Bursa’dan dünyaya açılan marka : 3d Maket

Müzecilik, diorama ve miniatürk projeleri alanlarında da adından övgüyle söz ettiren firmanın kurucusu Nedim Yılmaz, yeni dönemde ihracata ağırlık vererek, bu konuda ülkemizin adını dünyaya duyurmayı amaçladıklarını kaydetti.

*3d görselleştirme ve maket sektörüne nasıl adım attınız? Firmanızın kuruluşundan bahseder misiniz?

3d görselleştirme işine üniversite eğitimim sırasında merak sardım. Mezun olduğum Karadeniz Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü’nde eğitimim sırasında, hazırlık sınıfındayken 3d animasyon filmlerini izledikten sonra bu işin nasıl yapıldığını araştırmaya başladım. Araştırmalarımın sonucunda görselleştirme programları ile ilgili çalışmaya ve kendimi geliştirmeye yöneldim. Daha sonra üniversitemizin bünyesinde bulunan reklam ve pazarlama bölümünde işe başladım ve üniversite eğitimim tamamlanana kadar bu görevi sürdürdüm. Henüz uzaktan erişim çalışma sistemlerinin olmadığı o dönemde bile aynı zamanda İstanbul’da da bir reklam ajansına üç boyutlu animasyonlar üzerine hizmet verdim. Son sınıftayken üç boyutlu yazıcılarla tanıştım. Avrupa Birliği’nden gelen mühendisler, altı ay boyunca üç boyutlu yazıcılarla neler yapabileceğimizi anlattı. Üniversiteden mezun olduktan sonra Bursa’ya döndüm. Ailem uzun yıllar üretimle uğraşmıştır, bunun da verdiği bir etkiyle ve ailemin de desteği ile ‘Neden bu alanda kendi üretimimizi yapmayalım?’ gibi bir fikir oluştu. Bursa’da arkadaşlarımın da yönlendirmesi ile maket yapımı üzerine işletmemizi kurmuş olduk. O dönemde Bursa’daki ikinci maket firması olarak çalışmalarımıza başlamıştık.

*Kaç çalışanınız var, işyerinizden ve ekibinizden biraz bahseder misiniz? Ekibinizde hangi meslek dallarından çalışanlarınız var?

İlk olarak işe 2010 yılında yaklaşık 150 m2 bir işyeri ile başladık. Yıllar içinde büyüyerek, şu an hizmet verdiğimiz işyerimize geldik. Bir atölye ve bir depodan oluşan toplamda 1000 m2’lik işyerimizde hizmet veriyoruz. Beş katlı bir yerimiz ve 16 kişilik ekibimiz var. Ekibimizin içinde mimarlar, inşaat teknikerleri, makine teknikerleri, sanat ve dekorasyon tasarımı bölümlerinde eğitim gören arkadaşlarımız bulunuyor.

*Ürün yelpazeniz arasında neler bulunuyor?

İşe başladığımızda ilk olarak konut maketleri üretiyorduk. Sonrasında reklamasyon ve müzecilik kavramları geliştiği için müze maketleri, dioramalar, canlandırmalar ve aynı zamanda miniatürk park projeleri yapmaya başladık. Bunlardan bir tanesi Bursa’mızdaki Minia BALKANTÜRK Parkı projesiydi. Şu anda da yapımını sürdürdüğümüz bir tane daha miniatürk projemiz ve dönüşümünü gerçekleştirdiğimiz bir projemiz daha var.

*Maketlerin projelere sağladığı faydalar neler?

İnsanoğlu tarihin en başından bu yana mağaralara, çeşitli yerlere çizdikleri resimlerden beridir kendisini çevresine anlatma ihtiyacı duymuş. Aynı insan gibi , şirketlerde de bu istek daha fazla görülüyor. Çünkü reklamını yapmadığınız, pazarlayamadığınız bir ürünü satamazsınız. Konut projelerinde de en önemli pazarlama enstrümanlarından biri makettir. Bir müşteri satış ofisine girdiği anda aslında arka belleğinde konut satın alıp almayacağına karar verir. Bu kararda projenin yapısı ve maketinin olup olmaması çok etkilidir. Biz bu yüzden müteahhitlere satışlarını hızlandırabilmeleri için satış ofislerine maket koymalarını tavsiye ediyoruz.

*Kaliteli ürünler üretmek ve kalite anlayışınızı korumak için kıstaslarınız neler? Bu alanda sizi rakiplerinizden ayıran özellikleriniz neler?

