8 Mart Dünya Kadınlar Günü sebebiyle bu ay gayrimenkul sektöründe kadınlardan bahsetmek istedim ki kişisel düşüncem kadınların sektörümüze çok yakıştığı yönündedir. Erkek egemen gayrimenkul sektöründe bence kadınların çok daha aktif ve çok daha başarılı olmaları sektörümüzün gelişimini ciddi anlamda olumlu etkileyecek bir dinamizme sahiptir. Neticede yıllar içinde gözlemlediğim en önemli konu kadınların bir kere bu sektöre 1-0 önde başladığı yönündedir.
Peki neden önde başlıyorlar? Yeni başlayan bir kadın ve bir erkek danışmanı yan yana koyalım. Erkek danışmanlar öğrenmeden öğrendiklerini sanmak ve buna paralel olarak da hızlıca ego üretme konusunda muazzam potansiyele sahiptirler; 1-2 ayda sektörü öğrenmekle kalmazlar, üstüne yüksek perdeden hayaller kurup kendi kafalarına göre ilerlerken her yaptıklarının doğru olduğuna inanırlar. Kadın danışmanlar ise eğitime ve öğrenmeye çok daha açık oldukları gibi kurallara uyma konusunda da daha istikrarlıdırlar. Haliyle sektörün dinamiklerini erkeklere göre daha hızlı kavramaya başlarlar. Bunun üstüne bir de sosyalleşme ve iletişim konularında da erkeklerden başarılı olduklarından randevu alma ve portföy üretmeye bağlı olarak işleme dönme oranları erkeklere göre daha yüksek olur. Bu durum genellikle ilk yıl içerisinde üç aşağı beş yukarı böyle seyreder.
İlk bir yıl içerisinde hedeflerin çok uzağında kalan erkek ve kadın danışmanlar bu arada elenir. Neticede gayrimenkul sektörü herkesin para kazandığı bir sektör olmadığından buna dayanamayan danışmanların sektör dışına çıkmak dışında bir alternatifi yoktur. Tabi laf olsun diye sektörde para kazanmadan vakit geçirenleri bu kategoriye almıyorum. Onlar canları sıkılana kadar üretkenlikten uzak bir şekilde sektörde takılmaya devam ederler.
Sonrasında durum ne yazık ki değişmeye başlar. İlk yıl içerisinde sistemini oturtmuş ve dinamikleri kavramış hem kadın hem erkek danışmanları bu noktada denklemden çıkarıyorum ki bu çok yüksek bir sayı değildir ama bu grup zaten nereye gittiğini bildiğinden kendini geliştirirken koşar adım hedeflerine yürümeye devam ederler. Geriye elimizde bir yıl sonunda başarılı ve başarı potansiyeli yüksek ancak kendini geliştirmeyi bırakmış kadın danışmanlar ile kısmen başarılı ancak hedeflerine ulaşmak isteyen erkek danışmanlar kalır. İşte kırılım da tam bu noktada ortaya çıkar. Erkek danışmanlar aradaki iletişim eksikliğinden doğan farkı eğitimlerle, kendini geliştirecek faaliyetlerle sektör dinamiklerine daha da sıkı sarılarak kapatmaya başlarlar, çünkü kendilerini bilgi ile donatmaya başlarlar. Neticede sektörde başarılı danışmanlar gayrimenkul değil ilk başta bilgi satmaktadırlar. Bu arada ilk bir yıl güzel bir çıkış yakalayan kadınlar ilk baştaki erkeklerin başına musallat olan egoyu yüklemeye, kısmen kolay portföy alımına bağlı olarak gelen işlemlerin yarattığı yanılsama ile eğitimlerden, rutinlerden ve dinamiklerden uzaklaşmaya kayar. Bir grup ileri giderken diğer grup aynı anda geriye gitmeye başlar ve beklenen karşılaşma 2. Yıl içerisinde gerçekleşir. Erkek danışmanlar kadın danışmanları yakalar ve hızlıca geçip yollarına devam ederken çok ciddi potansiyeli olan kadın danışmanlar ne yazık ki “ben oldum” düşüncesiyle geriye gitmeye devam ederler. Bir süre sonra ise sektörden kopar veya potansiyeli kullanamayan sıradan danışmanlar haline geliverirler.
Velhasıl sonuç olarak gayrimenkul sektörü disiplin, süreç ile birlikte zaman yönetimi ister. Tüm bunları gerçekleştirebilmek ise herkesin harcı değildir. Birinin potansiyelinin olması başarılı olacağını garanti etmezken, potansiyeli yokmuş gibi görünen bir gayrimenkul danışmanın sistemli çalışması halinde yıldızlaşması mümkün olabilir. Zaten bu sebeple benim düşüncem kendini geliştirmeye açık, disiplinli bir kadın danışmanın her zaman biz erkeklerden daha önde olma potansiyelini barındırdığı yönündedir. Bunun örneklerini ise çok net bir şekilde sektörümüzdeki başarılı kadın danışmanlarda görmekteyiz.
Sektörümüzdeki kadın danışmanlarımızın Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun…
