Yenilenebilir enerjide teşvikler artırılmalı

SEKTÖR AKTÜEL

Konut ve Yapı Gazetesi’nin BUMİAD’ın ev sahipliğinde yapılan “Yenilenebilir Enerji” konulu “Sektörel Buluşması”na katılan sektör temsilcileri ile Türkiye’nin yenilenebilir enerji kaynakları, bu alanda yapılan yatırımlar, teşvikler ve enerji verimliliği üzerine konuştuk. Uzmanlar, yenilenebilir enerji alanında gerek sanayi tesisleri, gerekse konutlara yönelik yeni teşviklerin uygulanması çağrısında bulundu.

Bir taraftan fosil kaynaklı yakıtların çevreye verdiği zararların azaltılması, diğer taraftan da daha ucuz, çevreci ve sürdürülebilir kaynakların oluşturulması amacıyla artan yenilebilir enerji yatırımlarında ülkemizin potansiyelinin daha büyük olduğu, ancak bu potansiyelin değerlendirilmesi için yeni bir yol haritasına ve güçlü desteklere ihtiyaç duyulduğu ifade edildi.

Abdullah Büyükışıklar / BUMİAD Denetleme Krl. Bşk. - Elektrik Yüksek Mühendisi (Peska Kablo Ltd Şti. Y.K.B.)

Şu anda ülkemizde enerji ihtiyacımızı karşılayabilecek elektrik üretim tesislerine sahibiz. Ekim 2024 itibariyle yaklaşık 115 bin megawatt kurulu gücümüz var. Bu kurulu güç, tüketimimizi karşılayabilecek nitelikte. Yaklaşık yüzde 50’si yenilenebilir enerji kaynaklarından oluşmasına rağmen maalesef elektrik enerjisinin yalnızca yüzde 10’u yenilenebilir kaynaklardan üretiliyor. Kurulu gücümüzün yüzde 50’sinin yenilenebilir kaynaklardan olması elektrik tüketimimiz açısından doğru bir yerde olmadığımızı gösteriyor. Buna göre kullandığımız elektriğin yüzde 90’ı çevresel açıdan kötü kaynaklardan üretiliyor. Bir an evvel yenilenebilir enerji kaynaklarını ve ülkemizin bu konudaki potansiyellerini verimli bir şekilde kullanmalıyız. Elektriğin en kolay kullanma şekli tüketildiği yerde üretilmesidir. 2015 yılından bu yana her mahalleye bir mahalle GES alanı ve mahalle GES’i yapılması gerektiğini her fırsatta dile getiriyorum. Bunu yapmak çok zor değil, şehir planlamalarında bu alanların da yer alması artık zorunlu bir hale geldi. Devletimiz bağımsız konutlar için 10 yıl geri ödemeli sıfır faizli desteklerle GES sistemlerini zorunlu kılmalı. Ortak mülkiyetli alanlarda ise ortak alanlara zorunlulukla ilgili acil yasal düzenlemeler yapılmalı. Belediyeler yönetmeliklerde kabul için gelen GES projeleri için zorunluluk getirmeli ve bu konuda teşvikler yapılmalı ve konutlar için abone numarası zorunluluğu ortadan kaldırılmalı. Bir de dünyadaki örneklerde olduğu gibi artık belediyeler bir an önce elektrik enerji kooperatiflerini kurmalılar.

Yenilenebilir enerji üretim tesisleri bakımından ülkemiz gelişmiş ülkelerle paralel gidiyor ancak ülkemizde son yıllarda farklı bir sorun var. Örneğin Almanya yaklaşık 15 yıldır GES ile ilgili teşviklerin hiçbirini geri çekmiyor ancak ülkemizde resmi prosedürlerin işlemesi çok yavaş ilerliyor ve teşvikler sürdürülmüyor. Kurulacak olan tesisler için lisans dayatması da yatırımcıları durduruyor.

