Geleceğin Bursası için dönüşüme talibiz

KENTSEL DÖNÜŞÜM

Konut ve Yapı Gazetesi, sektör temsilcileriyle kentsel dönüşümü masaya yatırdı.

(KONUT VE YAPI - ÖZEL) İnşaat sektörünün önemli isimlerini bir araya getirdiğimiz 'Sektör Buluşmaları'nın ilkinde kentsel dönüşümü masaya yatırdık. Toplantıdan ortaya özetle şu sonuçlar çıktı: Dönüşüm acilen yapılmalı. Planlama şart. Bursalı müteahhitler mutlaka işin içinde olmalı.

 

Konut ve Yapı Gazetesi olarak düzenlediğimiz Sektör Buluşmaları'nın ilkinde kentsel dönüşümü tartıştık. Sektörün önde gelen kuruluşları ve isimlerini buluşturduğumuz toplantıda dönüşümün nasıl olması gerektiği sorusuna yanıt aradık.

 

Deprem gerçeğinin gözardı edilmeden kentsel dönüşümün biran önce başlaması gerektiğini vurgulayan sektör temsilcileri, dönüşümün sadece bina yıkıp yerine yenisini yapmak demek olmadığını söylediler. Dönüşümün ortaya çıkaracağı fırsatın iyi değerlendirilerek kentin yeniden planlanabileceği görüşünün ağırlık kazandığı toplantıda, dönüşümün kim tarafından yapılacağı da ana gündem maddesi oldu.

 

Kentsel dönüşümün büyük bir finans gerektirdiği konusunda hemfikir olan sektör temsilcileri, merkezi hükümetin yapacağı doğru planlamanın ardından özel sektörün de işin içine dahil edilmesi gerektiğini kaydettiler. Toplantıda Bursalı firmalar, dönüşümde asıl aktör olmak istediklerini ve bu işi yapabilecek donanıma sahip olduklarını üstüne basa basa duyurdular. İşte, sektörün önemli isimlerinin Bursa ve kentsel dönüşüm konusundaki görüşleri:

 

Konutlaşırken düzenli Olmalıyız

BUSİAD Yönetim Kurulu Üyesi ve İnşaat Uzmanlık Grubu Koordinatörü, Bursa Çimento AŞ.

Genel Müdürü Mürsel Öztürk;

Bursa sanayi anlamında hızla geliştiği, ayrıca turistik de bir yer olduğu için inşaata büyük talep oldu. Biz 1980’de 400 bin ton çimento satarken şu anda 2 milyon tona yakın çimento satıyoruz. Başka yerlerden de çimento geliyor Bursa’ya. Hazır betonda da başka yerden çimento alan veya bizden çimento alıp hazır beton yapanlar da var. Bursa’nın kendi içindeki satışı da yaklaşık 2 milyon metreküp civarında. Böyle baktığınızda Bursa ciddi bir inşaat yeri. Kamuoyunu ilgilendiren konu bu inşaatlar kaliteli yapılıyor mu? Bursa’da yaşayacak bir insan olarak, güzel bir Bursa, marka bir Bursa, Bursalıya çok daha fazla şey kazandırır.  İyi bir kent her zaman için daha sofistike  teknolojilerle gelişir. Böylece çevre kirliliği gibi hususlar çok azalır.  Ve siz de mutlu yaşarsınız. Bu da suya düşen taş misali, halka gibi genişleyerek bütün Türkiye’ye yayılır. Konutlaşırken düzenli olmalıyız. Bir de 1. derece deprem bölgesinde olduğumuzdan dolayı böyle bir bölgede konutlaşmaya, yapılaşmaya altyapı da dahil çok dikkat etmeliyiz.

