Genç ve başarılı bir İçmimar olmasının yanı sıra şehrin önde gelen Sivil Toplum Kuruluşları’nda aktif bir şekilde görev alarak, kentlilik bilincinde üzerine düşeni fazlasıyla yapan Nur Gül Arslan’la; içmimarinin dünü ve bugününden mimar-içmimar ayrımına, Mayıs ayında “şube” hüviyeti kazanan İçmimarlar Odası Bursa Şubesi’nin çalışmalarından içmimarlığı seçecek olanlara tavsiyelere ve içmimarinin lüks olup olmadığına varıncaya kadar keyifli bir söyleşiye imza attık.
1987 Bursa doğumluyum. Ankara’da İhsan Doğramacı Bilkent Üniversitesi İçmimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü’nden mezun oldum. Yüksek lisansımı Türk-İslam Tarihi ve Sanatları üzerine yaptım. Halen Uludağ Üniversitesi’nde, Mimarlık Ana Bilim Dalında doktoram devam etmekte. Arslanlar Grubu bünyesindeki inşaat firmalarında proje geliştirme & planlama, tasarım yönetimi, inşaat öncesi süreç yönetimi ve inşaat yönetiminde yer aldım. 2008 yılında Arslanlar İnşaat ve Arslanlar Yapı Proje firmalarını kurarak uygulama projeleri hazırlayıp inşaatlarını yaptım. Halen Arslanlar Grubu’nda çalışmaktayım. Bursa Teknik Üniversitesi’nde İçmimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü’nde Misafir Öğretim Görevlisi olarak ders verdim. TMMOB İçmimarlar Odası Bursa Şubesi kurulmadan evvel de oda ile ilgilendim. TMMOB İçmimarlar Odası’nın Bursa Temsilciliği’nin 3. ve 4. Dönemlerinde Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini de yürüttüm. 5 ve 7 yaşlarında iki çocuk annesiyim. TOBB Bursa İl KGK, TOBB Bursa İl GGK, Bursa İş Kadınları ve Yöneticileri Derneği (BUİKAD) ve Türkiye Genç İş Adamları Derneği (TÜGİAD) üyesiyim.
190 üyesi bulunan ve geçtiğimiz Mayıs ayında “şube” hüviyeti kazanan İçmimarlar Odası Bursa Şubesi’nin ilk etkinliği olan “Tasarımın Galası”nda, sektör paydaşları ve içmimarlar bir araya geldi.
Yaklaşık 190 üyemiz var. 25 Mayıs 2019’da yapılan genel kurulun ardından 26 Mayıs 2019’da yapılan seçim ile seçilerek göreve geldik. Bursa Şubesi’nin 1. dönem yönetimini oluşturmanın yanı sıra “kurucu” yönetim kurulu olmaktayız. İlk olarak, göreve geldiğimizi sektöre duyurmak ve tanışıklıklar meydana getirmek adına seçilmemizden yaklaşık 1 ay sonra “Tasarmın Galası”nı düzenledik. Sektördeki paydaş firmaların temsilcileri ile içmimarları buluşturduk. Çok keyifli bir akşam yemeği organize etmiş olduk. Odamızın kuruluşunda emeği geçen firmalara plaket takdimi yaptık. Zannediyorum herkes memnun ayrıldı gecemizden.
Akademi Komitesi; üyelerimizin ihtiyaç ve talepleri doğrultusunda eğitim programları organize etmek, gelişimlerine katkıda bulunmak, iş hayatında varoluşlarının güçlendirmek amacıyla eğitimler organize etmeyi planlıyor. Workshop atölye etkinlikleri ve tasarım yarışmalarının düzenlenmesi de bu komitenin amaçlarından.
Network ve İşbirliği Komitesi; Yerel ve ulusalda çeşitli firmalarla hazırlanan protokoller ile işbirlikleri geliştirmek genel amacı.
Öğrenci ve Üye İlişkileri Komitesi; Üyeler arası iletişimi pekiştirmek, üyelerin aidiyetliklerini arttırmak amaçlı üye ziyaretlerinde bulunmak, üniversitelere giderek öğrenci üyelikler yapmak, staj yeri bulma konusunda yardımcı olmak komitenin amacı.
Organizasyon Komitesi; Sektördeki paydaş firmalarla üyelerimiz arasında bağların kurulmasının ve sağlamlaştırılmasını hedefleyen organizasyonlar düzenlemeyi hedefliyor.
Fuar ve İş Gezileri Komitesi; Yurtiçi, yurtdışı fuarlara katılım sağlamak, B2B görüşmeler organize etmek bu komitenin amacı.
Bilişim ve İletişim Komitesi; Web tabanlı iletişim sisteminin kurulması ve geliştirilmesi üzerine çalışmalar yapmak, iş arayan içmimarlar ile içmimar arayan işverenlerin buluşacağı bir platform üretmek üzerinde çalışıyor.
