönetim Kurulu Başkanı
Geride bırakmaya hazırlandığımız 2021 yılının sektörümüz açısından bir önceki yıla oranla, hem yeni kesilen ruhsat bakımından hem de konut satışı anlamında daha hareketli geçtiğini söyleyebiliriz. Fakat pandemi sonrası ham madde tedarikindeki sıkıntıya bir de 2021’in son çeyreğinde yaşadığımız bu ciddi kur hareketliliği eklenince inşaat ve proje maliyetlendirmesi açısından sektörümüz oldukça zor anlar yaşamıştır.
Şirketimiz açısından ise 2021 yılının olumlu geçtiğini söyleyebiliriz. Ağırlıklı olarak önümüzdeki yıl yapmayı planladığımız "Kentsel Dönüşüm" projeleri için arsa sahipleri ile uzlaşma ve tasarım hazırlıkları yapıp, aynı zamanda 2020 yılında pandeminin etkisi ile iyice durağanlaşan piyasa sonrası ekonomik açıdan toparlanma fırsatı bulmuş olduk.
2021 yılının son çeyreğinde yaşanan kur hareketliliği ve büyüyerek devam eden ham madde tedariki sıkıntıları 2022’nin ilk çeyreği için sektörümüz açısından olumlu bir hava estirmiyor. Ancak, devletimizin açıklamış olduğu ekonomide tam bağımsızlık için, ‘düşük faizli, üretime dayalı yeni ekonomi planına’ göre 2022’nin birinci çeyreğinden itibaren kur ve tedarik sorunu baskısından sektörümüzün kurtulup, toparlanma dönemine geçeceği kanaatindeyim.
Sertaç Karaalp
Alpiş Holding YKB
2020 yılı inşaat sektörü için pandeminin yarattığı olumsuz etkilere rağmen yaz aylarında kamu bankaları tarafından uygulanan % 0,64 lük konut kredisi faiz oranları sayesinde rekor sayılabilecek konut satış rakamları ile kapanmıştı. 2021 yılı ise pandemi etkileri ile karamsar bir ortamda başladı. 2020 yılına nispeten artan konut kredisi faiz oranları ve ilk yarıda dönem dönem tam kapanmalar sektörde yukarı yönlü oluşabilecek ivmelerin önüne geçti. Yaz aylarının başında pandemi önlemlerinin hafifletilmesi ve mevsimsel etkiler ile konut satışlarında artış gözlemlendi. Yılın son aylarına girilirken konut kredilerindeki gevşeme konut satışlarının daha da yukarılara çıkmasını sağlayarak ekim ayı itibariyle bir milyon adetlik psikolojik eşiğin aşılmasını sağladı.
Sektördeki kuruluşların neredeyse tamamı 2021 yılının büyük bölümünü üretimden uzak, yeni proje hazırlıkları ve ekonominin seyrine göre stratejik planlamalar ile geçirdi. Yılın son aylarında ise üreticilerin; konut kredilerindeki aşağı yönlü seyri sayesinde artan tüketici taleplerine cevap verebilmek adına hazırladıkları projelere start verdiklerini gözlemledik. Şirketimiz açısından da 2021 yılı daha yoğun olarak elimizde bulunan arsa stokları üzerine yeni proje hazırlıkları ve sektörde oluşabilecek fırsatları gözlemleyerek geçti. Ayrıca 2021 yılı içerisinde kiracılı olarak elimizde bulunan ticari alanların ve ofislerin tamamının yatırımcı müşterilerimize satışını gerçekleştirdik.
2022 yılında ise; sürekli artan girdi maliyetlerine rağmen, pandemi etkisinin daha da azalması, toparlanma eğilimine giren ekonomi piyasaları ve konut kredilerinde devam eden aşağı yönlü seyrin geçtiğimiz yıl konut alımı yapamayan tüketicileri alım yönünde harekete geçireceğini düşünmekteyim. İnşaat girdi maliyetlerinde, konut kredilerinde ve tapu devir harçlarında oluşabilecek maliyet azalışları tüketicilerin üzerindeki alım zorluklarını azaltarak sektörü 2020 yılındaki satış rakamlarına yaklaştırabileceğini düşünmekteyim.
