Basın sektörünün emlak-gayrimenkul alanında en önemli temsilcilerinden biri olan emlakkulisi.com sitesinin sahibi Tebernüş Kireçci, gazetecilikten emlak sektörüne kadar birçok önemli konu hakkında Konut ve Yapı Gazetesi’ne açıklamalarda bulundu. Usta gazeteciyle yaptığımız keyifli söyleşide Kireçci’nin gazeteciliğe attığı ilk adımı ve neden gayrimenkul sektörünü seçtiğini, sektörün geleceğini ve Bursa’ya dair düşüncelerini konuştuk.
Emlak-gayrimenkul konusunda Türkiye’nin en çok bilinen gazetecisisiniz. Bu alanda ihtisaslaşmaya nasıl karar verdiniz? Süreç mi sizi sürükledi, yoksa başka etkenler mi bu noktaya getirdi?
Gazetecilikte fark oluşturmak için bir alanda uzmanlaşmak gerekiyordu. Benim tercihim Boğaziçi Yalıları'ndan yana oldu. 2002'de hükümetin acil eylem planında 100 bin konut hedefini görünce bu işin önemli olacağını anladım. Rotayı emlak ve konuta yönelttim. Bu alanda uzmanlaşmamda 3 gazetecinin büyük emeği vardır. Birincisi; Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi'nden hocam olan Abbas Güçlü. İkinci isim; Radikal Gazetesi’nde stajyer muhabirken tanıştığım şimdi birlikte çalıştığımız Nevzat Basım. Üçüncüsü ise; Milliyet ekonomiden müdürüm olan Murat Sabuncu'dur. Vatan ve Milliyet gazetelerinin genel yayın yönetmenliğini yapan Tayfun Devecioğlu da beni hep teşvik etti.
Beni gayrimenkul sektörüne kesinlikle süreç sürüklemedi. Tam tersine iyi bir emlak editörü olabilmek için defalarca işten kovuldum. İşten ayrılmak zorunda kaldım. Hep bedel ödemek zorunda kaldım.
AKLI OLAN BANA RAKİP OLMAZ
Sizden sonra bu Betvole alanda uzmanlaşmaya çalışanlar da oldu…
Hep olacak. Ama iyi bir emlak editörü olmak çok zordur. Her şeyden önce iyi bir gazetecilik eğitiminden geçmek gerekli... İyi gazetecilerle çalışmak gerekli... Benim en büyük şanslarımdan birisi budur. Ufuk Güldemir, Bülent Denli ya da Murat Sabuncu gibi çok iyi isimlerle çalıştım. Tarih bilmek çok önemli... İbn-i Haldun'u okumadan bugünkü emlak ve konut piyasasını ya da şehirleşmeyi anlayamazsınız... Selçukluyu bilmezseniz ticari gayrimenkulü değerlendiremezsiniz... Osmanlı iskân politikalarını bilmezseniz İstanbul'u, Trabzon'u ya da Bursa'yı anlayamazsınız... Finans bilmek gerekli... Para ve sermaye piyasalarından anlamak gerekli... Yani tam donanımlı bir emlak editörü olmak kolay iş değildir. Dumankaya İnşaat'ın patronu Uğur Dumankaya ile geçtiğimi günlerde yemek yiyorduk. Bizim işlerden bahsederken gayri ihtiyari, "Senin rakibin olmak istemezdim" dedi. Aklı olan bana rakip olmaz.
Kaç kişilik bir ekiple çalışıyorsunuz, nasıl bir yayıncılık anlayışınız var?
30'un üzerinde kadromuz var. 20'ye yakın web sitemiz var. Yayıncılık çizgimiz de iletişim fakültelerinde ders okutulacak cinsten! Habercilik ön planda. Bunu zaten yayın çizgimizden anlarsınız. Ayrıca çok genç ve dinamik bir ekibim var. Ekibimle hep gurur duyarım. Önlerini açmak için elimden geleni yaparım. Hepsinin yıldız olması için elimden geleni yaparım.
Konut projeleri nasıl tanıtılmalı? Sadece ilan – reklam yeterli mi, yoksa PR ve organizasyon konusunda da bazı çalışmalar yapılmalı mı? İnşaat firmalarının tanıtım alanındaki eksiklikleri neler?
Konut şirketleri hızlı büyüdü. Bu büyüme sürecinde satış ve pazarlamayı iyi organize edemedi. İyi satış ve pazarlamacılar yetiştiremedi. Sektörün en büyük sıkıntısı bu. İşini çok iyi yapanlar var; ama sayıları sınırlı. Her ürün için farklı bir pazarlama stratejisi oluşturulmalı. Ama şirketler bu alanda ciddi yanlışlar yapıyor. Kitlesel reklam ve pazarlamayı tercih ediyor. Dolayısıyla maliyetler sürekli yükseliyor.
Yaptığınız yayıncılığın konut projelerine ve sektöre etkisi nelerdir? Nasıl yansımalar alıyorsunuz?
Her şeyden önce sektörün gelişimini sağlıyoruz. Gündemini belirliyoruz. İşini iyi yapanları her zaman teşvik ediyoruz. Çok olumlu yansımalar alıyoruz. Yılın 365 günü günün 24 saati bizi ziyaret eden günlük 70 binin üzerinde ziyaretçimiz var. Genelde ihtiyaçları karşılıyoruz. Bu açıdan çok sadık ve düzenli takipçilerimiz var.