Konut sigortasında bilinçlenmeliyiz
Sigortacılardan vatandaşa çağrı
GÜNDEM 23.03.2013, 10:51 23.03.2013, 10:51
1999 depreminden sonra DASK’ın zorunlu hale getirilmesiyle önemi bir kat daha da artan konut sigortasında bilincin henüz oturmadığından yakınan sektör temsilcileri, vatandaşa “Yıllarca çalışıp, büyük emekler verip satın aldığınız evinizi her türlü riske karşı korumalısınız” mesajını verdi.
Konut ve Yapı Gazetesi’nin 14. Sektörel Buluşma’nın konukları, dev sigorta firmalarının bölge müdürleri ve acenteler oldu. Türk halkının konut sigortasına bakışı, mevcut durum ve ileriye yönelik yapılması gerekenlerin masaya yatırıldığı toplantıda, ortak görüş hala ülkemizde konut sigortası bilincinin yerleşmediği fikriydi. Toplantıya Bursa Sigorta Acenteleri Derneği (BURSAD) Başkanı Ünal Mutlu, Liberty Sigorta Bölge Müdürü Ahmet Hoşcan, Groupama Bölge Müdürü Rasim Yılmaz, HDI Sigorta Marmara Bölge Acenteler Pazarlama ve Mali İşler Müdürü Erkan Aydoğdu, Asistan Sigorta Acentesi Zekir Seferler ve sigortacı Mücahit Şahin katıldı. Sektör temsilcileri, “Konutunuzu ve isteğe bağlı olarak içinde yer alan eşyalarınızı yangından hırsızlığa ve su baskınına kadar birçok riske karşı güvence altına almak mümkün” derken, sektörün özeleştirisini yaptı, gelecek kuşaklara sağlıklı bir Türkiye bırakmak için sigorta bilincinin yerleştirilmesi gerektiğini vurguladı. Toplantıda ayrıca kentsel dönüşümün sektöre olan etkileri de tartışıldı.
GÜVENLİ BİR YAŞAM İÇİN SADECE ‘DASK’ YETMEZ
Groupama Sigorta - Rasim Yılmaz
Son günlerde kentsel dönüşümle ilgili ciddi çalışmalar var. Kanun çıktıktan sonra da herkes bir hazırlık içerisinde… Bursa’da kentsel dönüşüm için belirlenen alanlardaki binaların yenilecek olması konut sigortaları ve DASK (Zorunlu Deprem Sigortası) için de artı bir değer sağlayacaktır. Ülkemizde DASK oranı, elektrik ve su aboneliği için zorunlu hale getirilmesinden sonra artış gösterse de halen istenilen seviyede değil. Bu sigortayı geçmişte TOKİ veya bankalar körüklüyordu. Konut sigortalarında da mevcut duruma baktığımızda ağırlıklı olarak bankalar tarafından oluşturulan poliçeler göze çarpıyor. Özel acente veya diğer dağıtım kanallarının satışı ancak ve ancak kişinin kendi talebi üzerine oluyor. Tüketici kendisine önerilmediği sürece ve bunu ihtiyaç olarak görmediğinden durum vahim bir boyutta diyebilirim. Sadece bankaların bunu bastırması konut sigortasının istenilen seviyeye çıkarılması için asla yeterli olmayacaktır. Kentsel dönüşümle kaliteli binalar yükseldikçe risklerin azalması neticesinde poliçe fiyatları düşecektir. Maliyetler aşağı çekilince sayı daha da artacaktır. Sektör trafik ve kasko poliçeleriyle ayakta duruyor. Eskiden 2 saatte bu poliçe kesilirken, şimdi herkes fiyat araştırıyor. Rekabet had safhada! Her acente kendisine hedef koymalı ve ona göre hareket etmelidir. Devlet eğer DASK’ı da konut sigortası içinde bir pakette verilmesini zorunlu tutsaydı, bugün bu sorunları tartışmayacaktık.