 

Süreç doğru işlemeli

BTSO Meclis Üyesi, 6. Komite (Bina İnşaatı) Üyesi, GİNTAŞ AŞ. Kurucu Ortağı Zafer Tolunay;

Bursa’nın bir iki tane önemli noktası var. Hanlar Bölgesi, Sıcak Su ve Uludağ’ın etekleri. Bu üç nokta kente yeni bir kimlik ve karakter kazandıracaktır. Bir kente kimlik ve karakter kazandırmak kentin bütünü içerisinde ele alınmalı. Bu üç noktayı odaklayıp geriyi ele almamak veya düşünmemek anlamındaki gibi bir şey ifade etmek de istemiyorum. Kentin bütününü planlamak.

 

Çünkü dönüşüm ve yenileme çok uzun bir süreç. Her kentin kendisine özel bir yapılanması ve ona göre kendi çözümleri var. Ama Bursa’da yapılan bir örneği veya Ankara’da yapılan bir örneği kendi kentimize taşımak gibi bir şeye kalkarsak çok ciddi yanlış yaparız. Genellikle konut adı altında sadece konuta endeksli bir kentsel gelişim planı gibi düşünülüyor. Halbuki kentin kimliği ve karakteri sadece konut ile ilintili değil. Yeşil alanı ile sosyal donatısıyla, ticari alanıyla, alışveriş merkeziyle, yiyeceği içeceğiyle yaşayan veya yaşamayan yerlerin zaten yaşanabilir hale getirmenin ifadesidir.

 

Bunu yaparken her şeyin başında olduğu gibi ciddi anlamda bir fon ve bir para gerekiyor. Bu fon ve para aslında Bursa’daki özel sektörce de bulunabilir. Bunu kamu tek başına yapabilir. Merinos örneğindeki gibi. Kamu tek başına yaptı ve çok ciddi kentsel gelişim ve dönüşüme  örnek oldu. Kamu ile özel sektör birlikte yapabilir ya da özel sektör kendi başına yapabilir. Nereye, ne yapılacağı tespit edildikten sonra bu fon yönetimi ve sürecin doğru işlemesi bence en temel ilkeler.

 

Bursalı sermaye tarafından yapılmalı

İnşaat Müteahhitleri Sanayicileri ve İşadamları Derneği (İMSİAD) Başkanı ve Gökçadır İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı ve Adil Gökçadır;

İMSİAD Bursa’da yeni kurulmuş, çiçeği burnunda İnşaat Müteahhitleri ve İşadamları Derneği. Derneğimizde çok değerli arkadaşımız bir araya geldiler ve bir oluşum gerçekleştirdiler. Bursa’nın böyle bir oluşuma ihtiyacı vardı. Elbette kentsel dönüşüm dendiğinde ilk akla gelen insan hayatı, yaşam standardı ve can güvenliğidir. Rakamlarla incelediğimizde Bursa’da yapılan konutların yaklaşık yüzde 35’i ruhsatsız ve denetimsiz yapılar. Böyle olunca doğal olarak belirli bir kalitenin altında yapılar.

1999 yılından önceki yapıların sayısı da oldukça fazla. Ayrıca ciddi manada yorulmuş yapılar da var. Dolayısıyla bu yapıların da bir şekilde elden geçirilmesi ya da mutlaka bir dönüşüme tabi tutulması gerektiğini düşünüyoruz.

Bu dönüşümün nasıl olması gerektiği de çok önemli. Bizim şahsi görüşümüz mutlak surette Bursalı sermaye tarafından yapılmalı diye düşünüyoruz. Genel olarak yerel yönetimlerimizin de böyle düşünceleri olduğunu duyuyoruz. Ve seviniyoruz. Biz de İMSİAD olarak sektörün içinde olan arkadaşlar olarak bu işe talip olduğumuzu da ifade ediyoruz.

Ancak nasıl olması gerektiğine gelince; mutlak suretle planlamanın çok doğru yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Küçük küçük alanların hedef olarak alındığını görüyoruz halbuki biz bunun çok büyük alanlar olması, örneğin 1 milyon metrekarenin altında bir alan olmaması gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü eğer bir planlamadan bahsediyorsak birbirini tamamlayan ve gerçekten dönüşüme imkan veren alan mertebesinde olması gerekiyor. Bunun dışında bunun bir cazibesi olmalı. Bunları bir dosya halinde hazırladık. Önümüzdeki günlerde bir kurul kurup,  valimiz, belediye başkanımız ve hatta bakanlarımıza sunacağız. Eğer bize bir rol verilirse üzerimize düşeni yapma gayretindeyiz.