Alparslan Şenocak
BTSO Yönetim Kurulu Üyesi
İnşaat ve gayrimenkul sektörü salgından en çok etkilenen sektörlerin başında geliyor. Artan maliyetler, döviz kurlarındaki dalgalanma ve yüksek faiz oranları sektörümüzü olumsuz etkiledi. Özellikle salgının ilk aylarında sektörde işler durma noktasına geldi. İnşaat ve gayrimenkul sektörü 2020 yılından itibaren küresel bir risk olan salgından etkilenmiş olmasına rağmen 2021 başı itibariyle toparlanmaya başlamıştır. 2020 yılında genişleyen kredi olanakları ve konut satışları inşaat sektörünü desteklese de sektörümüzün eski ivmesini kazanması için hâlâ zamana ihtiyacı var.
Talep yapısındaki değişimler ile üretim süreçlerinin aksaması karşımıza küresel olarak yaşanan tedarik ve lojistik sorunlarını çıkarmıştır. Bu süreçte özellikle girdi maliyetlerindeki artışlar sektörümüzü zorlayan faktörlerin başında geliyor. Bu yıl toplamda yüzde 45’e yakın bir maliyet artışı yaşandı. Son bir buçuk yıllık dönemde demir-çelikte yüzde 140, çimentoda ise yüzde 100’ler seviyesinde yükselişler yaşandı.
2021 yılı sektör açısından kısa bir değerlendirme yapıldığında; küresel olarak son 100 yıldır görülmeyen bir salgın sürecinin etkileri, satıştan, inşa sistemine, mekânların yapısından, kullanılan malzemeye, tüketici davranışlarından, genel eğilimlere kadar pek çok unsuru köklü bir şekilde değiştirmiştir.
Gelecek yıl sektörümüzde çarkların yeniden hızlanması için işletmelerimizin maliyet yüklerinin hafifletilmesi büyük önem taşımaktadır.
Önümüzdeki süreçte de, inşaat ve konut sektörü büyüyen Türkiye’nin lokomotif sektörlerinden biri olmaya devam edecektir.
Şeref Demir
Akyükselen İnşaat
Yönetim Kurulu Başkan Vekili
Dünya ekonomisi 2020-2021 yıllarını Covid 19 pandemisi endişeleri, korkuları ve aşı haberlerinin etkisinde olumsuz yansımaları yaşayarak geçirdi/geçiriyor. Gelişmekte olan ülkelerde olduğu gibi Türkiye’de de inşaat sektörü büyümede, istihdamda lokomotif konumdadır. 2020 3. çeyrekte çok cazip olan konut kredi faiz oranlarının etkisiyle % 5 büyüme kaydedilse de son çeyrekte % 13 daralma yaşanmıştır. GSYH içindeki payı % 7-8 civarında iken 2020 son çeyrekte % 5 seviyesinde kalmıştır. 2020 yılından gelen likidite bolluğunun yeni projelere başlama, sektöre ivme kazandıracağı beklentisine rağmen konut kredilerindeki yüksek faiz oranı, pandemiden kaynaklanan kısıtlamalar, malzeme fiyatlarındaki astronomik artışlar projelerin başlamasını ötelemiştir. Ekonomik olarak orta gelire sahip, konut piyasasının en yüksek müşteri portföyünü oluşturan kesimin gelirlerinin artan fiyatlar ile orantılı artmamasından kaynaklı, alım gücünün yeterli gelmemesinden dolayı, alım isteği olmasına rağmen talebi ötelemektedir. Satın alma yerine kiralama tercih edilmek zorunda kalınınca yüksek talepten dolayı kira fiyatlarında artışa yol açmaktadır.
2022 yılında şartlar daha uygun noktaya geldiğinde ertelenen talebin de etkisiyle, mevcut imalat kapasitesi ile talebin karşılanması mümkün olmayacaktır. Ülke genelinde 7 milyonu aşkın dönüşüm bekleyen yapının olması oluşacak talebin miktarı konusunda fikir vermektedir.
