Röportaj: Nagihan GÖRKEN
Sizi tanıyarak başlayalım?
Bursa’da doğup, büyüdüm. Aslen Trabzonluyum. Üniversiteyi Trabzon’da okudum. Harita ve Kadastro mühendisliği girişliyim. İnşaat mühendisliğinde çift ana dal; yerel yönetimler üzerine yüksek lisans yaptım. Kentsel dönüşüm uzmanlığı sertifikası aldım. Hayalimde resmi kurumda çalışmak hiç yoktu. Hasbelkader Gürsu Belediyesi’nde memurluk hayatım başladım. Çalıştığım süre içinde memuriyetin bana hitap etmediğini düşündüm. Kurtulmaya çalışırken kendimi Büyükşehir Belediyesi’nde buldum. Kamulaştırma Şube Müdürlüğünde yaklaşık 4 yıl çalıştım. Alinur Aktaş göreve gelince Ar-Ge Şube Müdürlüğüne geldim. Sonrasında Türkiye’de bir ilk olan Akıllı Şehircilik ve İnovasyon Dairesinin kurucu başkanlığını yaptım.
Gayrimenkul sektörünü tercih etme nedeniniz nedir? Markanız nasıl oluştu?
Belediyeye girdiğim ilk günden beri memuriyetle frekansım barışmadı. Ben üniversitede çift ana dal yaptım. Öğrenci temsilciliği yaptım. Futbol takımı kurduk, Trabzon şampiyonu olduk. Belki kabına sığamamak ya da statükonun ruhsal yapısıyla örtüşememek diyebiliriz. Belediyelerde bürokrasi biraz daha standart. Belediyede 9-10 yıl kadar çalıştım. Bu süre içinde alternatif ne yapabilirim diye düşünüyordum, arayış içindeydim. Daire başkanlığından müsaade istedikten sonra istişarelerde bulundum. Benim babam da, dedem de (rahmetli) inşaatçı. Çocukluğumda inşaatlara giderdim. Üniversite eğitimimin arsa-arazi olması, inşaat mühendisliği çift ana dal eğitimim, kentsel dönüşümde çalışmış olmam, yerel yönetimlerde yüksek lisans yapmış olmam bana gayrimenkul sektöründe bir artı sağladı. Her ne kadar bu mesleğin kendi içinde bir itibar sorunu olsa da bizim birçok noktada avantajımız var. İnsanları doğru bilgilendirmede özellikle belediye ile olan ilişkilerde, imar durumlarında ciddi aksaklıklar vardı. Profesyonel hizmet anlamında da bazı sıkıntılar gözlemliyordum. Tabii işini son derece profesyonel yapanlar da var. Biz bu sayıyı arttırmayı amaçlıyoruz. En büyük sermayem de güven.
Gayrimenkul danışmanları ile çalışmak neler kazandırır?
Aslında çok şey kazandırır ama birçok vatandaşımız bunun farkında değil. Kendisi bu süreçleri yönetmek istiyor. Gayrimenkul danışmanı özellikle bu sektöre yabancı olan biri için ciddi bir zaman kazandırıyor. Daha da önemlisi insanlar bir ömür boyu çalışıp, para biriktirip, hayalini kurdukları evi veya arsayı alıyorlar. Burada çok ciddi bir emek var. Bunu doğru bir şekilde yönetemediklerinde bu ziyana dönüşebiliyor.
Mevcut gayrimenkul firmalarından farklarınız neler, hangi özelliklerinizle tercih ediliyorsunuz?
Öne çıkan bazı özelliklerimiz var. Bir tanesi benim üniversite eğitimimin, yüksek lisansımın ve tüm sertifikalarımın bu alanda alınmış olması. En büyük sermayem güven. Çocukluğumdan itibaren bugüne kadar güven inşa ettiğimizi bir kez daha görmüş oldum. Biz gerek belediyede gerekse de bu sektörde çalışırken kimseye yanlış yapmadık. Yapmayız da. Bununla birlikte 10 yıllık bir kamu geçmişimiz var. Bu gerek yabancı gerekse yerli yatırımcı anlamında büyük avantaj. Çünkü insanlar bu sektörde güven, referans arıyorlar. Bir de “İyi insan olmak yetmez iyi ayakkabıcı olmak lazım” diye bir söz vardır. Yani iyi insan olmanızın yanında işinizi iyi, profesyonel yapmanız lazım.
Dövize, altına, faize ve diğer yatırım araçlarına göre gayrimenkul yatırımı yapmak daha mı cazip? Yatırımcılara ne tavsiye edersiniz? Konut ve arsa alımı için uygun zaman mı?
Kendi tecrübelerimden yola çıkarak şunu söyleyeyim; altın ya da dövize yatırım yaptığınız zaman sürekli takip etmek zorunda kalıyorsunuz. Bu da zaman kaybına neden oluyor. İnsanın psikolojisini de bozan bir şey. Arsa ve arazi bu konuda en iyi tercih. Her zaman mülk kazandırır. Diğerlerinde ciddi inişler, çıkışlar, sürprizler olabiliyor. Arsa ve arazi doğru yerde seçilmişse her zaman kazandırır. İçinden geçtiğimiz süreçte ise konuttan ziyade arsa ve arazi alınmasını tavsiye ederim. 2022 ve ondan sonraki en az 3 yılı arsa yılı olarak görüyorum.
Var ama kısa vadede değil. Sürecin içinde iki farklı konu var. Bunlardan biri yazılım diğeri de inşaat. Gayrimenkul sektör temsilcilerine bu sektörde ciddi şekilde analiz ortaya koyan bir yazılımlarının olup olmadığını sorduk. Çoğundan yok cevabı aldık. Belli başlı yazılımlar var ama bunlar ihtiyacı karşılamıyor. Gerek Bursa’da gerekse de Türkiye’de. Bu da bizim bazı konularda önümüzü açtı. Bazı hayallerimiz var. Bunları demliyoruz. Tam olarak neye ihtiyaç var, bununla ilgili verileri topluyoruz.
Diğer yandan da ruha hitap eden yapılar yapmak istiyoruz. Mahalleler yapmak istiyoruz. Yatay mimari, az katlı, sanatsal yönü öne çıkmış, bir kimliği olan yapılar hayal ediyoruz. Bununla ilgili altyapımızı oluşturuyoruz.
Gayrimenkul satışlarında ulusal ve uluslararası zincirler var, siz de ileride böyle biz zincire dönüşmeyi düşünüyor musunuz?
Ben bu işe girmeden önce birçok zincir marka ile görüştüm. Ama kendi markamla sektöre girmeyi, sektörü analiz etmeyi ve kararımızı bu bir yılın sonunda vermeyi uygun gördük. Kurumsal yapıların da kendilerine göre artıları ve eksileri vardı. Bu nedenle kendi markamızı kurduk. 30 tasarımcı bizim logomuzu çalıştı. Bunların patentini aldık. Sosyal medya ve internet sitelerini oluşturduk. Kısa filmler çekiyoruz. Bizim işimizin yüzde 50’si güven, yüzde 50’si reklam. Bunu en iyi şekilde yönetmeye çalışıyoruz. Ben 3 aylık süre içerisinde 3 tane franchise başvurusu aldım. Ama biz bunlara sıcak bakmadık. Biz yeni kurulmuş bir firmayız. Bizim ayaklarımızın yere sağlam basması lazım. Kendimizi sektöre ispat etmemiz lazım. Şu an çok erken. Büyümeyi ya da başka tercihler yapmayı bu bir yılın sonunda değerlendireceğiz.