BİLİNÇ OLMAZSA SATILMASI ZOR BİR POLİÇE
Mücahit Şahin Sigorta - Mücahit Şahin
Konut sigortalarında primler şu an o kadar düşük ki yıllık 200-250 lira maliyetle evinizi garanti altına alabiliyorsunuz. Konut poliçesi maalesef toplumsal bilinç olmadığından satılması çok zor! Avrupa’da bu bilinç yerleşmiş durumda. Fiyatlarımız gerçekten çok düşük. Kasko ve trafik sigortası acentelere 1000-1500 TL kâr getirirken, bazı acenteler 100 liralık bir kâr için konut poliçelerine gereken önemi vermiyor. Depremle birlikte konut sigortası yapılması şart! DASK tabii ki zorunlu olması nedeniyle daha çok yapılıyor. Konut sigortası beklediğimizin çok çok altında. Marmara Bölgesi en yüksek birinci derece deprem bölgesi belki ama en çok da sigortanın yapıldığı bölge… Bana göre depremden ziyade diğer faktörlerden gelen hasar daha fazla. Biz müşterimize trafiğin yanında konut sigortasını da kesmek istiyoruz ama bu bilinç maalesef bizde de vatandaşta da henüz oturmadı. Zamanla daha iyi durumlara geleceğimize inanıyorum. Zorunlu DASK poliçesi şu an Türkiye’de yüzde 25 civarlarında. Bu rakamın mutlaka yüzde 50-60’ların üzerinde olması lazım. Aslında üstüne düşüldüğü zaman satmak çok zor değil. Farklı kampanyalar da yaparak bu konunun çözümü bulunabilir.
İNSANLARA KONUT SİGORTASINI ANLATMALIYIZ
Liberty Sigorta - Ahmet Hoşcan
Konut sigortası, kasko ve trafik gibi talep edilen değil, talep ettirilen ürünler arasında diyebilirim. İnsanlar ‘bugün kendime bir konut poliçesi yaptırayım’ demezler ancak ‘bugün arabamın trafik poliçesi var’ diyebiliyorlar. Konut sigortasının bir ihtiyaç olduğunu aynı bireysel emeklilikte olduğu gibi müşterilerimize anlatmamız lazım. Yani anlatırken karşı tarafta bir ihtiyaç duygusunu oluşturmak çok önemli. Konut poliçesi satarken detaya girmek zorundasınız. İnsanlara yıllardır verdikleri emeğin bir yangında yok olabileceğini anlatmalıyız. Böylece satış aşamasında ihtiyaç uyandırmak temel felsefemiz olmalıdır. Sektöre gelecek olursak; binalar kentsel dönüşümle birlikte yenileniyor. Sigortacılar için de riskler düşüyor. Hasar riskleri minimize oluyor. Sigortacılar şu an konut sektörüne daha güvenli bakabiliyor. Konut için aslında vatandaş fiyat araştırması da yapmıyor. Acente ne derse vatandaş onu kabul ediyor. Trafikte durum farklı. 5 liranın bile hesabı yapılıyor. Ancak bir müşterinin milyon liralık avizesi varsa sigorta konusunda daha bilinçli oluyor. Firmalar ve acenteler ‘200 liralık poliçeden ne kazanacağım’ dememeli. Belki de 20 yıl poliçesini yenileyecek bir müşteriyi kazanacaksınız. Satış olmasa bile bilgilendirmeye yönelik teklif vermek bu iş için çok önemli hale gelebilir. Bu durumda trafiğin yanında müşteri ‘konut sigortamı da yaptırayım’ diyecektir. Toplumsal bilinci bu anlamda kazandırmalıyız. Bunu tek aktarabilecek kişi direkt sigortacıdır. Güven unsuru olarak görüldüğü için sigortacı müşterisine biraz zaman ayırırsa bunu başarabilir.
CANINIZI VE EMEĞİNİZİ AFETLERE FEDA ETMEYİN
HDI Sigorta - Erkan Aydoğdu
Konut sigortasını ikiye ayırabiliriz. Biri DASK diğeri de DASK’ın dışında kalanlar diye. DASK sadece depreme karşı koruyor. Daha fazla risk taşıyan yangın, sel basması, hırsızlık gibi riskleri konut sigortalarıyla değerlendiriyoruz. Bunların ikisini aslında birleştirerek müşteriye vermek lazım! DASK’a verilen metrekare maliyetleri bellidir. Onun dışında kalanları ayrıca konut sigortası olarak belirliyoruz. Kentsel dönüşüm yapılan yerlerde şuna da dikkat etmek lazım; bu yerler dere yataklarından, fay hatlarından geçiyor mu? Bizler sigortacı olarak buna çok önem veriyoruz. Belki bu afetler her zaman olmuyor ama 30 yılda bir olunca her şeyi alıp götürüyor. Konutlar ve iş yerlerinde bunlara da bakmak şart! Müşteriyi bilinçlendirmek, doğru bir bilgi vermek ve talep yaratmak çok önemli… Şu an evinize elektrik su alıyorsanız DASK zorunlu ama seneye ne olacağı belli değil. Bu nedenle konut sigortası vatandaşa mutlaka anlatılmalıdır. Bunun bir ihtiyaç olduğunu ne zaman kabul edersek, o zaman riskleri minimize ederek ailemizi ve emeğimizi koruyabiliriz.