Erdal Aktuğ  (YG Trafo Yönetim Kurulu Başkanı)

Süreç ülke genelinde olduğu gibi Bursamızda da aynı şekilde devam ediyor. Rüzgarda Türkiye’de 12.300 megawatt’lık bir kurulu gücümüz var. Güneş enerjisinde ise 18 bin megawatta ulaşmışız. Hidrolik santraller hariç yenilenebilir enerji kaynaklarında bu seviyelere gelmişiz. Bursamızda Eylül-Ekim aylarındaki 3600 megavatlık kurulu gücün 877 megawatt kadarı yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlanıyor. Bursamızda DOSAB bu işte bence ön alıyor şu anda sanayi bölgelerimiz içerisindeki en fazla kurulu gücün bu bölgede olduğunu söyleyebilirim. Dağıtım şirketleri, EPDK ve başta Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından bürokratik tarafta ön açılmadığı ve yönetmelikler çok defa değiştiği için yatırımcıların hevesi kaçıyor ve diğer sanayi bölgelerimizde daha yavaş ilerleniyor. Ancak Bursa’nın daha çok potansiyeli var. Bir sanayi kenti olarak Bursamızda mutlaka 2034 yılına kadar sanayicilerimizin bu alana yönelmesi gerekiyor.

2023 yılına kadar bu alanda teşviklerle yatırımcıların önü açıktı. 2024 yılının Ağustos ayında bu teşviklerin önü kapandı. Özellikle GES alanında panellerin içindeki hücrelerin yerli üretimi olması kaydıyla teşvik verildi. O da 240 kw’nin üstündeki santraller için verildi. Bu tanıma uygun Türkiye’de bir tek firma var. Bu da tekelleşmeye ve haksız rekabete neden oldu. Bu durum panel üreticilerinin de yatırımlarına ket vurdu. Ülkenin ekonomik durumu da göz önünde bulundurulduğunda GES alanındaki teşviklerin önü kapanmış durumda.

Diğer yenilenebilir enerji kaynaklarına baktığımızda ise rüzgar enerjisinden şu anda neredeyse hiç faydalanmıyoruz. Kurulu gücümüz 12 bin megawattın üzerinde olsa dahi 2600 megawattı şu anda inşaat aşamasında, 2680 megawatt civarında da lisans ve izin bekleyen tesis var. 18 bin megawattlık üretim yapacak tesis de depolamalı sistemle ilgili bakanlıktan lisans bekliyor. Dolayısıyla altyapıları uygun olmasına rağmen şu anda rüzgar enerji santrallerimizi verimli bir şekilde kullanamıyoruz.

Türkiye’de şu anda karasal ve deniz rüzgar potansiyeli var. Offshore dediğimiz deniz üstü rüzgar santralleri ile ilgili 2024 yılının Ocak ayında bir yönetmelik tebliği yayınlandı. Buna göre 20235 yılına kadar yaklaşık 5 bin megawattlık deniz üstü RES kullanılması planlanıyor. Şu anda denizlerimizi de kullanamıyoruz. Ülkemizin dalga enerjisi hariç 45-75 bin megawattlık bir deniz üstü rüzgar enerjisi potansiyeli mevcut. Dolayısıyla bu potansiyelin de kullanılması adına çok hızlı adımlar atılması gerekiyor. Aynı zamanda ülkemizde çok büyük bir dalga enerjisi potansiyeli var. Doğru yatırımlarla dalga gücümüz de önemli bir enerji kaynağımız olacaktır.

Ender Karaelli / BUMİAD YKB Yardımcısı (Protech Arıtım Müh. Taah. San. Tic. Ltd. Şti. Y.K.B.)

Bursa’da şu anda 17 tane sanayi bölgesi var. Bu sanayi yapısından dolayı nüfus da artıyor ve şehir çok hızlı göç alıyor. Yapılaşma da sürekli büyüyor ve bu durum ciddi bir enerji altyapısı gerektiriyor. Şu anda ülkemizde elektrik üretiminde en fazla termik santraller kullanılıyor. Ortalama bir termik santralde günlük 20 bin tona yakın kömür tüketimi var. Bunun yüzde 30’u kül, yüzde 2’si karbondioksit ve sülfür dioksit olarak doğaya atılıyor. Günlük olarak yaklaşık 5 bin ton sülfür dioksit atmosfere atılıyor. Bu kirlilik oluşturan kaynaklara alternatif olarak bir an önce güneş ve rüzgar enerji kaynaklarının gündeme getirilmesinde fayda var.

