Dede Cafer Eren 1960’lı yıllarda mahalle camcısı olarak geçimini sağlarken bugün ondan aldığı bayrağı torun Selçuk Eren daha yukarılara taşımış.
İş yolculuğunun başladığı o küçük dükkân hâlâ varlığını korurken, bugün ECS Cam, Nilüfer Organize Sanayi Bölgesi’nde (NOSAB) yıllık 200 bin metrekare kapasitesiyle binalara camlarıyla hayat katıyor.
Dede mesleğini modern üretim tesislerinde ve daha gelişmiş ürünlerle sürdüren ECS Cam’ın YK Başkanı Selçuk Eren, camın hayatın her alanında olduğunu belirterek, sektörlerinin ufkunun açık olduğunu söylüyor.
Selçuk Eren ile firmasının faaliyetlerini, hedeflerini konuştuk, cam ve inşaat sektörünü değerlendirdik.
Röportaj: Nagihan GÖRKEN
Sizi tanıyabilir miyiz?
1972 Bursa doğumluyum. Liseyi Bursa Erkek Lisesi’nde bitirdim. İ.T.Ü. Makina Mühendisliği Bölümü mezunuyum. Evli ve iki çocuk babasıyım.
1960 yılında Çatalfırın’da dede Cafer Eren’in mahalle camcısı olarak başlayan bir iş yolculuğu sizinki. Firmanızın kuruluşundan bu yana geçirdiği aşamalar nelerdir?
Dedem 1955’li yıllarda öğrenmeye başlamış bu mesleği. O zaman Bursa’da 5 tane camcı olduğunu söylerdi hep. Çatalfırın’da bizim kendi yerimiz vardı. Hâlâ duruyor. Dedem, mahalle camcısı olarak başlamış işe ve Bursa o zamanlar çok çok küçükmüş. Dedem elinden geldiği kadar çalışmış, çabalamış. Ben de askerden geldikten sonra 1994 yılında dede mesleğini yapmaya karar verdim. Kardeşim ve babamla şirketleşme sürecine girdik ve ECS Cam’ı 20 Mayıs 1997’de kurduk. Cam işi dede mesleğimiz olduğu için üniversiteden sonra aile mesleğimizi devam ettirdim. İlk zamanlarda toptan satış yapıyorduk. 2007’den sonra şehrin gelişmesi ve cama olan talebin artmasıyla birlikte yavaş yavaş makineleşmeye başladık. 3 eksenli CNC makinelerle cam işleme işine girdik. Halen NOSAB’da tam kapasiteyle çalışmalarımıza devam ediyoruz.
Selçuk Eren’in iş hayatındaki mottosu nedir?
Mottomuz, sektörümüzle ilgili dünyadaki güncel gelişmeleri takip edip, günün şartlarına göre işimize yatırım yaparak geliştirmek.
Üretim alanınızdan, üretim faaliyetlerinizden (üretim ve cam işleme kapasitesi) ve ekibinizden biraz bahseder misiniz?
Bizim işimiz çok tehlikeli sınıfına girdiği için tamamen profesyonel personel ile çalışmak zorundayız. Üretim alanımız inşaat sektörü. Giydirme cephe camları, evlerin ısıcamları, balkon kapatma camları ile yıllık 200.000 metrekare kapasitemiz var. 3.600 metrekarede üretim yapıyoruz. 40 çalışanımız var. Cam, hayatın her alanında o yüzden bizim sektörümüzün ufku açık. Her geçen gün de alanımız genişliyor. Burada ayrıca bir parantez açmak istiyorum. Bizim sektörümüzün maalesef bir okulu yok. Biz personelimizi kendimiz yetiştiriyoruz. Bazen yetiştirdiğimiz personel rakip firmalara da gidebiliyor. Türkiye’de ve dünyada cam sektörü devasa bir sektör oldu. Bu sebeple bizim de eğitilmiş personele çok ihtiyacımız var.
E.C.S Cam, kendi segmentinde ülke genelinde hangi konumda?
E C S Cam Bursa’da ilk sırada, Türkiye’de ise ilk on sıradadır.
Ürün gamınız hakkında bize bilgi verebilir misiniz? Yoğunlukla hangi ürünleri üretiyorsunuz?