 

Acele edilirse Doğanbey gibi olur

Bursa Mühendis ve Mimar İşadamları Derneği (BUMİAD) Başkanı ve Metalco Mühendislik Makina San.Tic.Ltd.Şti. Genel Müdürü İlker Özarslan;

Şu anda, 50-60 yıllık bir ihmalin, olanaksızlıkların bir faturası var önümüzde. Bu sorunları  mevcut yönetimlere, bundan önceki yönetimlere birer birer yüklemek mümkün değil. Ama ‘Bundan sonra ne yapabiliriz?’ ona bakmamız lazım. Bursa bir deprem kuşağı üzerinde. Bursa’nın 2050 vizyonu gibi bir imar çalışması gerekir. 2050 yılında nasıl bir Bursa istiyoruz?

Çünkü kentsel dönüşümler, 2-3 dönemde sonuçlanacak bir iş değil. Bu uzun süreç içerisine yayılmalı ve bir plan dahilinde yapılmalı. Öncelikle konut olarak evsel kentsel dönüşüm ihtiyacı var Bursa’nın. Zafer Mahallesi gibi, Kemerçeşme gibi, Mollafenari gibi birçok yerde bu gün itfaiyenin, ambulansların giremediği sokaklar var.

Yine ticari manada şehrin çeşitli yerlerine yayılmış, küçük büyük birçok kayıt içi, kayıt dışı, merdiven altı  tabir edilen sağlıksız ticari işletmeler var. Bununla ilgili çevre sorunları var, atık  sorunları var. Kamu ile ilgili bir kentsel dönüşüm lazım.

Kentin bir çok yerinde kamu binaları eskimiş durumda. Bunlar dahil kentsel dönüşümün içinde geniş plan dahilinde ele alınmalı. Yine endüstriyel yapılar var. Bursa bundan sonraki süreçte nasıl bir sanayileşme izleyecek? Bu sanayi şu anda dursa bile kendi ivmesiyle büyüme devam edecek. Yine tarım alanlarını tarumar edip oralara sanayiler yapıp sonra da organize sanayi bölgeleri haline mi dönüştüreceğiz? Belli işleri yaparken de acele edilmemeli.

Bu aceleden ya da danışıksız yapılan icraatlardan görüyoruz ki bir Kent Meydanı yerine bir kent duvarı ortaya çıkıyor. Doğanbey Projesi gibi Bursa’ya yakışmayan ucube yapılar dizisi oluyor. Bunlar çok iyi konuşulmalı, tartışılmalı ve herkesin konsensüs halinde olacağı sağlıklı kararlarla yapılmalı. Bu konuda bilgi birikimine sahip insanlar, kesimler sakin bir şekilde öncelikle sorunları tespit edip sonra da çözüm yönünde önerileri ortaya koymalı. Bu toplantının hayırlı olacağını tahmin ediyorum.

 

Gayrimenkul yatırım ortaklığı kurulmasını öneriyoruz

BUMİAD Yönetim Kurulu Üyesi ve Metsor İnşaat Ltd.Şti. Mimar Orhan Erkan Güngör;

Bursa’nın sadece kentsel dönüşüm değil birçok büyük projelere de ihtiyacı var ve gün geçtikçe de bu projeler önümüze geliyor.  Bu konuda BUMİAD olarak, BUMİAD’ın önderlik ettiği veya birçok derneğin önderlik edeceği bir önerimiz olacak. Bursa kökenli bir gayrimenkul yatırım ortaklığı kurulmasını öneriyoruz.