Firma olarak geleceğe umutla bakıyoruz. Belirsizlikler olsa da ülke ekonomisine katkı sağlamak, istihdam oluşturmak için gerekirse elimizi taşın altına koymaktan kaçınmadan yeni projelere başlamak için var gücümüzle çalışıyoruz. Daha faydalı olmak için yerelde özelikle arsa temini konusunda belediyelerimizden; merkezi yönetimden de malzeme fiyatlarının astronomik artışına çözüm bulunmasını ve konut kredi faiz oranlarının düşürülmesini talep ediyoruz.
Nedim Yılmaz
3d Maket Genel Müdürü
2021 yılı inşaat sektörü için bir hayli zorlu geçti. Faizlerin istenilen seviyede olmaması, dolar-euro kuru ve lojistik problemleri nedeniyle tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de üretim maliyetlerini bir hayli arttırdı. Bunun sonucunda da konut fiyatlarında artışlar yaşandı. Hem fiyatların artması hem faiz oranlarının yüksekliği, alıcıların kararlarında negatif bir etki yarattı. Özellikle orta gelir grubunun ev alması bir hayli zorlaştı. Bunun sonucunda da konut üreticileri yeni proje üretme konusunda çekimser kaldı. Sektörün 2018 2. yarısında girmiş olduğu daralma 2021 yılında da devam etti.
3d Maket olarak 2021 yılı her ne kadar sektör adına problemli geçse de, yıllara dayanan tecrübemiz, farklı alanlardaki atılımlarımız ve yut dışı ihracatlarımız ile bizim için verimli bir yıl oldu diyebilirim. Sektöre rağmen bu yıl ciddi bir büyüme kat ettik.
2022 yılı içerisinde faiz indirimlerinin gelmesi sektörde hareketlilik yaratacaksa da dövizdeki dengelenememe problemi yine bu hareketliliği dizginleyecek gibi. Ekonomi alanında atılan adımlarla birlikte, ekonomik denge sağlanırsa, piyasa da canlanma yaşanacaktır. Bununla birlikte sektör temsilcilerinin yeni yatırımlar yapması, sektördeki yapı stoku problemini de çözmeye yardımcı olacak ve alıcı-satıcı tarafındaki dengeyi sağlayacaktır.
2022’de 3d Maket olarak yaptığımız-yapacağımız yeni yurt dışı bağlantıları sayesinde güzel bir yıl geçirmeyi hedefliyoruz. 2022 yılının sektörümüz ve ülkemiz için hayırlara vesile olması dileğiyle.
Osman Nemli
Bursa Çimento Genel Müdürü
2021 yılı da maalesef bir önceki yıl gibi tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs sürecinin yansımaları ile geçiyor. Sektörümüz açısından ele alırsak, 2020 yılının ikinci yarısında inşaat alanında yaşanan ivme ile iyi başlayan yıl maalesef girdi fiyatlarında oluşan görülmemiş artışlarla beklentilerimizin çok dışına çıktı. Son bir yılda en önemli girdilerimiz olan kömür ve elektrik fiyatlarında büyük oranda artış yaşandı. Hâlâ da bu artışlar sürüyor ve nerelere kadar gideceğini maalesef bilemiyoruz.
Bursa Çimento olarak, her türlü olasılığı göz önüne alarak çalışmalarımıza devam ediyoruz. Güçlü altyapımız sayesinde bu süreci en iyi şekilde yönettiğimizi söyleyebilirim. Her tür inşaata ve inşaat malzemesi üretim tesislerine ürün veriyoruz. İlimizdeki tüm nitelikli üst seviye konut projelerinin birçoğunda Bursa Beton ile birlikte tercih edilen bir markayız. Yurt dışına da kapasitemizin elverdiği oranda ihracat gerçekleştiriyoruz.
Bu veriler ışığında, yılsonu hedeflerimize ulaştık. Bundan sonra da var gücümüzle çalışmaya ve ülkemize katma değer sağlamak için yol almaya devam edeceğiz.