Sosyal Sorumluluk Projesi Geliştirme Komitesi ise; Farkındalık yaratmak ve destek olmak adına proje geliştirip katkıda bulunmayı hedefliyor.
İnsan hayatının yüzde 87’si kapalı alanlarda yani iç mekânlarda geçiyor ve bu iç mekânların nasıl tasarlandığı ise hislerimizi ve davranışlarımızı ciddi manada etkiliyor.
· Mimar ve içmimar ayrımını bize nasıl tarif edebilirsiniz?
Mimarlar düzlemleri (döşemeler, duvarlar, tavanlar) kullanarak hacimleri tanımlarlar(mekânları) ve bu hacimleri bir araya getirerek bina yaparlar. Yani mimarlar, sıfırdan yapı tasarlamak üzere eğitilirler. Yapının yer alacağı araziye göre tasarım yaparlar. İçmimarlar ise, tasarımda önce bir senaryo ile çalışır. Amaca yönelik, fonksiyonel, estetik mekânlar üretirler. Tasarım, yapı bilgisi, ergonomi, akustik, ısı, ışık, kültürel ve sanatsal alt yapı ile tasarlarlar. Böylelikle sadece iyi görünen değil, iyi hissettiren, kullanışlı iç mekânlar üretilmiş olur. Her iki disiplin farklı uzmanlıklar olup birlikte çalışır. Başarılı projeleri ile ünlü mimar Yoshio Taniguchi’nin çok sevdiğim bir sözü var: “Mimarlık temelde içinde bir şeyler barındıran bir kaptır. Umarım ki sizler, çay fincanının değil, çayın tadını çıkarırsınız.”
· İçmimaride neler ön plana çıkmalıdır?
Tasarımın amaca yönelik olması temel hedeftir. Sonra estetik kaygı gelir. Amaca yönelik tasarım yapabilmek içinse içmimar, ergonomi, ısı, ışık, akustik, antropoloji, yapı bilgisi, malzeme bilgisi, kültürel ve sanatsal bilgi altyapısından faydalanır. Örneğin bir mağaza tasarımını ele alırsak, öncelikle bir mağaza; vitrini, ışığı, müziği kısacası davetkârlığı ile müşteriyi içeriye çeker. Mağazada uygulanacak doğru mobilyalandırma (raf-askı sistemleri) ve doğru ışıklandırma ile de ürünler daha cazip gösterilir.
İçmimarların 4 temel sorunu mevcut. Bunların başındaysa kamuda içmimarın ve ne yaptığının fazla bilinmemesi geliyor.
· İçmimarların karşılaştığı en büyük sorunlar nelerdir?
Temel olarak 4 başlıkta sayabiliriz bu sorunları. İlk olarak, kamuda içmimarın ne yaptığının bilinirliliğinin fazla olmaması yani kamuya mal olamamak en büyük problem. İçmimarinin yüksek maliyetli olduğunun düşünülmesi ise bir diğer handikap. Halbuki, bir projenin başında içmimar dâhil olduğunda, proje amaca yönelik tasarlanacağından, gerek enerji, gerek malzeme, her türlü zayiatın önüne geçilmiş olunur. Üçüncüsü ise, içmimari proje aranma zorunluluğunun halen yasalarda kendine yer bulamamış olması. Ve son olaraksa, günümüzde herkesin kendisini -pinterest gibi aplikasyonlar sebebiyle- içmimar gibi görme eğilimin artmış olması ve içmimarinin aksesuar seçimine indirgenmiş olması sayılabilir.
İçmimari bir lüks değil kaliteli bir yaşamın ilk adımıdır ve artık vazgeçilmez bir değer olarak karşımızda bulunuyor.
İçmimari lüks deği, ihtiyaçtır. Kaliteli yaşamın ilk adımıdır. Arsa ve inşaat maliyetlerinin pahalılaştığı günümüzde, 1santimetrekare kayıp alan olmaksızın, optimum değerler uygulanarak tasarlanan mekanlar revaçta. Zira geçmişte aileler 500m² taban alanlı geniş bahçeli evlerde ikamet ederken, şu anda 500m² taban alan üzerine inşa edilmiş her katta 2’şer, 3’er dairenin olduğu yüksek katlı binalarda yaşamlarını idame ettirmekteler. Bu bağlamda geçmişte fonksiyonellik öncelikli olarak düşünülmez ve aranmazken, artık vazgeçilmez bir değer olarak karşımızda.
Sadece üniversitelerin 4 yıllık içmimarlık bölümlerinden mezun olmak, içmimar olmak için yeterli değildir. Eğer gerçekten yetenekleri varsa, farklı bir gözle görüp hayal edebiliyorlarsa, görsel algıları yüksekse, içmimari çözümlerde fark yaratabileceklerini düşünüyorlarsa bu mesleği tavsiye ederim.