Bu hem bu tip büyük projelere fon sağlamak anlamında hem proje geliştirme anlamında. GYODER, inşaat yapmıyor zaten. O yüzden inşaat için düşünülen şeylere de bir ket olmak değil amaç. Amaç; Bursa yatırımcılarının inşaatını yapabileceği projelere fon kaynağı oluşturmak ve bu projelerin geliştirilmesini yapmak. Bazı büyük yatırımların da burada kalmasını arzu ediyoruz.

Hatta belki Büyükşehir Belediyesi’nin de bu konuda birlikte olabileceği, Bursa sermayesinin kurabileceği halka açık bir gayrimenkul yatırım ortaklığının kurulmasına BUMİAD olarak öncülük, önderlik etmek istiyoruz. Bu konuda dernek olarak SPK’dan bir uzman davet ettik. Yakında tüm Bursa’nın yatırımcılarına, diğer derneklere açık bir toplantı düzenleyeceğiz.

 

Bursayı Bursalılar imar etmeli

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD)  İnşaat Sektör Kurulu Başkanı, Devingen Planlama Şirket Müdürü, Şehir ve Bölge Plancısı Hasan Şahintürk;

Bursa’yı bugüne kadar ağırlıkla Bursalılar imar ettiler. Dolayısıyla bundan sonraki süreçte de Bursa’yı Bursalıların imar etmesinden daha doğal bir şey olmaz diye düşünüyoruz. Ama bu bir süreçtir. Bu bir bilgi birikimidir.

Bir kapital birikimidir. Dolayısıyla öncelikle bu sürecin anlaşılması ve iyi anlatılması gerekir. Yoksa buradaki çok değerli arkadaşlarım hem yapmış olduğu yapı miktarı ile hem ekonomik birikim itibariyle çok büyük alanlarda kentsel dönüşüm yapabilecek niteliğe sahiptir. Ama ‘Bu birikim yeterli midir?’ derseniz. Bence sorgulanması gereken esas husus burasıdır. Bu işin kapital miktarı ile parasal güç olarak ya da konut sayısı itibariyle değerlendirilmemesi gerek diye düşünüyorum.

Esasında bunun ruhunu anlayabilmek önemli. ‘Ne için dönüşüm yapmamız lazımdır? Dönüşüme ihtiyaç var mıdır?’ Bunun mantığını koyabilirsek arkasından Bursalılar bunu rahatlıkla yapabilecek düzeye gelebilirler. Dönüşümü sadece bir kat artması ya da mevcut bina yerine devasa kütle oturtulması olarak algılarsak bugün tartıştığımız Doğanbey örneğinden farklı bir noktaya gidemeyiz. TOKİ Bursa’ya ilk girdiğinde biz de çok ciddi eleştirilerde bulunmuştuk. Hala da çok sayıda eleştirilecek yanlışları vardır. Öncelikle sosyal konut üretmekten çıkmıştır.

Ama TOKİ çok hızlı konut üretip maliyetleri aşağı çekebilmenin de bir yolu olabileceğini gösterdi. Biz kamudan çok şey beklersek bence çok uzun yol kat edemeyiz. Kamu gerçekten iyi bir denetleyici, iyi bir düzenleyici olmaktan öteye gitmemelidir. Kamu yasal sistemi iyi tarif eder, mevzuatı iyi tarif eder ve planlarını çok iyi yaparsa buradaki her bir arkadaşım çok rahatlıkla kentsel dönüşümden pay alabilir, yapabilir, hizmete sunabilir.

 

Cazip hale getirilmeli

İMSİAD Yönetim Kurulu Üyesi ve TAŞYAKAN İnşaat Yönetim Kurulu Üyesi Ali Taşyakan;

Tempobet style="font-family:Arial">15 dairelik bir yeri alıp, 25-30 dairelik bir yer yapmazsak müteahhit olarak biz oraya girmeyiz. Ben müteahhit olarak Yavuzselim’e gitsem orada bir bölge alsam, 100 dairelik çok da güzel bir inşaat yapsam. Orada daireyi kaça satabilirim? Satabilir miyim? Yani meseleyi sırf küçük ölçekte ele alırsak kesinlikle kat ya da yoğunluk arttırmakla ya da  oraya yüksek katlar yapmakla çözemeyiz.