Diğer yandan, 2022 bizim için çok önemli bir yıl. Oldukça önemli bir yatırıma başladık ve 2022’de yeni yatırımımızı hayata geçireceğiz. Avrupa Birliği’nde yürürlükte olan çevre yönetmeliklerinden daha fazlasına uyumlu olan, bu uyumu sağlarken ithal ürünlere bağımlılığımızı daha da azaltan, fabrika içi elleçleme ve taşıma miktarlarını %50’den fazla aşağı çeken, doğal hammadde ve su kullanımını azaltan, dijital dönüşümünü tamamlamış bir fabrika hedefliyoruz.
Murat ÇAKMAKER
BURTİMDER Yön Kur. Başkanı
Pandemi eşliğinde küresel ekonomik kriz ve üzerine Türkiye’deki kriz şoku 2021 yılının özellikle ikinci altı ayının daha zor geçmesine neden oldu. Malzeme üreticilerinin iç pazardan ziyade ihracata yönelmesi, emtia fiyatlarında döviz kuruna ilave yükselişler yaşanması, lojistikte yaşanan sıkıntılar ve inşaatta yeni projelerin zayıf kalması yılın öne çıkan sorun başlıklarıydı diyebiliriz. Bardağın dolu tarafı ise yenileme pazarında yaşanan hareketlilik. Özellikle mekân yenileme ve dekorasyon anlamında artan talep bir nebze olsun sektöre nefes aldırdı. Yine de malzemeye ulaşmada yaşanan sorunlar mevcut işlerin yapılmasını zorlaştırdı. Yeni yıla belirsizlikler ile girdiğimizi söyleyebiliriz, neredeyse hiçbir sektör önünü göremiyor. Kurların öngörülebilir olması, ekonomi yönetiminde güvenin sağlanması ve emtiaya ulaşmada sorunların bertaraf edilmesi ile daha iyi bir yıl geçirebileceğimiz yönünde umudumuzu koruyoruz.
Fatih Şakir
Nazar İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı
Pandeminin küresel etkileri pek çok sektörde olduğu gibi bizim sektörde de bir takım sorunlara yol açtı. Ham madde fiyatlarındaki artışlar, tedarik sorunları, iç piyasanın beslenmeden ihracata yönelinmesi sektörü zorladı. Özellikle satış yaparken fiyat verme konusunda sorun yaşandı. Projeden satan firmalar daha büyük sıkıntı yaşayabiliyor çünkü alınan malzemenin fiyatının 1 günde bile değiştiği bir süreçten geçiyoruz. İnşaatın 2 yılda bittiğini düşünürsek fiyatların bu değişkenliği firmaları zorda bırakabiliyor.
Biz Nazar İnşaat olarak yeni bir projeye başlayacağız, her şeyini hazırladık ancak daha stabil bir ortamın oluşması ve piyasanın oturması için beklemedeyiz. 2022’de bu stabilizasyonun sağlanacağını düşünüyoruz ve uygun ortamı gördüğümüz an yeni projemize başlayacağız.
İbrahim Doğru
Doğru Lift Genel Müdürü
Her anlamda dünyayı büyük bir dönüşüm ve değişime zorlayan pandemi, küresel ekonomide uzun yıllardır görülmeyen ciddi bir daralmaya yol açtı. Ülkemiz de bu global sorundan doğal olarak etkilendi. Bizler de bu süreçten herkes gibi etkilendik ancak ne olursa olsun her şartta üretmeye ve çalışmaya devam ettik. Her yeni yıl, yeni umutlar demektir. 2021 sona ererken iş dünyası olarak pandeminin etkilerinin zayıfladığı ve ticaretin artık tamamen eskiye döndüğü bir yıl umut ediyoruz. Bu duygu ve düşüncelerle şimdiden herkesin yeni yılını Doğru Lift ailesi olarak kutluyor, tüm insanlığa sağlık ve mutluluk diliyoruz.
Cemal Tuna
Tuna Boya YKB
Son 2 yıl dünya genelini etkileyen Covid-19 pandemisinin yoğun etkisinde geçti. Bizler de bu süreçte hem kendimizin hem de sevdiklerimizin sağlığına dikkat etmeye çalışırken bir yandan da işlerimizin bu süreçten en az etkilenmesi için yoğun bir çaba gösterdik. Pandemi ve tüm ekonomik sıkıntılara rağmen ihracat, üretim ve istihdam odaklı çalışmalarımızı sürdürmeye uğraş veriyoruz. Gelecekten ümitliyiz. Bu ümidin motivasyonuyla, şevkle çalışmaya devam ediyor, 2022 yılının tüm dünyaya ve ülkemize hayırlar getirmesini diliyorum.
