KESKİN: KENTSEL DÖNÜŞÜM OLMAZSA OLMAZIMIZ
Deprem bölgesinde yaşadığımızı ve depremle yaşamayı öğrenmemiz gerektiğinin altını çizen Yıldırım Belediye Başkanı Özgen Keskin, kentlerin yaşanabilirliği açısından dönüşümün, belediye olarak öncelikli görevlerinden biri olduğunu söyledi. Keskin, “Sizlerle 4. kez bir araya gelmekten memnuniyet duyuyorum. Bilimsel bir realite olan deprem söz konusu olmasa dahi, kentsel estetik açısından değişimi ve dönüşümü ihtiyaç olarak görüyoruz. Konuyu, çeşitli platformlarda değerlendirmekteyiz. Çünkü değişimin ve dönüşümün tek başına yapılamayacağını biliyoruz. Bu yüzden ortak aklı masaya yatırıyoruz. Birliktelikler oluşuyor. Bakanlarla, siyasi partilerle, sivil toplum kuruluşlarıyla, üniversitelerle ve akademik odalarla toplanıyoruz. Belki de Türkiye’de bu işin öncüsüyüz. Cesaretimiz, önceki deneyimlerimizden geliyor. Yiğitler, Akçağlayan ve Sinandede mahallelerinde model çalışmalarımız oldu. İlk adım bölgemizde atıldı çünkü kentin girişinde olmasına karşın, çarpık yapılaşmaya en çok maruz kalan bir ilçeydi Yıldırım” dedi. Kentsel dönüşüm sürecinin nasıl başladığına da değinen Keskin, “Hocaların hocası” olarak bilinen Prof. Dr. Hüseyin Kaptan’ın bölgeyi ayrıntılarıyla taradığını ve kendisinin rehberliğinde Yıldırım’ın yeniden tasarlanacağını işaret etti.
Deprem bölgesinde yaşadığımızı ve depremle yaşamayı öğrenmemiz gerektiğinin altını çizen Yıldırım Belediye Başkanı Özgen Keskin, kentlerin yaşanabilirliği açısından dönüşümün, belediye olarak öncelikli görevlerinden biri olduğunu söyledi. Keskin, “Sizlerle 4. kez bir araya gelmekten memnuniyet duyuyorum. Bilimsel bir realite olan deprem söz konusu olmasa dahi, kentsel estetik açısından değişimi ve dönüşümü ihtiyaç olarak görüyoruz. Konuyu, çeşitli platformlarda değerlendirmekteyiz. Çünkü değişimin ve dönüşümün tek başına yapılamayacağını biliyoruz. Bu yüzden ortak aklı masaya yatırıyoruz. Birliktelikler oluşuyor. Bakanlarla, siyasi partilerle, sivil toplum kuruluşlarıyla, üniversitelerle ve akademik odalarla toplanıyoruz. Belki de Türkiye’de bu işin öncüsüyüz. Cesaretimiz, önceki deneyimlerimizden geliyor. Yiğitler, Akçağlayan ve Sinandede mahallelerinde model çalışmalarımız oldu. İlk adım bölgemizde atıldı çünkü kentin girişinde olmasına karşın, çarpık yapılaşmaya en çok maruz kalan bir ilçeydi Yıldırım” dedi. Kentsel dönüşüm sürecinin nasıl başladığına da değinen Keskin, “Hocaların hocası” olarak bilinen Prof. Dr. Hüseyin Kaptan’ın bölgeyi ayrıntılarıyla taradığını ve kendisinin rehberliğinde Yıldırım’ın yeniden tasarlanacağını işaret etti.