Öncelikle planlamasını çok iyi yapıp, cazip bir merkez haline getirmek gerekir. Mutlaka dönüşüm ile ilgili belediyelerin bu bölgedeki insanlarla oturup bir yere getirmesi, bizim de müteahhit olarak orada proje üretmemiz lazım. İhsaniye’deki eski bir evi yıkıp yakmak dönüşüm değildir. Dönüşüm olması için o bölgenin tamamını yeniden ana arterleri ile içindeki gölleri ile köprüleriyle, okullarıyla yaşanabilir bir kent haline getirilmesi lazım ki insanlar orada oturmaya talep göstersin.

Yapacağımız dönüşümden çıkacak bir proje çok iyi bir proje olmalı ki iyi rakamlara satılabilmeli biz de müteahhit olarak elimizi bu projelerin altına sokmalıyız. Dolayısıyla Bursa’da kentsel dönüşümde biz mutlaka olmak isteriz. Bursalı firmalar bunu yapabilir. Ancak iyi bir altyapı, iyi bir kent planının yapılması lazım diye düşünüyorum.

 

‘Doğanbey’ dersi

Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) Bursa Şubesi İnşaat Sektör Başkanı, Mahmutoğlu Dekorasyon Firması Sahibi Nuri Aslan;

Kentsel dönüşüm öncelikle neden, niçin gerekli? Ona bakmak lazım. Aciliyet sırası hangi bölgede? Maalesef bugün Doğanbey’e hepimiz laf ediyoruz. ‘Oradaki sorun neydi de kentsel dönüşüm yaptık? Şimdi nasıl bir sorun ortaya çıktı?’ Bence bu Bursamız için çok büyük bir örnek ve ders olmalı.

Ve bundan sonra hangi bölgeler örneğin Sıcaksu bölgesi dururken, oralar boş dururken, gidip de şu an gayet güzel faal olan bölgeleri yıkıp insanları mağdur etmektense, önce oraları yıkıp, orada olan konutları rant ve ticari beklenti gütmeden, diğer bölgedeki insanları mağdur etmeden oralara taşıyıp, sonra oraları yıkmak. Tespitler bu yönde olmalı. Milli Eğitim Müdürlüğü ile BESOB arasında bir protokol imzalandı.

Diploması olmayan insan nasıl eczane açamıyorsa bundan böyle boyacı dükkanı, parkeci dükkanı açanın da ehliyeti olması gerekiyor. Ustalık belgesi olan dükkan açar. Kalfalık belgesi dükkan açma meselesi değil şantiyede çalışan ustanın ehil olduğunu gösteren bir belge. Bugün birçok şantiyede müteahhit firmalar sigortasız bir ustayı şantiyesine almıyor. Bayağı güzel bir konu ve alışıldı.

Bundan böyle ustalık ve kalfalık belgesi olmayan bir usta şantiyeye alınmayacak. Bu ciddi bir oluşum. Biz de Oda olarak arkasındayız. Buna işveren arkadaşlar da hassasiyet gösterirse, inşaatlarımızın sağlamlığının yanında güzel görünmesini sağlayacaktır.

 

Yeni finans araçları oluşturulmalı

Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Bayram Vardar;

Büyükşehir Belediyesi olarak kentin bütün dinamiklerinin katılımıyla Bursa’nın geleceğini tasarlamaya çalışıyoruz. Ülkemiz müteahhitlerinin konut ve yapı sektöründe hangi noktada olduğunu bütün dünya biliyor. Buradaki değerli katılımcıların da konut ve yapı sektöründe ne kadar iyi olduğuna şüphemiz yok.