Cem Kaleli
Numan Kaleli Yönetim Kurulu Başkanı
2021 yılı tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de inşaat malzemeleri sektörü açısından tedarik zincirindeki aksaklıklarla geçti diyebiliriz. Bununla birlikte tüm dünyada yaşanan fiyat artışlarından ülkemiz ve sektörümüz de fazlasıyla nasibini aldı ve almaya da devam ediyor. Sektörün ihracatı ciddi anlamda artarken yurt içinde de malzemeye ulaşmak biraz daha zorlaştı. İç talepte de ciddi bir daralma görülmedi. Hatta fiyat artışları ve ürüne ulaşma zorluğu nedeniyle satın alma eğilimi bir miktar daha da arttı diyebiliriz.
Numan Kaleli A.Ş olarak bizler de bu dönemde hem yeni markalarla bayilik anlaşmaları yaparak portföyümüzü güçlendirdik hem de 2022 yılı ve sonrasında planladığımız büyüme adımlarını yavaş yavaş atmaya başladık. Kısacası 2021 yılı; 2019 ve 2020 yılındaki pandemi şokundan sonra bizler açısından daha iyi bir yıl oldu diyebiliriz.
Önümüzdeki yıl da, 2021 yılındakine benzer bir ticari iklim olacağını öngörüyoruz. 2022 yılı firmamız açısından yatırımlar yılı olacak inşallah. İstanbul Anadolu yakasında ve Eskişehir’de yeni şubeler açarak satış organizasyonumuzu büyütmeyi planlıyoruz. 2021 yılı içerisinde iş birliğine gittiğimiz tedarikçilerimizin ürünlerini de yeni yılda daha organize bir şekilde satarak ciromuzu daha üst seviyelere taşımayı amaçlıyoruz. Bir yandan da 2022 yılında ihracata yönelik daha somut işbirlikleri geliştirme amacıyla çalışmalarımıza hız vermeyi planlıyoruz.
Nurcan Özdemir
EPSA Yalıtım A.Ş.
Yönetim Kurulu Başkanı
2021 yılı pandemiye rağmen bizim açımızdan büyümeyle geçti. İnşaat sektörü hızlıydı. Son aylarda kurdaki yükseliş, konut satış fiyatlarındaki artış ve ham maddeye ulaşmadaki sorunlara rağmen biz EPSA adına yüzde 50’ye yakın büyümeyi başardık. Ancak 16 ülkeye ihracat yapan bir şirket olarak navlun krizi ve lojistik problemlerinden olumsuz etkilendiğimizi belirtmek isterim.
2022’de ise başta ham madde ve arsa olmak üzere inşaat sektöründe maliyetlerin ve buna bağlı olarak satış fiyatlarındaki yükseliş nedeniyle sektörün daralacağını düşünüyorum, yapılan faiz indirimlerinin piyasayı hareketlendirmeye maalesef yeterli gelmediğini gözlemliyoruz. Yeni yılda navlun krizinin çözüleceği ve böylelikle ihracatımızın artacağını düşünüyorum. Halihazırda Türk mallarının kurdaki artış nedeniyle dünya pazarlarında avantajlı olduğu aşikar.
Nur Gül Arslan
İçmimar
Son bir yıl içerisinde gerçekleşen inşaat malzemelerindeki % 65-70’lere ulaşan maliyet artışı ile döviz kurundaki artışlar ve enflasyon-faiz etkileri gibi nedenler ile önünü göremeyen pek çok yatırımcı beklemeyi tercih etmiştir. Düşen alım gücü nedeniyle, inşaat ve dekorasyona talep azalmıştır. Bu bağlamda 2021 yılının pek verimli geçtiğini söyleyemeyiz.
2022 yılında ise sektörün yavaş yavaş tekrar canlanacağını düşünüyorum.
