"Kentsel dönüşüm 'Yeşil Dönüşüm'le amaca ulaşır"

Türkiye’nin gündeminde tazeliğini koruyan kentsel dönüşüm konusuna farklı bir yaklaşım gösteren Çevre Dostu Yeşil Binalar Derneği Başkanı Haluk Sur, “10 milyona yakın konutunu kentsel dönüşümle yenileyecek olan Türkiye, bu süreçte yeşil binalara yönelmelidir” dedi.



Yeşil binayı yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmiş, doğal ve atık üretmeyen çevre dostu malzemelerin kullanıldığı ekosistemlere duyarlı yapılar olarak açıklayan Haluk Sur, “Amerika’da yapılan bir çalışma, “yeşil” binaların enerji tüketiminde yüzde 24-50, CO2 salımında yüzde 33-39, su tüketiminde yüzde 40 ve atıklarda yüzde 70’e varan bir düşüş sağladığını ortaya koymaktadır. Türkiye’de yeni binaların çevre dostu bina kriterlerine göre inşa edilmesi ve mevcut binaların da bu kriterlere uygun dönüştürülmesi ile hem çevreye etki azalacak hem de büyük oranda tasarruf edilecektir” diye konuştu.



Yeşil bina yatırımlarının maliyetli olduğuna dair yanlış bir düşüncenin hâkim olduğunu söyleyen Sur, “yeşil bina sistemlerinin kullanılmasıyla oluşan maliyet artış oranı sadece yüzde 2’ila yüzde 8 arasındadır. Yeşil binaların maddi açıdan en önemli katkısı işletme maliyetlerinin büyük oranda düşmesidir. Araştırmalar, yapılan ilave yatırımla elde edilecek tasarruf sayesinde, ilave maliyetin binanın kullanım süresi içinde 10 katına varan seviyelerde geri döndüğünü göstermektedir” şeklinde konuştu.



“TÜRKİYE YEŞİL BİNALARA YÖNELMELİDİR”



Türkiye’deki 19 milyona yaklaşan konut stokunun, yüzde 48’inin 35 yaşın üzerinde olduğuna dikkat çeken Sur, “Ülkemiz, yıpranmış konut stoku ve deprem gerçeği sebebiyle büyük çaplı bir kentsel dönüşüm programıyla karşı karşıyadır. 10 milyona yakın konutunu kentsel dönüşümle yenileyecek olan Türkiye bu süreçte yeşil binalara yönelmelidir. Bu hacim, 10 yıl sonra nüfus artışı, bina sayısında artış, kentsel dönüşüm, yeni teknolojilerin ve yan sektörlerin etkisiyle katlanarak artacaktır” şeklinde konuştu.



Dernek olarak yeşil binalar alanındaki araştırmalara ve çalışmalara devam ettiklerini ifade eden Sur, “Bu kapsamda, binaların yeşil bina kriterlerine göre tasarlanarak inşa edilmesi ve sertifika alması için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın desteğini alan derneğimiz ayrıca Enerji Bakanlığı ile görüşme halindedir. Türkiye'de geliştirilecek bu sertifikanın, diğer uluslararası sertifikalara göre en büyük avantajı sertifika gelirinin yurtiçinde kalacak olması ve böylece dışarıya kaynak transferinin engellenmesidir” dedi.



7 BUÇUK MİLYON KONUTA İHTİYAÇ VAR



Türkiye’nin 2023’e kadar toplam 7 buçuk milyon konuta ihtiyaç duyacağına dikkat çeken Sur, konuşmasını şöyle sürdürdü:



“Yeni yapılacak 7,5 milyon konutun yüzde 3'ü bile bu sertifikayı alırsa 2023'e kadar 470 milyon dolarlık enerji ve su tasarrufu elde edilebilecek. Eğer tüm konutlara bu sertifika verilirse o zaman 25,5 milyar dolarlık tasarruf sağlanacak. Binaları yeşil sertifika alabilecek şekilde yapmak için maliyet biraz artsa da projenin sonraki yıllarda sağladığı tasarruf değeri çok daha yüksek. 7,5 milyon konuttan elde edilecek 25,5 milyar dolar 100 megavatlık 250 elektrik santraline bedeldir.”