Ancak kentsel dönüşüm farklı bir şey. Kentsel dönüşümden kasıt konut yapma, yapı yapma becerisinden ziyade farklı unsurlar, farklı girdiler var. Kentsel dönüşüm ifadesinin altında birden fazla bilinmeyenin olduğu konular var. Biz kentsel dönüşüme estetik ve mimari kaygılarla bakmıyoruz. Kentsel dönüşüme kesinlikle depreme dayalı olarak can güvenliği olarak bakmak lazım.

Bu mevcut sağlıksız konut stoğunun kesinlikle yenilenmesi lazım. Buradaki aktörlerin kimler olması lazım? Bunu belediye olarak da öteden beri tartışıyoruz. Bir afet anında ana arterlerin canlı kalması gerekli. Atatürk Caddesi, Altıparmak Caddesi, Darmstad Caddesi gibi, Yıldırım’daki gibi ana arterlerin ilk etapta canlı kalması lazım. Bu yüzden bu ana arterlerdeki mevcut yapı stoğunun teker teker belirlenip bunların yenilenmesine yönelik kaynakların oluşturması lazım.

Hükümetimizin yeni finans araçları oluşturması gerekiyor ki malum yeni Kentsel Dönüşüm Kanunu’nda bunları dile getireceğini, bunlara yönelik finans kaynakları oluşturduğunu biliyoruz. Sonrasında bu ana arterleri sağlıklı bir hale getirdikten sonra yapı alanın içerisine girip, kente belli bir süreçte ama her yıl muhakkak bir bütçe koyarak, ciddi miktardaki konut stoğu yenilenmiş olur. Kentsel dönüşümün deprem öncelikli kaygılar taşıyarak yapılması gerektiğini özellikle ifade ediyoruz. Bununla alakalı mevzuatın şu anda çok yetersiz olduğunu biliyoruz. İnşallah bu mevzuat değişikliği ile yeni mevzuatla beraber elimiz kolumuz biraz daha rahat olur.

 

Sadece yerel firmalarla bu işin altından kalkılamaz

Bursa Girişimci İşadamları Derneği (BUGİAD) İnşaat Sektör Kurulu Başkanı Ekrem Algül;

Bursa’nın kimliği ile ilgili gerçekleri masaya yatırmamız gerekiyor. Korkunç bir şekilde nüfusu artan bir şehir ile karşı karşıyayız. Bu şehri yöneten insanlar ve şehir sakinleri maalesef bu artış hızının karşısında aciz kaldılar.

Yani Bursa bu aldığı korkunç göç sonrası hazırlıksız yakalandı. Şu anda Bursa’yı tanımlarken bir şey diyemiyoruz. Bursa sanayi şehri mi? Bursa ticaret şehri mi? Bursa turizm şehri mi? Bursa tarım şehri mi? Bursa tarihi bir şehir mi? Buna tam anlamıyla cevap veremiyoruz. Her birinden bir parça var ama hiçbiri değil.

Öncelikli olarak önümüzdeki dönem planlarımızı yapan insanlar bu gerçekleri göz önünde bulundurarak plan yapmalı. Kentsel dönüşüm ile ilgili çalışmalar yapılırken göz önünde bulundurmamız gereken bir gerçek de deprem gerçeği. Allah Bursa’ya deprem vermesin. Çünkü Bursa’daki ova üzerindeki binaların nasıl bir performans sergileyeceğini bilemiyoruz. Kentsel dönüşüm projelerinde ovada yapacağımız binaların kat sayısını sınırlamamız lazım. Deprem gerçeği ile Bursa’yı tekrar boyutlandıracaksak ana kaya üzerine yüksek bina, ova üzerine de çok alçak bina yapmamız lazım ki depremden mümkün olduğu kadar az bir hasarla atlatabilelim binalarımızı.

Kentsel dönüşüm gerçeğine bakıldığında Bursa’nın ve Türkiye’nin durumu vahim. Görebildiğimiz kadarıyla Türkiye genelinde 400 milyar dolarları bulacağı söyleniyor. Neticede merkezi ve yerel yönetimin kesinlikle hadisenin içinde olması gerektiği meydana çıkıyor. Yani sadece biz yerel firmalarla bu işin altından kalkılamaz. Bu rakamları karşılayacak büyüklükteki yerel firma sayısı çok çok sınırlı.