Yahya Sağır
YGBS Easy Life YKB
Ülkemizde ilk vakanın görüldüğü 2020 yılının Mart ayından bu yana hem bireysel hem de firmalar olarak bu süreçten en az hasarla çıkmak için yoğun çaba sarf ettik. Zor bir süreç yaşandı, kısmen yaşanmaya da devam ediyor. Pandeminin gölgesinde geçen süreçte özellikle son dönemde ekonomik olarak da yaşanan bir takım sıkıntılar neticesinde 2021, hatırlamak istemeyeceğimiz bir yıl oldu. Ne olursa olsun hayat devam ediyor, hayat devam ettikçe de umut hep vardır. Öncelikle 2022 yılının tüm insanlığa sağlık ve barış, ülkemize ve hanelerimize bereket getirmesini diliyorum. Bu vesile ile herkesin yeni yılını tebrik ediyorum.
Şirin Rodoplu Şimşek
Mimarlar Odası Bursa Şube Başkanı
2021 yılı pandeminin etkisiyle meslektaşlarımız için zor geçti. Sektörel kriz tüm paydaşlarını olduğu gibi mimarları da fazlasıyla etkiledi. Mevzuatlarda ve yapı denetim uygulamalarındaki değişiklikler de eklenince meslektaşlarımız için yorucu süreçler oldu. Özellikle de belediyeler arası uygulama farklılıkları… Mimarlar Odası Bursa Şubesi olarak Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin koordinatörlüğünde buna çözüm getirmeye çalışıyoruz. Meslektaşlarımızın çalışma alanlarına fazlasıyla müdahale vardı; şantiye şefliği konusu gibi. Farklı disiplinler bizim meslektaşlarımızın çalışma alanlarına dokunmuştu. Onlarla ilgili mücadele verdik, bakanlığa kadar taşıdık konuyu. Belediyelerle işsiz meslektaşlarımıza iş alanı açabilmek bir yandan da kamusal sorumluluğumuzu yerine getirmek için protokol girişimlerimiz oldu. SGK ile gençlerimizi işe hazırlama protokolümüz devam ediyor.
Pandemi sürecinde etkinlik ve eğitimlerle meslektaşlarımızı destekledik. Bu süreçte odamız uygun tedbirlerle birlikte fiziki olarak da hep açıktı hiç kapanmadık. Odamızı, ofisi olmayan meslektaşlarımızın kullanımına açtık. Kent takibini bırakmadık. Şehrin pek çok önemli noktasının kurgulanmasında fikrimizi beyan ettik, bazen de çalıştaylarla, öneri raporlarla katkılarımızı ilettik.
Kadın hakları, hayvan hakları gibi farkındalık projeleri yaptık. Aralık ayı içinde afet kurultayı gerçekleştireceğiz. Bu yıl seller, depremler, yangınlar gibi ülke olarak birçok afet yaşadık. Yapılması gerekenleri gerek Oda gerekse İl Koordinasyon Kurulu (İKK) üzerinden farklı ortam ve çalışmalarla deklare ettik. Şehrin anayasası olan 1/100 binlik Çevre Düzeni Planıyla ilgili görüşümüzü farklı çalışma ortamlarında belirttik, ki konuyu hâlâ daha çalışıyoruz. Üniversitelerimizle çalışmalarımız oldu. Hem akademik anlamda hem öğrenci düzeyinde farklı projelerle bir araya geldik. Staj dönemlerinde destek verdik öğrencilere.
2022 yılında sektörel bir toparlanma umut ediyoruz. Daha verimli, bol kazançlı, işsizlerimizin az olduğu hatta hiç olmadığı, yeni mezunlarımızın daha nitelikli ve verimli ortamlarda çalışabildiği bir yıl olsun.
Cem Bozdağ
CE Mühendislik Genel Müdürü
Pandemi tedbirlerinin gevşediği bir yıl oldu. Şirketleri etkileyen ekonomik çok fazla parametre var ve bu parametlerden bazıları aleyhte olan konulardı. Bu parametrelerle ilgili her şirket gibi bizim de bazı sıkıntılarımız oldu. Buna rağmen yine de 2021 yılını iyi nihayetlendireceğiz gibi görünüyor.
