Mimarlardan itiraz var

Şehreküstü Meydanı’na yapılması planlanan üstgeçit yanlış bir proje.

GÜNDEM 13.07.2012, 23:24 13.07.2012, 23:24

Mimarlar Odası Bursa Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Nizamettin Kaya, düzenlediği basın toplantısında Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin Şehreküstü Meydanı’na yapmayı planladığı üst geçidi eleştirdi. Başkan Kaya, “Gelişmiş ülke ve şehirlerin kent merkezlerinde hiçbir şekilde böyle bir üst geçit kavramı yoktur” dedi.

Mimarlar Odası Bursa Şubesi Başkanı Nizamettin Kaya ve Yönetim Kurulu üyeleri, düzenledikleri basın toplantısıyla, kentsel dönüşüm, tarihi Bursa surları ve Şehreküstü meydanı üst geçit projeleri ile ilgili Mimarlar Odası Bursa Şubesi’nin görüşlerini açıkladı.

Basın toplantısında özellikle Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin internet sitesinde halk oylamasına sunduğu Şehreküstü Meydanı üst geçit projesine dikkat çeken Nizamettin Kaya, böyle bir uygulamanın hiçbir gelişmiş ülkenin kent merkezinde olmadığını söyledi.

Ulaşım projelerine geçici çözümler sunan projelere bir yenisinin daha ekleneceğini vurgulayan Başkan Kaya, “Kentimizde birçok yerde üst geçitler gereksiz bir şekilde yapılmıştır. Zorunlu olarak yapılması gereken yerler vardır ama bunlar genellikle çok özel alanlarda yapılmalıdır. Kent merkezlerinde üst geçit kavramı doğru değildir. ” dedi.

DOKUNUN TARİHİ GÖZDEN KAÇIRILIYOR

Basın toplantısında dikkat çekilen diğer bir konu ise Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından Tophane sırtlarından başlatılan sur restorasyonu çalışmaları oldu.

Konunun uzmanlarıyla sur yenileme çalışmalarında yaptıkları incelemeler sonucunda kronolojik bir analizin eksikliğini tespit ettiklerini söyleyen Başkan Kaya, “Bu surlarda yapılan mevcut restorasyon çalışmalarında ve projede bir kronolojik analiz bulunmadığı açık bir şekilde görülmektedir. Dokunun tarihi ile ilgili analitik çalışmalar olmadan yapılan uygulamalar bilimsel restorasyon olmaktan uzaktır ve tarihi izlerin bozulmasına neden olmaktadır. Örneğin duvarın şantiye girişine yakın güney ucunda gizli tuğla hatıllı bir kısım bulunmaktadır. Burada yapılan hatalı derzleme, Orta Bizans dönemine ait gizli tuğla tekniğinin varlığının fark edilmediğini ve bulunan verinin doğru değerlendirilmediğini göstermektedir” diye konuştu.

Sur yenileme projesinin uygulanabilir olması için bir bilimsel kurul oluşturmanın gerekliliğinin altını çizen Mimarlar Odası Bursa Şubesi Başkanı Nizamettin Kaya, mevcut tarihi dokuyla bağdaşmayan uygulamaların durdurulması gerektiğini ayrıca bu tür değerli arkeolojik anıtların onarımlarının, konusunda uzmanlar tarafından yapılması gerektiğini de ifade etti.

YEREL YÖNETİMLER DEVRE DIŞI BIRAKILIYOR

Başkan Nizamettin Kaya, toplantının son kısmında da Cumhurbaşkanı’nın onayından geçerek yasalaşan ve fiili yıkımlarla belli bir süreci başlatılan “Kentsel Dönüşüm” konusuna değindi. Başkan Kaya, bu yasa ile birlikte, ülkedeki tüm yeni yapılaşma ve kentsel dönüşüm uygulamalarının, Başbakanlık ve TOKİ idaresine bağlandığını kaydetti.

“Yeni yasa ile birlikte yerel yönetimler devre dışı bırakılmak isteniyor” diyen Kaya, şunları söyledi:

“Böylece yerel yönetimler, ilgili kurumlar ve toplum katılımı devre dışı bırakılarak mimarlık, şehircilik ve planlama ilkelerine uymayan yeni yerleşim alanları yaratılmak istenmektedir. Geçen günlerde Samsun’da sel sonucu yaşanan ölümlerin TOKİ konutlarında yaşanması yer seçiminin yanlışlığı ve planlama ilkelerine uyulmadan yapılan uygulamanın bir sonucudur.”

Bu yasanın tüm kentlerin mekânsal dokusunu zedeleyeceğini hatırlatan Kaya, “Son dönemde ülkemizde ve kentimizde sıklıkla tartışılan Kentsel Dönüşüm uygulamaları kent mekânında sosyo -ekonomik ayrışmayı çarpıcı bir biçimde artırmakta, kentler tüm kent halkı tarafından dengeli bir şekilde paylaşılan ortak kamusal alanlar olmaktan uzaklaşmakta, nüfusun çeperlere yığılması ve alışveriş merkezlerinin hızla çoğalması ile bir yandan yeni kent merkezleri oluşmakta, diğer yandan geleneksel kent merkezleri boşalarak çöküntü alanlarına dönüşmektedir. Öte yandan, Afet Riski Altındaki Alanlarda Kentsel Dönüşüm Yasası Türkiye’nin tüm kentlerinin mekânsal dokusunu, yaşam örüntüsünü ve kent belleğini oluşturan yaşanmışlıkları tehdit etmektedir” dedi.