DÖNÜŞÜM OLAN YERDE POLİÇE SATAMIYORUZ
Asistan Sigorta - Zekir Seferler
Konut sigortası poliçeleri için aslında profesyonel bina yönetimleriyle temas kurmak ve onları bilinçlendirmek öncelikli olmalıdır. Bina yönetiminin sadece aidat toplamaktan ibaret olmadığını, binanın güvenliği açısında DASK poliçelerine önem verilmesi gerektiğini anlatmak lazım. Maalesef bu konu ülkemizin sorunu! Bizde Avrupa Birliği ülkelerine nazaran sigorta bilinci oturmuş değil. İnsanlar sigorta deyince trafik ve kasko akıllarına geliyor. Konut sigortasını es geçiyorlar. 1999 depreminden önce konut sigortaları satışı iyi gidiyordu. Depremden sonra zorunlu konut projeleri başladığından normal konut sigorta poliçeleri durdu. Paket poliçeler de azaldı. İnsanlar DASK’ın ne işe yaradığını da tam olarak bilmiyorlar. DASK’ın da içinde bulunduğu paket poliçeler olması gerekiyordu. Konut sigortalarını en çok tetikleyen unsur bankalar ve TOKİ’dir. Bunların haricinde isteğe bağlı sigorta yaptıranların sayısı çok az. Ülkemizin istatiksel olarak yüzde 2’si 2. derece deprem bölgesi olarak gözüküyor. İnsanlar rakamlar konusunda bilinçli değiller. Yıllık 164 TL prim ödeniyor. Onu da kredi kartına taksit yapabiliyoruz. Kentsel dönüşüm olan yerlerde şu an poliçe kesemiyoruz. İnsanlar nasıl olsa binamız yıkılacak diye poliçe yaptırmıyor. Birçok mahalle yıkılacağından dolayı insanlar konut poliçesi yaptırmaya veya var olanlar yenilemeye yanaşmıyor.
SADECE KONUT DEĞİL İŞ YERLERİ DE ÖNEMLİ
BURSAD Başkanı Ünal Mutlu
Konut ve Yapı Gazetesi’nin 14. Sektörel Buluşma’nın konukları, dev sigorta firmalarının bölge müdürleri ve acenteler oldu. Türk halkının konut sigortasına bakışı, mevcut durum ve ileriye yönelik yapılması gerekenlerin masaya yatırıldığı toplantıda, ortak görüş hala ülkemizde konut sigortası bilincinin yerleşmediği fikriydi. Toplantıya Bursa Sigorta Acenteleri Derneği (BURSAD) Başkanı Ünal Mutlu, Liberty Sigorta Bölge Müdürü Ahmet Hoşcan, Groupama Bölge Müdürü Rasim Yılmaz, HDI Sigorta Marmara Bölge Acenteler Pazarlama ve Mali İşler Müdürü Erkan Aydoğdu, Asistan Sigorta Acentesi Zekir Seferler ve sigortacı Mücahit Şahin katıldı. Sektör temsilcileri, “Konutunuzu ve isteğe bağlı olarak içinde yer alan eşyalarınızı yangından hırsızlığa ve su baskınına kadar birçok riske karşı güvence altına almak mümkün” derken, sektörün özeleştirisini yaptı, gelecek kuşaklara sağlıklı bir Türkiye bırakmak için sigorta bilincinin yerleştirilmesi gerektiğini vurguladı. Toplantıda ayrıca kentsel dönüşümün sektöre olan etkileri de tartışıldı.
GÜVENLİ BİR YAŞAM İÇİN SADECE ‘DASK’ YETMEZ
Groupama Sigorta - Rasim Yılmaz
Son günlerde kentsel dönüşümle ilgili ciddi çalışmalar var. Kanun çıktıktan sonra da herkes bir hazırlık içerisinde… Bursa’da kentsel dönüşüm için belirlenen alanlardaki binaların yenilecek olması konut sigortaları ve DASK (Zorunlu Deprem Sigortası) için de artı bir değer sağlayacaktır. Ülkemizde DASK oranı, elektrik ve su aboneliği için zorunlu hale getirilmesinden sonra artış gösterse de halen istenilen seviyede değil. Bu sigortayı geçmişte TOKİ veya bankalar körüklüyordu. Konut sigortalarında da mevcut duruma baktığımızda ağırlıklı olarak bankalar tarafından oluşturulan poliçeler göze çarpıyor. Özel acente veya diğer dağıtım kanallarının satışı ancak ve ancak kişinin kendi talebi üzerine oluyor. Tüketici kendisine önerilmediği sürece ve bunu ihtiyaç olarak görmediğinden durum vahim bir boyutta diyebilirim. Sadece bankaların bunu bastırması konut sigortasının istenilen seviyeye çıkarılması için asla yeterli olmayacaktır. Kentsel dönüşümle kaliteli binalar yükseldikçe risklerin azalması neticesinde poliçe fiyatları düşecektir. Maliyetler aşağı çekilince sayı daha da artacaktır. Sektör trafik ve kasko poliçeleriyle ayakta duruyor. Eskiden 2 saatte bu poliçe kesilirken, şimdi herkes fiyat araştırıyor. Rekabet had safhada! Her acente kendisine hedef koymalı ve ona göre hareket etmelidir. Devlet eğer DASK’ı da konut sigortası içinde bir pakette verilmesini zorunlu tutsaydı, bugün bu sorunları tartışmayacaktık.