KAPTAN: RANTI KALİTEDEN GELEN, YAŞANABİLİR KENTLER İNŞA EDİLEBİLİR
Türkiye’de kentsel dönüşüm planlama sının oluşumuna 40 yılı aşkın deneyimi ile katkı koyan ve aynı zamanda İstanbul Metropoliten Planlama ve Kentsel Tasarım Merkezi’nin (İMP) de kurucu yürütücüsü olan Prof. Hüseyin Kaptan, Konut ve Yapı Gazetesi’nin organizasyonunda gerçekleşen bu buluşmanın kendisi için bir sürpriz olduğunu aktardı. Kaptan, “30 sene önce bir ıslah planı kanunu çıktı. O kanun da büyüktü, aynen bugünkü gibi. İnsani bir perspektif gözetildi. Ulusumuz yasa dışı yaşamasın diye, devlet şefkat elini uzattı. İşgal edilmiş alanlar yasallaştı. Donatı standartlarını planlardan kaldırıldı. Şu an baktığımızda, ulusumuzun dünyaya karşı övünebileceği bir eseri yok. Bursa’da Makrobet prestijli yapılar görüyorum, ama Yıldırım’da eksik, o enerji Yıldırım ilçesinde de yaşanabilir. Proje çok iyi olduğu zaman, rekabet kabiliyeti de yükseliyor. Prestijli bir ortam düzenlediğinizde doğal olarak talibi artıyor. Burada, satıcı çok önemli. Rantı kaliteden gelen yaşanabilir kentler inşa edilebilir. Kentleri kalkındıracak olan bulvarları, ticari alanlarla zenginleştirmezseniz olmaz. Kentlerimiz sanayi kentleri. Fakat sanayi iş gücünden hizmet iş gücüne doğru yönelme var, hizmet sektörü güçleniyor. Merkezi İş Alanı (MİA) fırsatlarında yoğunluk artacak. Merkeze yakın olan dönüşüm alanları, hizmet sektörünü güçlendirdiği için kendi içinde bir değer yaratmış oluyor” ifadelerini kullandı.
Türkiye’de kentsel dönüşüm planlama sının oluşumuna 40 yılı aşkın deneyimi ile katkı koyan ve aynı zamanda İstanbul Metropoliten Planlama ve Kentsel Tasarım Merkezi’nin (İMP) de kurucu yürütücüsü olan Prof. Hüseyin Kaptan, Konut ve Yapı Gazetesi’nin organizasyonunda gerçekleşen bu buluşmanın kendisi için bir sürpriz olduğunu aktardı. Kaptan, “30 sene önce bir ıslah planı kanunu çıktı. O kanun da büyüktü, aynen bugünkü gibi. İnsani bir perspektif gözetildi. Ulusumuz yasa dışı yaşamasın diye, devlet şefkat elini uzattı. İşgal edilmiş alanlar yasallaştı. Donatı standartlarını planlardan kaldırıldı. Şu an baktığımızda, ulusumuzun dünyaya karşı övünebileceği bir eseri yok. Bursa’da Makrobet prestijli yapılar görüyorum, ama Yıldırım’da eksik, o enerji Yıldırım ilçesinde de yaşanabilir. Proje çok iyi olduğu zaman, rekabet kabiliyeti de yükseliyor. Prestijli bir ortam düzenlediğinizde doğal olarak talibi artıyor. Burada, satıcı çok önemli. Rantı kaliteden gelen yaşanabilir kentler inşa edilebilir. Kentleri kalkındıracak olan bulvarları, ticari alanlarla zenginleştirmezseniz olmaz. Kentlerimiz sanayi kentleri. Fakat sanayi iş gücünden hizmet iş gücüne doğru yönelme var, hizmet sektörü güçleniyor. Merkezi İş Alanı (MİA) fırsatlarında yoğunluk artacak. Merkeze yakın olan dönüşüm alanları, hizmet sektörünü güçlendirdiği için kendi içinde bir değer yaratmış oluyor” ifadelerini kullandı.
ÇOLAK: KÜLTÜREL VE KURUMSAL BİR DÖNÜŞÜM GERÇEKLEŞİYOR
Ustaoğlu İnşaat Proje Danışmanı Celil Çolak ise, “Riskli bir alanda yaşıyoruz. Kentsel dönüşüm, iyi niyetli kullanılırsa iyi, kötü niyetli kullanılırsa kötü sonuçlar veriyor. Dönüşümlerin gerçekleşeceği yerlerde sosyolojik alt yapıya dikkat edilmeli. Kentsel dönüşümün, kültürel bir dönüşüm olacağı ve sonrasında da kurumsal bir dönüşümün gerçekleşeceği görünüyor. Önceki tasarımlarda bazı kaygılarımız oluşmuştu. Yıldırım’daki çalışmalardan iyi bir sonuç çıkacağını düşünüyorum. Fakat tasarımların Doğanbey silueti gibi olmamasını temenni ediyoruz. Otel ve rezidans mantığıyla hareket etmek yerine, konut ağırlıklı iş yapmalıyız. Yeni yasayla, yeni bir uygulama yöntemi açığa çıkacaktır” dedi.
