Anahtar teslim tasarım Motif Yapı’da

Motif Yapı ayrıca dekorasyon konusunda da anahtar teslim projelerle müşterilerini buluşturacak.

İnşaat mühendisi Mehmet Erdoğan bir süre baba mesleği olan müteahhitlikle uğraştıktan sonra 2002 yılında Motif Yapı’yı kurdu.

Mehmet Erdoğan, kendisiyle çalışmaya başlayan kızı mimar Rumeysa Erdoğan ile birlikte Motif Yapı’nın vizyonunu butik mağazacılık olarak belirledi.

Yapı malzemeleri alanında hizmet veren firma, dekorasyon konusunda da anahtar teslim projelerle müşterilerini buluşturacak.

Rumeysa Erdoğan, Motif Yapı’nın gelecek hedefinin Avrupa’ya açılmak olduğunu dile getirirken, ihracat yapan firmalar arasında yer almak istediklerini söylüyor.

Röportaj: Nagihan GÖRKEN

Mehmet bey, öncelikle Motif Yapı’nın ürün gamıyla ilgili olarak bize bilgi verir misiniz? Öne çıkan bir ürününüz var mı?

Seramik, vitrifiye, armatür, banyo ve mutfak dolapları gibi malzeme satışının yanı sıra dekorasyon hizmeti de veriyoruz. Yani malzeme satışı ile uygulama hizmetlerini bir arada yürütüyoruz. Bizim öne çıkan ürün gamımız seramik.

Satışını yaptığınız ürünlerde yerli ve yabancı tercihi ne yönde oluyor?

Dövizin düşük olduğu zamanlarda ithal ürünler geliyordu. Seramik piyasasına öncü olan iki ülke var, İtalya ve İspanya. Özellikle İtalya tasarım ve yeni ürün gamlarıyla hep önde olur. Fakat bizim üretimimizdeki kalitenin ciddi anlamda yükselmesinden sonra yerli ürün dövizin düşük olduğu dönemlerde bile ithal ürünün önünü kesmeye başladı. Kütahya Seramik dijital kaliteli baskısıyla buna öncü olan firmaların başında geliyor. Şu anda ithal ürüne dövizdeki dalgalanmalar nedeniyle talep azaldı. Yerli ürün o açığı kapatmış durumda. Hatta bizim ürünlerimiz İtalya ve İspanya’da satılıyor artık. Kütahya Seramik, İtalya’da mağaza açtı.

Bayiliğini yaptığınız ürünlerinizi sıralar mısınız?

Kütahya Seramik, E.C.A Serel, Franke, S’tina duşakabin, Martat banyo mobilyaları, Boyut çelik kapı.

Pandemi sürecini nasıl geçirdiniz?

Zorlu geçti ve geçmeye de devam ediyor. Zaten pandemiden önce döviz artışından dolayı inşaat piyasasında ciddi bir sıkıntı vardı. Pandemi tuzu biberi oldu. 2020 yılı Ocak-Şubat hatta Mart ayı iyiydi. Ancak pandemi ile gelen kapanma süreci özellikle genel giderlerde bir azalma söz konusu olmadığı için sıkıntı yarattı. Sektörde bunu yaşamayan yok. Öte yandan biz gıda sektörü gibi değiliz. Zaruri bir ürün satmıyoruz. Pandemide insanlar evlerine kimseyi almadı, dekorasyon hizmeti veremedik o dönem. Ancak insanlar evlere kapanınca inşaat malzemeleri açısından en çok satılan ürün boya oldu. Yine bahçe malzemelerinde çapa en çok satılan ürün olarak öne çıktı.

Sektörünüzde mağazalaşma açısından Bursa hangi konumda?

Türkiye’de öncü değiliz ama iyi mağazalar var. Örneğin Kütahya Seramik bunu desteklemek için Bursa’da info mağazası açtı.

Motif Yapı’nın gelecek hedefleri nedir?

Öngörülmüş bir yatırım planımız yok. Öte yandan butik mağazacılık yapmak istiyoruz. Böyle bir vizyon belirledik.

Butik mağazacılık hedefinizi biraz açabilir miyiz?

Tasarımından uygulamasına kadar anahtar teslim projeler yapmak istiyoruz. Toplumlar değiştikçe bakış açıları da değişiyor. Son dönemde insanlar dekorasyon konusunda tek tek firmalarla çalışmak yerine tüm evi tek bir firmaya vermek istiyor. Tasarımından uygulamasına kadar olan süreçleri de maliyet dahil görmek istiyorlar. Bu iş profesyonellerin çalıştığı bir alan. Bunun bir diğer avantajı da hesaplı olması ve projeyle ilgili muhatap bulabilmeniz.

2022 yılından beklentiniz nedir?

2020-2021 yıllarında inşaatın hemen hemen tüm alt sektörleri ihracattan dolayı çok ciddi malzeme temin sıkıntısı yaşadı. Dünyadaki bu tedarik zincirinin bozulmasından dolayı fiyatlar çok arttı. Bizde de dövizin dalgalanması çarpan etkisini arttırdı. Birikmiş işlerimiz çok ama alım gücü düşünce bu birikmiş işlerle ilgili yine tereddütümüz var. 2022 yılında her şey piyasanın şartlarına bağlı.

