Geçmişten geleceğe peyzaj mimarlığı
Tüm dünya nisan ayında “Dünya Peyzaj Mimarlığı Ayı”nın kutlanması, peyzaj mimarı Frederick Law Olmsted’in nisan ayında doğması sebebi ile geleneksel hale gelmiştir.
Peki kimdir bu Frederick Law Olmsted ?
Modernizmin ortaya çıkardığı mekanik yaklaşıma tepki olarak ortaya çıkan park hareketinin öncüsü Olmsted, bahçe içinde şehir ve park yol fikrini ortaya atmıştır. Amerika’nın ilk peyzaj mimarıdır. Toplumsal ve politik değere sahip bir peyzaj mimarı olan Olmsted, statü ya da servete bakılmaksızın, herkesin eşit ve hoş karşılandığı bir kent parkına sahip olması gerektiğini savunmuştur. 3382 dönüm alan üzerine kurulu, halka açık bir park olan “Central Park” oluşmadan önce, hastalık saçan ve düzensiz alana sahip bir bataklık iken, şehir halkının nefes alabileceği bir alana dönüşmüştür. Her sene 25 milyondan fazla ziyaretçisi bulunan kent parkında, 120 farklı bitki türü, 26.000’den fazla ağaç, 130 hayvan türü bulunmaktadır. Ayrıca kamu özel ortaklığı arasında yapılan sözleşme kapsamında, kar amacı gütmeyen bir kuruluş oluşturulmuştur ve bu kuruluş parkın bakımlarını yapmaktadır.
Yaşadığımız kente dönüp baktığımızda, Bursa özelinde kaç adet kent parkı vardır? Bu parkların kaç tanesi peyzaj mimarı tarafından yer seçimi başta olmak üzere, planlanmış ve hayata geçirilmiştir ?
Bursa’da bu parkların ziyaretçi sayısına, bitki ve hayvan türlerine ait nitel ve nicel bilgiler saptanıp, planlama yapılmış, önemsenmiş midir ?
Konut, ticaret ve sanayi gibi farklı karakteri olan kentimizde insan sağlığı önemsenip, tampon alanlar (yeşil sistem planları, yeşil kuşak, yeşil örgün vs.) oluşturularak kentin kontrolsüz gelişmesi önlenmiş midir?
Yaşadığımız pandemi süreci, deprem ve iklim krizi gibi tüm afetler bize şunu hatırlatmıştır ki ekolojik verilerden bağımsız coğrafya, iklim, kültürel yaşam biçimi gibi bilimsel verileri göz ardı ederek doğaya rağmen inşa edilen yaşam alanlarının sonucunu acı deneyimler sonucu öğrenmiş olduk.
Uludağ Milli Parkı ekolojik koruma politikalarının eksikliği ve hükümetlerin inisiyatifine bırakılan yaklaşım ile kararlar alınması üzerine yaklaşık 2000 hektarlık alan milli park statüsünden çıkarılma kararı alınmıştır. Bu kararlar, kendine özgü siyasi, kültürel ve sosyal koşulların geçerliliği doğal kaynakların gelecek nesillere adaletli biçimde aktarılmasını engelleyen bir duvar etkisi oluşturmaktadır. Bize geçmişten günümüze korunarak miras bırakılan Uludağ gibi bir milli parkı sermayenin hizmetine sunma kararı alınmıştır. Bu miras, korunarak gelecek nesillere aktarılmalı eşit adil bir yapı içerisinde de koruma kullanma dengesi gözetilerek sürdürülebilir bir yapıya kavuşturulmalıdır. Bunca yaşanan felaketlerden sonra Bursa’nın tüm kent yöneticileri, her canlı için, adil, dengeli ve sağlıklı bir yaşam alanı halka sunmaları asli görevleridir. İnsanoğlunun doğaya hükmetme hedeflerinin, doğayla bir arada yaşama hedeflerine doğru evirildiği, açık yeşil alanların gelişerek değişerek planlanması ve yönetilmesi sağlanmalıdır. Bunun için peyzaj tabanlı şehircilik anlayışına yer verilmelidir. Afetlerle ilgili olarak öncesi, sırası ve sonrası olmak üzere üç temel sürecin doğru yönetilmesi gerekmektedir.
Afet öncesinde peyzaj mimarlarına neden ihtiyacımız var ?
Çevre düzeni planlarında niceliksel ve yersel ölçümlere dayalı peyzaj planları ile küresel iklim değişikliği ve afetlere dirençli kentler oluşturmak adına mavi ve yeşil altyapı sistemlerinin planlanması Peyzaj Mimarları tarafından yapılmalıdır. Kentsel sistemleri regüle eden yeşil alan su ekosistemleri ve karbon yataklarının Peyzaj Mimarları tarafından belirlenmesi gerekmektedir.
Afet sırasında peyzaj mimarlarına neden ihtiyacımız var ?
Nitelikli ve planlı bir açık alan, afetzedelerin hızlı reaksiyon alarak afet alanından transferini kolaylaştıracaktır. Acil toplanma alanlarının yer seçimi, geçici barınma alanlarının yer seçiminden sonra geçici konut kullanıcılarının güvenliği bakımından yağmursuyu ve sediman yöntemi önemlidir. Peyzaj drenaj planlarının hazırlanması gerekliliktir.
Afet sonrasında peyzaj mimarlarına neden ihtiyacımız var ?
İnsanların sığınacakları toplanma alanları, bir süre yaşamlarını sürdürecekleri geçici barınma alanları, insanların tüm gereksinimlerini karşılamaya yönelik yapıları (Wc, banyo, çeşme, ilk yardım üniteleri), telefon ve benzeri alanları, çadır konteyner alanları ve diğer birimler (kuyu, jeneratör, güneş panelleri) ve benzeri içermelidir. Kentimiz toplanma alanı veya afetten daha az zarar görmeyi destekleyecek bir açık alan sistemine sahip değildir. Bu sebeple mevcut kent parkları, mahalle parkları, cep parkları, üniversite kampüsleri, millet bahçeleri, büyük yeşil alana sahip kamu yerleşkeleri, dezavantajlı gruplar dikkate alınarak afetlere hazır hale getirilecek şekilde peyzaj mimarlarının liderliğinde planlanmalıdır.