2022 yılıyla ilgili de küresel anlamda çok fazla parametre var. Sadece bizim ülkemizde değil uluslararası alanda da hammadde fiyatları, üretim, ABD- Çin- Avrupa ve bunların arasındaki ekonomik savaşların devam etmesi gibi. Bu değişkenler arasında 2022’nin nasıl geçeceğini tahmin etmek çok zor.
Ben duruma şöyle bakıyorum; her yokuşun bir inişi ve çıkışı vardır. Belli bir süre durağan geçse bile hayat devam ettiği için bu durağanlıktan sonra inişe geçilecektir. Burada stratejik olarak her işletme sahibinin en az riskle yoluna devam edip, yokuş çıkmanın bitip, iniş noktasına gelinceye kadar firmalarını ayakta tutması lazım. Bununla ilgili olarak da sadece Türkiye’deki gelişmeleri takip etmek yeterli olmuyor. Küresel düşünmemiz ve küresel riskleri değerlendirmemiz gerekiyor. Rusya’nın Ukrayna ile bir savaş olma ihtimali var. Çok fazla parametre var.
Kendi şirketim adına konuşmam gerekirse ben kredi kullanmaktan uzak duruyorum. Öz sermayemin belirli bir kısmıyla yatırım ve büyümeye gidiyorum. Öz sermayemin bir kısmını bekletiyorum. Bunu metal yatırımı yaparak bekletiyorum. Büyüme ya da küçülmeyi düşünmüyorum. Riski azaltarak yokuş çıkmamın bitmesini bekliyorum. Yokuştan inişe geçtiğimizde eskisi gibi olacağımızı düşünüyorum tıpkı 2016-2017 dönemi gibi. Ama o zamana kadar ayakta durmamız lazım. Ayakta durmayı başarırsak bir sıkıntı yaşamayız ve para kazanmaya başlarız. Şirketlerimizi iyi yönetmeli, stratejimizi iyi belirlemeli, uluslararası piyasayı doğru takip etmeliyiz. Devletin bu konuda bize destek olması gereken noktalar var.
Mustafa Altın
Makaza Altın İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı
2021 yılına pandemi dolayısıyla ağır şartlar ile başlandı. Yaşanması muhtemel önemli sorunların önüne geçmek adına devletimiz gerekli izinleri vererek sektöre destek oldu ve bu sayede üretim aşamalarında duraksama olmadı. Verilen desteklere rağmen ham madde tedarikinde sıkıntılar yaşandı. Her sektörde olduğu gibi fiyat artışları inşaat sektörünü de etkiledi. Sonucunda ise hedeflenen kârlılık anlamında sektör dışında oluşan algıda düşünüldüğü gibi çok da kârlı bir dönem oluşmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz.
Sektöre ülkemiz genelinde baktığımızda sanayi ve göçün de etkisiyle büyük şehirlerde diğer şehirlere nazaran işlerin daha iyi olduğunu söyleyebiliriz.
İçinde bulunduğumuz ekonomik gelişmeler maliyetlerde ortalama % 150’lik artışa sebep olmuş olsa da şu an nihai müşterilere yansıtılan fiyat artışının müşterilerimiz lehine olarak % 30’larda tutulduğunu söyleyebiliriz. Önümüzdeki süreçte bu maliyet artışlarının devam etmesi halinde bunun kaçınılmaz olarak nihai fiyatlara yansıyacağı gözle görülür bir gerçek. Ülkemizde toplum genelinin ekonomik seviyeleri istenilen düzeyde değil. Asgari ücretlinin durumu vb. sorunlar devam ederken fiyatların bu denli yükselmesi elbette kimsenin istediği, tasvip ettiği bir durum değil.
Sektörde fiyat artışlarının olmaması için girdi maliyetlerinin düşük olması lazım ki satış fiyatları toplum genelinin ulaşabileceği uygun fiyatlarda kalabilsin. Bu görüş ve niyetlere rağmen yaşanan ekonomik gelişmeler dikkate alındığında önümüzdeki yaz ayları başlarında mart-nisandan sonra fiyatlarda ciddi artışlar kaçınılmaz görülmektedir. Bu açıdan baktığımız da ‘’Gayrimenkul almanın tam zamanı‘’ diyoruz.