BİLİNÇ OLMAZSA SATILMASI ZOR BİR POLİÇE
Mücahit Şahin Sigorta - Mücahit Şahin
Konut sigortalarında primler şu an o kadar düşük ki yıllık 200-250 lira maliyetle evinizi garanti altına alabiliyorsunuz. Konut poliçesi maalesef toplumsal bilinç olmadığından satılması çok zor! Avrupa’da bu bilinç yerleşmiş durumda. Fiyatlarımız gerçekten çok düşük. Kasko ve trafik sigortası acentelere 1000-1500 TL kâr getirirken, bazı acenteler 100 liralık bir kâr için konut poliçelerine gereken önemi vermiyor. Depremle birlikte konut sigortası yapılması şart! DASK tabii ki zorunlu olması nedeniyle daha çok yapılıyor. Konut sigortası beklediğimizin çok çok altında. Marmara Bölgesi en yüksek birinci derece deprem bölgesi belki ama en çok da sigortanın yapıldığı bölge… Bana göre depremden ziyade diğer faktörlerden gelen hasar daha fazla. Biz müşterimize trafiğin yanında konut sigortasını da kesmek istiyoruz ama bu bilinç maalesef bizde de vatandaşta da henüz oturmadı. Zamanla daha iyi durumlara geleceğimize inanıyorum. Zorunlu DASK poliçesi şu an Türkiye’de yüzde 25 civarlarında. Bu rakamın mutlaka yüzde 50-60’ların üzerinde olması lazım. Aslında üstüne düşüldüğü zaman satmak çok zor değil. Farklı kampanyalar da yaparak bu konunun çözümü bulunabilir.
İNSANLARA KONUT SİGORTASINI ANLATMALIYIZ
Liberty Sigorta - Ahmet Hoşcan
Konut sigortası, kasko ve trafik gibi talep edilen değil, talep ettirilen ürünler arasında diyebilirim. İnsanlar ‘bugün kendime bir konut poliçesi yaptırayım’ demezler ancak ‘bugün arabamın trafik poliçesi var’ diyebiliyorlar. Konut sigortasının bir ihtiyaç olduğunu aynı bireysel emeklilikte olduğu gibi müşterilerimize anlatmamız lazım. Yani anlatırken karşı tarafta bir ihtiyaç duygusunu oluşturmak çok önemli. Konut poliçesi satarken detaya girmek zorundasınız. İnsanlara yıllardır verdikleri emeğin bir yangında yok olabileceğini anlatmalıyız. Böylece satış aşamasında ihtiyaç uyandırmak temel felsefemiz olmalıdır. Sektöre gelecek olursak; binalar kentsel dönüşümle birlikte yenileniyor. Sigortacılar için de riskler düşüyor. Hasar riskleri minimize oluyor. Sigortacılar şu an konut sektörüne daha güvenli bakabiliyor. Konut için aslında vatandaş fiyat araştırması da yapmıyor. Acente ne derse vatandaş onu kabul ediyor. Trafikte durum farklı. 5 liranın bile hesabı yapılıyor. Ancak bir müşterinin milyon liralık avizesi varsa sigorta konusunda daha bilinçli oluyor. Firmalar ve acenteler ‘200 liralık poliçeden ne kazanacağım’ dememeli. Belki de 20 yıl poliçesini yenileyecek bir müşteriyi kazanacaksınız. Satış olmasa bile bilgilendirmeye yönelik teklif vermek bu iş için çok önemli hale gelebilir. Bu durumda trafiğin yanında müşteri ‘konut sigortamı da yaptırayım’ diyecektir. Toplumsal bilinci bu anlamda kazandırmalıyız. Bunu tek aktarabilecek kişi direkt sigortacıdır. Güven unsuru olarak görüldüğü için sigortacı müşterisine biraz zaman ayırırsa bunu başarabilir.
