Çoğumuzun anılarında geçmiş dönemde karşısına çıkan fırsat hikayeleri vardır.
Bu arsa… Bu ev... Bu tarla… Bu yerler.. Bedavaydı o zamanlar. Arkadaşım tavsiye etti ama dinlemedim söylemleri.
Bu konuşma ve anlatım türleri fırsatlar kaçırıldıktan sonra karşımıza çıkar. Oysa aynı fırsat bugün sunulsa yine aynı tereddütle karşı karşıya kalır bu anlatım sahipleri.
Peki neden?
Çünkü olacağına inanmamaktan, karamsarlıktan ve gelecek beklentilerini sıfıra yakın tutmaktan. Hayat durmuyor oysa. Kendi rotasında akıp gidiyor. Ne kadar inanmasak da bize fırsatlar sunmaya devam ediyor.
Yine o günlerdeyiz.
Bizi atak ya da durağan yapan şey bakış açımız aslında. Çünkü yakına bakıyoruz. Ya da şöyle söyleyeyim yakından bakıyoruz. Kendimizi bir adım geriye çekip baktığımızda daha farklı göreceğiz.
Lafı uzatmayayım. Geleceğim nokta konut satışları.
Peki konut satışlarını ne etkiliyor. Fiyat mı? Faiz mi? Döviz mi? Stok fazlası mı? Hepsi ayrı ayrı etkiliyor ancak onlardan daha fazla etkileyen faktörler var. Güven, beklenti ve cesaret.
Dünyanın kötü geçen 2020 yılından sonra 2021 yılı beklentilerini değiştirdiği ve buna göre pozisyon aldığı bu günlerde biz beklentimizi ve pozisyonumuzu değiştiriyor muyuz? Yani pandeminin sona ereceği, ekonomilerin yeniden eski seviyelere gelmesinin sağlanacağı ve dünyada tekrar bir para bolluğunun yaşanacağı konuşulan bu günlerde nasıl bir duruşumuz var?
Hemen söyleyeyim.
Endişeliyiz çünkü ülkemizde ki işsizlik oranı rekor seviyede ve bunun artabileceği gibi bir korkumuz var. AB ve ABD yaptırımları kapıda ve dövizin ciddi miktarda artacağı söylentileri var. Kapanan şirketler gün geçtikçe artıyor. Enflasyon ve maliyetler de öyle. Geçinmek bile sıkıntı yani.
Bu bir fotoğraf.
Fakat başka bir fotoğrafta var.
Ülkemiz insanının döviz mevduatları rekor seviyede ve 238 milyar dolar. TL mevduatlarda 1.150 milyar. Yani paramız var. Peki bu paralarımızı neden bekletiyoruz. Neden mevduatta da piyasada değiller. Çünkü kriz hali var ve savunmaya geçmiş durumdayız.
Konut almak isteyenler, konuta yatırım yapmak isteyenler ve konut üretenler size sesleniyorum.
Bu köprüden önceki son çıkış.
Konut almak veya konuta yatırım yapmak isteyenler; hazır fiyatlar baskılanmışken, dövizde dalgalanma sona ermişken elinizi çabuk tutun ve konutunuzu alın. Kriz senaryolarını ve stok fazlası var söylemlerini bir kenara itin. Daha önce de yazdım konut stoku artık bitmek üzere. 2021 yılının ikinci yarısında konut kıtlığı çekebilirsiniz ya da çok daha yüksek bedelle konut almak zorunda kalabilirsiniz.
Konut fiyatlarının yüksek olduğunu düşünebilirsiniz ancak değil. Bunu anlayabilmek için diğer ürünlerdeki fiyat artışları ile kıyaslarsanız çok daha net görürsünüz. Hele buna yeni üretim daire maliyetlerini de eklediğinizde şu anki fiyatları bulmak bir hayal olabilir.
Konut üreticileri; sizde dişinizi biraz daha sıkın ve elinizde kalan konutları ucuza satmayın. Çünkü bugün sizden ucuza alanlar yarın sizin gibi ucuza satmayacaklar emin olun.
Son söz
Sonra bir arkadaşım demişti de dinlememiştim demeyin lütfen…