Yoğunluğumuz ısıcam, cephe camı ve balkon camları. Öte yandan kaplamalı camlara da değineyim. Artık biliyorsunuz enerji çok önemli. Biz Şişecam’ın Bursa bayisiyiz. Şişecam bundan 10 yıl önce Yenişehir’de büyük bir yatırım yaptı. Bildiğimiz camların yüzeylerini titan ve gümüş tozlarıyla kaplayan kaplama tesisleri kurdu. Bu camlar bir binanın dışına takıldığı zaman yüzde 50 hatta yer yer yüzde 60 performans göstererek, ısı tasarrufu sağlıyor. Ülkemizin de cari açığını düşündüğümüz zaman yalıtımın ne kadar önemli olduğu gün yüzüne çıkıyor. Hatta geçen günlerde Enerji Bakanı Fatih Dönmez de açıkladı. Binalarda ısı yalıtımı için 50 bin liraya kadar 0.99 faizle kredi imkanı sağlandı. Sektörümüz ve ülkemiz için bu çok önemli. Eğer biz binalarda kaplama cama geçebilirsek bunun yıllık 6-7 milyar dolar cari açığa faydası olacak. Almanya bu işe çok önem vermiş. Geçen 20 yılda binalarının yüzde 98’ini kaplamalı cama çevirmiş. Bizim ülkemizde bu oran yüzde 10 ila 12 arasında. Daha gideceğimiz bu anlamda çok yol var. Devletimiz de bu konuya ne kadar önem verdiğini bu son teşvikle göstermiş oldu.
Konut ve binalarda cam kullanmak isteyenlere ne gibi tavsiyelerde bulunursunuz? Nelere dikkat edilmeli cam tercihi konusunda?
Tavsiyem şudur, binalarında yeni nesil, ısı yalıtımı yüksek ve kaplamalı camlar kullansınlar.
Artık yeni yapılan binalarda camın metrekaresi gitgide artıyor. Eskiden ufak pencerelerimiz vardı. 20 yılda yüzde 250 cam kullanımı artmış binalarda. Artık tavandan aşağıya kadar komple cam oluyor.
2022 hedefleriniz/yatırımlarınız nelerdir? İleriye dönük farklı hedefleriniz var mı?
Pandemiden biz de çok etkilendik ve cam ürünlerine zam geldi. Bizim bu sene için yatırımımız yok. Ancak 2023 yılı hedefimizde güvenlik camı olan lamine cam hattı var.
Bursa inşaat sektörüne yönelik değerlendirmeleriniz nelerdir?
Bursa çok dinamik ve hızla büyüyen bir şehir, buna bağlı olarak inşaat sektörü de hızla gelişmekte. Son 10 aydır tempo arttı ve yoğun bir talep geldi. İnşaat sektöründeki bu talebin devam edeceğini düşünüyorum. Ancak daha sonra her şey normal akışına dönecektir.
Ham madde konusunda ciddi fiyat artışları yaşanıyor. Ham madde temini konusunda zorluk çekiyor musunuz?
Son on aydır aynı sorunlar bizim sektörde de yaşandı. Fiyatlar yüzde 200 oranında artış gösterdi. Şişecam ana tedarikçimiz olduğu için en az sıkıntı ile süreci geçirdik.
Şu an önemli gündem konularından bir tanesi de Yeşil Mutabakat. Siz faaliyet gösterdiğiniz alan ve ürünler bakımından bu konuyu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Yeşil Mutabakat konusu her geçen gün önem kazandığı için önümüzdeki yıl bu konuda önemli adımlar atacağız.
Eklemek istedikleriniz…
Son olarak ülkemiz ve Bursa’mız için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Sizlere de bize bu imkanı verdiğiniz için teşekkürlerimi sunuyorum.
Öte yandan ben doğma büyüme Bursalı olduğum için Bursasporluyum da aynı zamanda. Rahmetli Başkanımız İbrahim Yazıcı ile çok güzel günler yaşadık. Bursaspor’u çok güzel yerlere getirdik. Son dönemde talihsizlikler mi diyelim… Maalesef Bursaspor şu anda hiç hak etmediği bir yerde. Ben bunu, bir Bursasporlu olarak kabullenemedim, kabullenemiyorum. Ama bunun da bir dönüm noktası olacağına inanıyorum. En kısa zamanda hak ettiği yer olan Süper Lige döneceğine tüm kalbimle inanıyorum.