CANINIZI VE EMEĞİNİZİ AFETLERE FEDA ETMEYİN
HDI Sigorta - Erkan Aydoğdu
Konut sigortasını ikiye ayırabiliriz. Biri DASK diğeri de DASK’ın dışında kalanlar diye. DASK sadece depreme karşı koruyor. Daha fazla risk taşıyan yangın, sel basması, hırsızlık gibi riskleri konut sigortalarıyla değerlendiriyoruz. Bunların ikisini aslında birleştirerek müşteriye vermek lazım! DASK’a verilen metrekare maliyetleri bellidir. Onun dışında kalanları ayrıca konut sigortası olarak belirliyoruz. Kentsel dönüşüm yapılan yerlerde şuna da dikkat etmek lazım; bu yerler dere yataklarından, fay hatlarından geçiyor mu? Bizler sigortacı olarak buna çok önem veriyoruz. Belki bu afetler her zaman olmuyor ama 30 yılda bir olunca her şeyi alıp götürüyor. Konutlar ve iş yerlerinde bunlara da bakmak şart! Müşteriyi bilinçlendirmek, doğru bir bilgi vermek ve talep yaratmak çok önemli… Şu an evinize elektrik su alıyorsanız DASK zorunlu ama seneye ne olacağı belli değil. Bu nedenle konut sigortası vatandaşa mutlaka anlatılmalıdır. Bunun bir ihtiyaç olduğunu ne zaman kabul edersek, o zaman riskleri minimize ederek ailemizi ve emeğimizi koruyabiliriz.
DÖNÜŞÜM OLAN YERDE POLİÇE SATAMIYORUZ
Asistan Sigorta - Zekir Seferler
Konut sigortası poliçeleri için aslında profesyonel bina yönetimleriyle temas kurmak ve onları bilinçlendirmek öncelikli olmalıdır. Bina yönetiminin sadece aidat toplamaktan ibaret olmadığını, binanın güvenliği açısında DASK poliçelerine önem verilmesi gerektiğini anlatmak lazım. Maalesef bu konu ülkemizin sorunu! Bizde Avrupa Birliği ülkelerine nazaran sigorta bilinci oturmuş değil. İnsanlar sigorta deyince trafik ve kasko akıllarına geliyor. Konut sigortasını es geçiyorlar. 1999 depreminden önce konut sigortaları satışı iyi gidiyordu. Depremden sonra zorunlu konut projeleri başladığından normal konut sigorta poliçeleri durdu. Paket poliçeler de azaldı. İnsanlar DASK’ın ne işe yaradığını da tam olarak bilmiyorlar. DASK’ın da içinde bulunduğu paket poliçeler olması gerekiyordu. Konut sigortalarını en çok tetikleyen unsur bankalar ve TOKİ’dir. Bunların haricinde isteğe bağlı sigorta yaptıranların sayısı çok az. Ülkemizin istatiksel olarak yüzde 2’si 2. derece deprem bölgesi olarak gözüküyor. İnsanlar rakamlar konusunda bilinçli değiller. Yıllık 164 TL prim ödeniyor. Onu da kredi kartına taksit yapabiliyoruz. Kentsel dönüşüm olan yerlerde şu an poliçe kesemiyoruz. İnsanlar nasıl olsa binamız yıkılacak diye poliçe yaptırmıyor. Birçok mahalle yıkılacağından dolayı insanlar konut poliçesi yaptırmaya veya var olanlar yenilemeye yanaşmıyor.
SADECE KONUT DEĞİL İŞ YERLERİ DE ÖNEMLİ
BURSAD Başkanı Ünal Mutlu
Sigortacılar olarak ilk etapta iş hanı ve site yönetimlerine yönelik çalışmalar yapmamız gerekiyor. İş yerlerinde deprem sigortasına DASK girmiyor. Deprem ve yangın sigortalarını yaptığımız takdirde hem müşteri kazanacak hem de acenteler kazançlı çıkacak. Herkes teklif verebileceği için acenteler daha çok ilgi gösterecek. Müşteri de bunu daha uygun rakamlara elde etmiş olacak. Bugünkü trafik sigortasında olduğu gibi konutta da rekabet böylece artabilir. Türkiye genelinde 17 bin acente var. Bunlardan her biri yılda 20 tane yeni poliçe yapsa sayı git gide artacaktır.
Yorum yapabilmek için lütfen üye girişi yapınız!