Evinizde kaç hava yastığı var?
Bir kez daha üstelik peş peşe deprem gerçeği ile karşı karşıyayız. Kabul etmemiz ve hazır olmamız gereken iki temel gerçek var. Bunlardan biri, ülke olarak deprem kuşağındayız ve her an bir depreme maruz kalabiliriz, diğeri ise hızla tükenen dünya kaynakları nedeniyle sürdürülebilir bir yaşam modelini benimsemek zorunda olduğumuz. Örneğin deprem gündemi nedeniyle şu an konuşmasak da meteorolojik kuraklık nedeniyle Bursa bu yaz susuz kalma tehlikesi ile karşı karşıya.
Depreme hazırlık; her büyük felaketten sonra gündemimize gelen ancak daha sonra unutarak rafa kaldırdığımız, sanki önemsiz bir gündem maddesi. Oysa ki orta ve uzun vadeli planlarla hareket ederek çözmemiz gereken belki de en önemli konu bu. Dünya Bankası’nın Kahramanmaraş depreminin ülkemize sırf maddi olarak verdiği zarar ile ilgili tahmini 35 milyar dolar civarında. Peki ya kaybettiğimiz canlarımız, onları neyle, neye göre hesaplayacağız? Artık bu gidişe bir dur demeli, sadece düzeltici değil, önleyici faaliyetleri de hızlandırmalı, dayanıklı, çevre dostu yapılarla önce can sonra da mal güvenliğimizi güvence altına almalıyız.
Aslında son yıllara kadar hızlı giden ancak sonra birden bıçak gibi kesilen kentsel dönüşüm ya da kentsel yenileme adına her ne demek istiyorsanız işte, bu çalışmaların ne kadar önemli olduğunun farkında mısınız? Suistimaller oldu mu, yanlış yerlerde yapıldı mı, kötü örnekleri var mı? Tüm bu sorulara evet diyebilirsiniz ama bu dönüşümün gerekliliği gerçeğini yok etmiyor. Ülkemizde bu sürecin sağlıklı bir şekilde ve hızlanarak devam etmesi, kentsel dönüşümün salt bir bina dönüşümü olarak görülmemesi, 20-30 yıl sonra tekrar dönüştürülecek yapılar değil, 100 yıllık yapılar, yaşam alanların inşa edilmesi gerekiyor.
Bugün bir araba alırken artık ABS, ESP ve hava yastığı gibi temel güvenlik donanımlarının standart olduğunu varsayıyor üzerine ilave neler vardır ona bakıyoruz. Ancak ev ya da işyeri alırken parkesine, kapı koluna, musluklarına, mutfak dolaplarına, genişliğine falan bakıyoruz. Oysa bakmamız gereken ilk yerler zemin etüdü, yapı denetim raporu, inşa eden müteahhidin geçmişteki karnesi, kullanılan betonun cinsi, demirin kalınlığı, temelde uygulanan model gibi sizi ve sevdiklerinizi hayatta tutacak konular olması gerektiğini artık fark etmek ve kabul etmek zorundayız.
Lütfen ülke olarak artık deprem kuşağında yaşadığımızı unutmayalım, önlemlerimizi hızla alalım. Bundan sonra imal edeceğimiz binalarımızı doğru zemine, uygun temel modeli uygulayarak, doğru malzeme ve doğru uygulamalar ile yüzyıllarca ayakta kalacak yapılar inşa edelim. Bu vesileyle bir kez daha kaybettiğimiz vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar ve yakınlarına baş sağlığı, geçmiş olsun dileklerimi paylaşmak istiyorum. Ülke olarak el ele, omuz omuza bu felaketin de elbet altında kalkarız ama aynı hataları tekrar tekrar yapmayalım artık lütfen.