Ustaoğlu İnşaat Proje Danışmanı Celil Çolak ise, “Riskli bir alanda yaşıyoruz. Kentsel dönüşüm, iyi niyetli kullanılırsa iyi, kötü niyetli kullanılırsa kötü sonuçlar veriyor. Dönüşümlerin gerçekleşeceği yerlerde sosyolojik alt yapıya dikkat edilmeli. Kentsel dönüşümün, kültürel bir dönüşüm olacağı ve sonrasında da kurumsal bir dönüşümün gerçekleşeceği görünüyor. Önceki tasarımlarda bazı kaygılarımız oluşmuştu. Yıldırım’daki çalışmalardan iyi bir sonuç çıkacağını düşünüyorum. Fakat tasarımların Doğanbey silueti gibi olmamasını temenni ediyoruz. Otel ve rezidans mantığıyla hareket etmek yerine, konut ağırlıklı iş yapmalıyız. Yeni yasayla, yeni bir uygulama yöntemi açığa çıkacaktır” dedi.
KIZILCIKLI: RANTI YÜKSEK YERDEN DÖNÜŞÜME BAŞLANMALI
Toplantıya, Ali Bostancı İnşaat Genel Müdürü olarak katılan Sedat Kızılcıklı, kentsel dönüşümün nereden başlanacağı tartışmalarının yaşandığını hatırlattı. Kızılcıklı, “Kıyıların da kentsel dönüşüme ihtiyacı olduğu açık ancak konut sahibi olmak isteyenler daha kıymetli ve merkeze yakın yerlerde ev sahibi olmak istiyorlar. Rantı daha yüksek yerlerden dönüşüme başlamayı doğru buluyoruz. Sonrasında yaşanacak yayılmayı da düşünürsek, bu, kentsel dönüşüme ivme kazandıracaktır. Daire satışlarında sorun yaşanabileceğine dair tereddütler var” diye konuştu.
Toplantıya, Ali Bostancı İnşaat Genel Müdürü olarak katılan Sedat Kızılcıklı, kentsel dönüşümün nereden başlanacağı tartışmalarının yaşandığını hatırlattı. Kızılcıklı, “Kıyıların da kentsel dönüşüme ihtiyacı olduğu açık ancak konut sahibi olmak isteyenler daha kıymetli ve merkeze yakın yerlerde ev sahibi olmak istiyorlar. Rantı daha yüksek yerlerden dönüşüme başlamayı doğru buluyoruz. Sonrasında yaşanacak yayılmayı da düşünürsek, bu, kentsel dönüşüme ivme kazandıracaktır. Daire satışlarında sorun yaşanabileceğine dair tereddütler var” diye konuştu.
GÖKÇADIR: KENTSEL DÖNÜŞÜM SOSYAL BİR DÖNÜŞÜMDÜR
İMSİAD Başkanı Adil Gökçadır da, “Bursa’yı bir bütün olarak düşünmeliyiz, şehrin tamamına dönük çalışmalar gerçekleşmeli. Yeniden bir kentsel dönüşüme ihtiyaç duymamak ve yıllar sonra aynı sorunları konuşmamak için imar bütünlüğü sağlanabilmeli. Yıldırım ilçesindeki çalışmalar diğer bölgelerden hızlı gidiyor. Bu çalışmalar Bursa’nın tamamına örnek teşkil edeceği için çok dikkat edilmeli. Vatandaşa dönük açıklamalar yapılmalı. Kentsel dönüşümle, milyonlarca insanın yaşamını değiştirmek, tarihi bir misyondur. Yıldırım’da bu dönüşüm zor olacaktır ama mutlaka olmalıdır” ifadelerini kullandı.
İMSİAD Başkanı Adil Gökçadır da, “Bursa’yı bir bütün olarak düşünmeliyiz, şehrin tamamına dönük çalışmalar gerçekleşmeli. Yeniden bir kentsel dönüşüme ihtiyaç duymamak ve yıllar sonra aynı sorunları konuşmamak için imar bütünlüğü sağlanabilmeli. Yıldırım ilçesindeki çalışmalar diğer bölgelerden hızlı gidiyor. Bu çalışmalar Bursa’nın tamamına örnek teşkil edeceği için çok dikkat edilmeli. Vatandaşa dönük açıklamalar yapılmalı. Kentsel dönüşümle, milyonlarca insanın yaşamını değiştirmek, tarihi bir misyondur. Yıldırım’da bu dönüşüm zor olacaktır ama mutlaka olmalıdır” ifadelerini kullandı.