Kızınız Rumeysa Erdoğan ile birlikte çalışıyorsunuz. Çalışma hayatında baba-kız ilişkiniz nasıl?

Birlikte çalışmak güzel ancak mimar ile mühendisin anlaşması zor.

Hangi açılardan?

Mimarlık eğitiminde hayal gücü daha yüksek oluyor. Dolayısıyla mimarlar piyasada kendilerini farklı konumlandırıyorlar. Mühendis düz adamdır, saha insanıdır, nettir. Yine tecrübe ile gençliğin enerjisinin çatışması oluyor. Tecrübeli insanlar 3 adım ötesini görebiliyor, ama gençlik mesleği ne olursa olsun göremiyor ve denemek istiyor. Onlar da böyle tecrübe kazanıyorlar.

Rumeysa Erdoğan’ı tanıyabilir miyiz?

2018 yılında Uludağ Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’nden dereceyle mezun oldum. Mezun olduktan sonra Motif Yapı’da çalıştım bir süre, sonra 6 ay bir başka ofis deneyimim oldu. KATAŞ firmasında saha mimarı olarak İnegöl AVM’de çalıştım. Burası bana çok şey kattı. Sonra yine Motif Yapı’ya geldim. Ayrıca kendi şirketim var, dışarıdan işler de alabiliyorum. Motif Yapı’nın şu anda sosyal medyasını yönetiyorum.

Sizin Motif Yapı’daki gelecek hedefiniz nedir?

Geleceğe yönelik olarak Avrupa’ya açılmak gibi bir hayalim var. Çin’in sınırlarını kapattığı bu dönemde özelikle dışarıya dönmemiz gerekiyor. Bizim de ihracat yapan firmalardan biri olmamızı ümit ediyorum.

Tasarım anlamında mevcut yaklaşımları nasıl değerlendiriyorsunuz?

Motif Yapı’nın sosyal medyasındaki paylaşımlarımı radikal bulanlar oluyor. Ben deli dolu bir mimarım. Bursa’da basmakalıp tasarımlar fazla. Lüks evlerin hepsi aynı şekilde tasarlanıyor.

Ben daha çok tasarımın boğmadığı mekânları öneriyorum. Bir mekânın işlevsel olması için bilen birinin tasarım yapması lâzım. Bizim sektörde zor olan şey tasarımı işin profesyonellerine bırakmamaları. Hele genç ve kadın bir mimarsanız daha zor. Bana render ile gelenler var. Yine bizim işimiz keyfe keder olduğu için fiyatlandırma da çok sıkıntılı. İnsanlar tasarımı elle tutulur bir şey olmadığı için değerli bulmuyor.

Pandemi tasarımları etkiledi mi?

İnsanlar daha ferah mekânlarda yaşamak istediklerini fark ettiler. Bu süreçte ev içi tadilatlar arttı.

2022 yılında nasıl tasarımlar ön planda olacak?

Türkiye ve dünyaki tasarım akımları çok farklı. Ben sosyal medyada genelde dünyadaki tasarım akımlarını paylaşıyorum. Türkiye’de klasik ve modern akımlar birbirine karışmış durumda. Gençlerin evinde İskandinav stili ön plana çıkarken 50 yaş üstünün yaşadığı evlerde avangarde tasarımlar ağırlıkta. Dünyada ise post-modern bir yaklaşım söz konusu. İnsanlar daha özgür bir şekilde tasarım yapabiliyorlar böylece. Bu çok eğlenceli ve tercih edilen bir akım. Otellerde bile her oda farklı konseptlerde tasarlanabiliyor. Çok kolay görünse de bu tür tasarımlarda profesyonel destek şart. Çünkü çok fazla bileşen var. Türkiye’de bir şey moda olduğu zaman herkes aynı şeyi yapıyor. Post-modern yaklaşımda ise sonsuz seçenek var. Hiçbir tasarım birbirine benzemez. Benim son zamanlardaki favorim ise anneanne tasarımı denilen ‘Grand Millennial’ tarzı. Dünyada çok moda şu an.

Siz babanızla çalışma hayatını nasıl değerlendirirsiniz?

Ben daha çok hayalperestim ve daha çok umutluyum. Babam şirket içerisinde eskiden gelen sistemin bir parçası. Bazı şeyleri ikna gücüm kuvvetli olduğu için kabul ettirebiliyorum. Ustalarla aram çok iyi. Mükemmelliyetçi bir yapım var. Çalıştığım insanların da öyle olmasını istiyorum. Farklı şeyler araştırmak lazım. Ben sürekli kendimi geliştiriyorum. Dijital ortamları çok önemsiyorum. Sanal bir mağaza açmamız gerekiyor. Bu fikrimi babamla da paylaştım. Şu an uçuk gibi görünse de bu bir gün olacak.