Ahmet Kaşlıoğlu
Apex Asansör Genel Müdürü
2021 sektörümüz için eğitici bir sene oldu. İş yapış tarzımızdan almamız gereken tedbirlere, malzeme maliyetinden daire satışına kadar her hususta yöntemin ne olması gerektiğini öğretti. 2021 yılı, ciddi hazırlık yapılmadan, gözü kapalı bir işe girilmemesi gerektiğini hatırlattı bize. Çünkü daralan iş hacmiyle birlikte öz kaynaklarımızı zorlamak zorunda kaldık. Eğer artan malzeme maliyetimizle öz kaynaklarımız arasında bağlantıları yapamazsak para kazanalım derken Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olabileceğimizi gördük. Yine cüzi kapora alarak satış yapılamayacağını en az yüzde 60-70 oranında bir miktar alınması gerektiğini gördük. Satın alma, satış ve fiyat belirleme politikalarımızı çok ciddi değerlendirmemiz gerekiyor. Her türlü hatayı giderecek bir ekonomik iklim olmadığı için daha dikkatli davranmak ve çarkları daha yavaş döndürerek iş hayatımıza devam etmeliyiz. Bizi öldürmeyen her sıkıntı bizi güçlendirecektir, bu anlamda 2021 yılının bizi güçlendirdiğini düşünüyorum.
2022 yılında siyasi belirsizlikten dolayı işlerin daha da daralacağını düşünüyorum. Çünkü ev almak insanların hayatında uzun vadeli bir yatırım hatta çoğu insan için hayatının en önemli kararı. Dolayısıyla bu iklimde bu kararı vermekte zorlanıyorlar. Biz de farklı seçenekler sunarak insanların ev almalarını kolaylaştırmaya çalışıyoruz. 2022’de daha ince eleyip sık dokumak gerekecek.
2023 yılından sonra artık siyasi ve ekonomik istikrarla birlikte insanların önlerini görerek, işlerin daha rahatlayacağını düşünüyorum.
Ancak öncelikle bu sıkıntılı zamandan güçlenerek ve hayatta kalarak çıkmamız lazım. İnşaat sektörünün her kademesindeki arkadaşlarımızın masraf kalemlerine hakim olup bunları azaltması, verimliliklerini yükseltmesi ve daha az kaynakla daha çok üretim yapma konusunda kafa yorması gereken bir sene var önümüzde.
Ali Gültekin Baki
Bursa Asansör Sanayicileri Derneği (BURSAD) Başkanı
Dünyayı ve ülkemizi saran covid-19 virüs salgınıyla ekonomik, sağlık ve sosyal olarak sıkıntılı bir süreç yaşadık. Bu durum ülkemizdeki inşaat ve asansör sektöründeki firmalarımızı etkiledi. Özellikle tahsil edilemeyen çekler ve ödenmeyen bakım-revizyon ücretleri ekonomik zorluğun içine soktu. 2019’dan itibaren yavaşlayan inşaat sektörü, düşen konut satışları ekonomiyi olumsuz etkiledi.
Salgının ilk zamanlarında hızlı tüketim malzemeleri dışındaki diğer iş kolları darbeler aldı. Bununla birlikte inşaat alanında ve dolayısıyla asansör sektöründe de yavaşlama yaşandı. Pandeminin ilk zamanlarında tedarik zincirinde büyük aksamalar ve teslimatlarda uzamalar yaşandı.
Bu sürecin tekrar olumlu ivme kazanması için pandeminin yaşattığı atmosferin olumsuzluklarının minimize edilmesi, firmaların bozulan ekonomisinin düzene sokulması gerekmektedir. Bunun için de işimize dört elle sarılıp üretmekten başka çaremiz yok. İşin temel noktası bu, inşaat canlanırsa bununla birlikte asansör sektörü de canlanacak ve firmalarımız rahatlayacaktır.
Her zaman umut vardır ve bizler de bu umut olan yöne yüzümüzü çevirmeliyiz ve 2022 yılında üretmeye ve çalışmaya devam etmeliyiz.