2014 yılında Nilüfer Belediyesi emsal oluşturmak için bir ilki başlatmıştı. Sonrasında Osmangazi ve diğer belediyeler de bu uygulamaya başladı. Buna göre 3 bin m2 fabrika ve 5 bin m2’lik konut alanlarının üzerinde GES projelerinin çizimi zorunlu hale geldi.

Sercan Özkıyıcı / BUMİAD Yönetim Kurulu Üyesi (Nova Bina Otomasyon Sistemleri Ltd. Şti.Y.K.B.)

Enerji üretimi zor bir konu ve tüketimine de dikkat edilmeli. Bu da ancak doğru projelendirme ile mümkün olabilir. Doğru projelendirme de hangi tür yapı olursa olsun konunun uzmanlarını biraraya getirmekle olabilir. Her türlü yapıda enerji tasarrufu doğru projelendirme ve uzman kadrolarla çalışmalarla başlıyor. Sonrasında ise prosesle ilgili süreç başladığında doğru ürünlerin seçilmesi gerekiyor. Tüm bu süreçlerin doğru bir şekilde yürütülmesi ile enerji verimliliği sağlanabilecektir. Üretim yapan, işleyen yapılarda ise enerji verimliliği otomasyon sistemleri ile devreye giriyor. Tesislerde enerji verimliliğinin sağlanabilmesi için tesisin yapısının iyi bilinmesi ve veri alımı gerekiyor. Burada bir enerji izleme sistemi kurmak gerekecektir. Buradan alınan veriler ışığında çözümler oluşturmak gerekecektir. Aynı zamanda tesislerde çalışan makinelerin sağlığını ve enerji sarfiyatını izleyen sistemler kurulması verimliliğin önünü açacaktır.

Olgun Şafak Karabiber (LİMADEM Elektrik Yön. Krl. Bşk.)

GES konusunda hakkaniyetle hizmet veren çok ciddi firmalarımız var. Yatırımcılar GES sistemlerini kurduracakları firmaları seçerken fizibilite çalışması yapan, bu konuda ciddi çalışmalar yürüten firmalar dikkate alınmalı. Çalışılan firmanın bu konudaki yetkinliği iyi araştırılmalı. Kurulan sistemin ay ay ne kadar enerji üretebileceğini hesaplayıp, bunu sunabilen firmalar tercih edilmeli. Bu sistemlere para harcanıyor. Sistemden ne kadar zamanda dönüş alınabileceği sorgulanmalı. Hatta bu sözleşmeye eklenmeli ve bunu taahhüt edebilen firmalarla çalışılmalı. Bir de sistemi kuracak olan firmanın doğru maliyet hesaplamaları ile sonradan sürprizler yaşatmadan anahtar teslim hizmet verebilmesi, bu konu hakkında referans verebilmesi çok önemli. Her işte olduğu gibi bizim sektörümüzde de yetkinlik çok önemli. Konusunda uzman, yetkin firmalarla çalışmak çok önemli.

Murat Kılıç (SUNVİTAL Enerji Kurucu Ortağı)

Bu alanda yatırım yapmak isteyenler için doğru fizibilite planlamasının yanı sıra kaliteli malzeme kullanımı sistemin uzun yıllar boyunca yüksek verimlilikle çalışmasını sağlayacaktır. Sistem kurulurken, rüzgar, kar yükleri iyi hesaplanmazsa, montaj sağlam bir şekilde yapılmazsa sonrasında hüsrana neden olacaktır. Rüzgar enerjisi sistemlerinde de aynı şekilde doğru ürünler ve doğru tekniklerle kurulmalı.

Bursa bir sanayi şehri, ancak şu anda otomotiv ve tekstil sektörlerindeki durağanlıkla birlikte bu sektörlerde iş yapanların bir kısmı yurt dışında enerji yatırımına yöneldi. Ülkemizde 2017 yılı sonunda araziye ticari amaçlı GES yatırımları durduruldu. Bu yüzden yatırımcıların ve sanayicilerin bir kısmı “enerji alım garantisi ve ikili anlaşmalar ile elektrik satışı” gerçekleşen ülkelerde yatırım yapmayı tercih ediyor. Bu yatırımcıları ülkemize yönlendirebilmek için gerekli teşvik, kolaylık ve desteklerin sağlanması çok önemli.

Yorum yapabilmek için lütfen sitemizden üye girişi yapınız!
Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.