Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB) her ay açıkladığı Hazır Beton Endeksi ile Türkiye’de inşaat sektöründeki ve bağlantılı imalat ve hizmet sektörlerindeki mevcut durumu ve beklenen gelişmeleri ortaya koymaktadır. İnşaat sektörünün en temel girdilerinden biri olan ve aynı zamanda üretiminden sonra kısa bir süre içinde stoklanmadan inşaatlarda kullanılan hazır betonla ilgili bu Endeks, inşaat sektörünün büyüme hızını ortaya koyan en önemli göstergelerden biridir.
THBB, her ay merakla beklenen Hazır Beton Endeksi’nin 2021 Mart Ayı Raporu’nu açıkladı. 2021 yılına düşük seviyede başlayan faaliyet, yılın ikinci ve üçüncü aylarında yukarı yönlü hareket etmiştir. Yılın ilk iki ayında yüksek seyreden güven ve beklenti, gerilese de eşik değerin hemen altında yer almıştır. Yılın başındaki yüksek beklenti-düşük faaliyet bileşeni mart ayında yükselen faaliyet buna karşılık düşük güven-beklentiye dönmüştür. Mart ayında para piyasasında yaşanan gelişmelerin piyasa beklentisinde etkili olduğu net bir şekilde görülmektedir.
Hazır Beton Endeksi Mart Ayı Raporu verilerine göre mart ayında bütün endeksler, pandeminin Türkiye’ye etki etmeye başladığı bir önceki yıla göre yüksek görünmektedir. Eşik değerin altında olmasına rağmen hem beklenti hem de güven, pandeminin başlangıcına kıyasla, aradan geçen bir yıl sonunda çok daha yüksektir. Faaliyet ise özellikle yüksek faiz, yükselen konut fiyatları ve belirsizliğin etkisi ile geçen yıla kıyasla görece düşük bir artış göstermiştir.
Raporun sonuçlarını değerlendiren THBB Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Işık, “Türkiye’de geçen hafta atılan normalleşme adımları, mevsime bağlı işlerdeki yavaşlamaya rağmen sektörün güveninin ve beklentisinin yüksek kalmasında etkisi olmuştur.” dedi.
FAALİYETTEKİ YÜKSELME ÜMİT VERİCİ GÖRÜNMEKTEDİR
Ekonomik gelişmelerle ilgili değerlendirmelerini paylaşan Yavuz Işık, “Geçen ay Türkiye ekonomisini etkileyen gelişmeler, inşaat sektörü üzerinde de etkili olmuş görünmektedir. Yüksek faiz ile birlikte düşünüldüğünde inşaat sektörünün bu dalgalanmadan etkilenmemesini beklemek mümkün değildir ancak buna rağmen faaliyetteki yükselme ümit verici görünmektedir. Kritik nokta, bu hareketliliğin sürdürülebilir olup olmadığıdır.” dedi.
Hem üretici hem de tüketici nezdinde güvenin ve öngörülebilirliğin tesisinin inşaat sektöründe sürdürülebilir bir büyümenin bel kemiği olduğunu vurgulayan Yavuz Işık, “Bu noktada piyasaların güvenebileceği, beklentileri karşılayacak, politika araçlarını doğru zaman ve doğru şekilde kullanacak, piyasa gerçekleri ile uyumlu kararlar alabilecek, enflasyon hedeflemesine odaklanırken aynı zamanda Türk reel sektörünün de beklentilerine cevap verecek bir Merkez Bankasının varlığı çok önemlidir.” diye konuştu.