Bizim 16 kişilik bir ekibe sahip olmamız aslında buradan kaliteli işler çıkması için başlı başına bir sebep. Ekibimizde, işin her aşamasında ayrı bir arkadaşımız çalışıyor. Bu arkadaşlarımızın hepsi kendi alanında uzman olduğu için ortaya kaliteli işler çıkıyor. Maketlerimizde dünya standartlarında malzemeler kullanılıyor. Burada birleştirme noktaları da çok önemli. Bizim maketlerimizde çok fazla birleştirme göremezsiniz. ‘Bir milimetre bizim için önemli değil ama iki milimetre bizim için çok önemli’ mottomuzla bu konuya çok dikkat ediyoruz. Aynı zamanda müşterilerimize satış sonrasında da bedelsiz olarak hizmet veriyoruz. Yani biz aslında sadece maket üretip satmıyoruz, hizmet veriyoruz. 3d maket’i sektöründe Türkiye’de belki de ilk beş maket firması arasında gösterilebiliriz. 13 yıldır büyüyerek yolumuza devam etmemiz ve rakiplerimizin dahi yeri geldiğinde bizi övüyor olması, işimizi doğru yaptığımızın bir göstergesi.

*Yalnızca konut projeleri üzerine mi çalışıyorsunuz, farklı çalışmalarınız var mı?

Yaklaşık on yıldır müze tasarımı işleriyle de uğraşıyoruz, 12 şehirde kent müzeleri ya da özel müzeler için maket, dioramalar yaptık. Bu şehirleri ziyaret ettiğimizde eserlerimizi görmek bizi mutlu ediyor. Gelecek nesiller bizim eserlerimizden bir şeyler öğrenebiliyorsa, tarihimizi onlara aktarabiliyorsak ya da diorama ve maketlerde anlatmak istediklerimiz yerine ulaşıyorsa bizim için bu mutluluk kaynağıdır. Yurtdışında da müzelerle alakalı görüşmelerimiz var. İnşallah bu yönde de çalışmalarımıza başlayacağız.

*İhracat üzerine çalışmalarınız var mı?

Pandemiden önce ihracat çalışmalarımıza yoğunluk vermeye başladık. Bu güne kadar Japonya, Tacikistan, Özbekistan, Azerbaycan, Kuzey Irak, Libya, Almanya, Amerika Birleşik Devletleri gibi ülkelere maket ihraç ettik ve ihracatlarımız sürüyor. Katar ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde temsilciliğimiz var. Katar ve Kuveyt gibi körfez ülkelerine de çalışıyoruz. Katar’da körfez ülkelerinin tamamını kapsayan bir temsilcilik açtık. İki yıldır bu bölgede fuarlara gidiyoruz. Muhtemelen Son beş yıldır yurtdışına fuarlara katılan sektörümüzdeki tek maket firmasıyız. Yalnızca Katar’da değil farklı ülkelerde de çalışmalarımız devam ediyor. Örneğin yıl sonunda Suudi Arabistan’da bir fuar var, oraya da katılmayı düşünüyoruz. Türkiye’nin kilogram başı ihracat değeri 1 dolar seviyesinde. Ülkemizin hedefi bunu 4 dolara çıkarmak. Bizim kilogram başı ihracat değerimiz ise 66 dolar seviyesinde. Yani bizim ürettiklerimiz çok katma değerli ürünler. Biz tamamen hizmet satıyoruz ve ülkemizin ekonomisine, ihracatına değer katmaya devam edeceğiz.

*BALKANTÜRKSİAD ve İMSİAD bünyesinde çalışmalarınız olduğunu biliyoruz. Sivil toplum kuruluşları ile çalışmalarınızdan bahseder misiniz?

BALKANTÜRKSİAD’da bu dönem Fatih Şakir’in başkanlığında Yönetim Kurulu üyesi olarak görev yapıyorum. İMSİAD’da da Şeref Demir’in yönetiminde Denetim Kurulu üyesiyim. Aynı zamanda bu derneklerde yurtdışı komisyonlarında da görev alıyorum. STK’larda görev almak kendimizi, yaptığımız işi anlatabilmek, aynı şekilde farklı konulardan bizim de bilgilenebilmemiz açısından çok önemli. STK’lar işletmeciler ve sektörler için çok önemli. Kurulan diyaloglar bizlere yeni kapılar açıyor. Bana kattıkları değer için BALKANTÜRKSİAD ve İMSİAD’a teşekkür ederim.

*Son dönemlerde iş hayatında gündeme oturan dijitalleşme süreci bu işin neresinde? Firma olarak bu konuda hangi çalışmaları yürütüyorsunuz?Son dönemlerde dijitalleşmenin, yapay zekanın ve üç boyutlu modellemelerin ivme kazandığı günümüzde süreç bizi farklı projelere itti. Bunlardan biri de 2024 yılında başlayacağımız ürünlerimizi dijitalleştirme süreci, dijitali fi

*Kısa ve uzun vadede hedefleriniz nelerdir?

Şu anda ülke çapında kendi faaliyet alanımızda ilk beşin içerisindeyiz. Biz artık dünya çapında ilk beş içerisinde yer almak istiyoruz. Dünyada artık herhangi bir ülkeden bir işletmeci maket talep ettiğinde aklına gelen firmalar arasında olmalıyız. Bu zorlu bir hedef, ancak farklı ülkelerde katıldığımız fuarlarda ürünlerimize, işletmemize ve ülkemize olan ilgiyi görmek bize cesaret ve heyecan veriyor. İnşallah çok uzun olmayan bir sürede bu hedefimizi gerçekleştireceğimizi düşünüyoruz.