 

Çürük binada mı oturalım? İlkelerle mi yaşayalım?

Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi, İmar ve Bayındırlık Komisyonu Başkanı, Gizemler İnşaat Yön.Krl. Bşk. Mustafa Altın;

Öncelikle kentsel dönüşümün hukuki alt yapısını oluşturmanız gerekiyor. Ardından Bursa’yı dönüşüme soktuğumuzda nasıl planlanması gerektiğini, o dönüşüme uygun hale nasıl getireceğimizi irdelememiz gerektiğini düşünüyorum. Konut veya buna benzer yapıların nasıl yapılacağına dair ayrıntılar daha sonraki aşamada görüşülmeli. O bölgelere planlama noktasında bir rant dediğimiz yoğunluk artışı getirmek ve özel sektörü de bu işin içine dahil etmek.

Yoksa 5 bin konutluk yere sen 5 binlik proje planlaması yapar isen oraya çivi çakman imkansız. Ne bütçemiz yeter. Ne bu kentsel dönüşüm olur. Ve hayalin ötesinde bir adım atamayız. Bu noktadan hareketle bütün şehrin öncelikli dönüşüm noktalarının belirlenmesi de önemli. Hangi bölgeden nereden başlamamız gerekiyor? Yeni gelişen Nilüfer Bölgesi’nde de sağlamlıkla ilgili sıkıntıların olduğunu herkes biliyor.

Dönüşümü sadece iki katlı veya gecekondu bölgelerine değil bu bölgelere de sokmamız gerekir. Şehir plancısı arkadaşlarımız da var burada hemen karşı. Neden karşı? Şehir planlama ilkesine uymuyor; Yoğunluk artışı, yeşil alan azalması, okul ihtiyacı, yol ihtiyacı. Tamam. O zaman o bina çürük kalsın oraya dokunmayalım. Eğer çözüm üreteceksek bazı ilkeleri bir kenara koymamız gerekli diye düşünüyorum ben. Yani çürük binada mı oturalım? İlkelerle mi yaşayalım?

 

Bursa sermayesinin ortak olacağı bir proje çıksın istiyoruz

İMSİAD Yönetim Kurulu Üyesi ve Karpa Demir Sahibi Ramazan Sivri;

Sıkıntı yaşanan yapıların yıkılıp yerine yeniden yapılması bir de mevcut herhangi bir yasanın olmadığı yerlerde konutun yapılması gibi iki aşamalı bir durum var. Birinci aşamada sorun yok gibi görünüyor. İkinci aşamada mevcut halihazırdaki ya da boş alanlarda plan yapılırken, ne kadar halk işin içindeydi?

Veya burada  kaç tane müteahhidin fikri alındı. Asıl  kentsel dönüşümde yapılması gereken buydu. Bu işin içinde olan firmalar veya odalara rant mı sağlanacak? Yoksa gerçekten Bursa’ya fayda mı sağlanacak? Bakmaya çalıştığım nokta bu. İnşallah Bursa sermayesinin ortak olduğu bir proje çıkıp herkesin de el atacağı bir ortam oluşur.

 

İMSİAD olarak kentsel dönüşüme adayız

İMSİAD Yönetim Kurulu Üyesi ve Bilekler AŞ Levent Bilek;

Can güvenliği mi? Kaliteli yaşam mı önemli? İkisi de yapılabilir ya da ikisi birden yapılmalıdır. Biz İMSİAD olarak Bursa girişimcisinin birleşik gücünün, kendi gücünün farkına varmasını arzu ediyoruz. İMSİAD olarak kentsel dönüşüme adayız ve BUMİAD gibi bizim de  gayrimenkul yatırım ortaklığı kurma düşüncemiz var. Demek ki mantık bir. O zaman ne gerekiyor; Koordinasyon ve sektörel güç birliği oluşması gerekiyor. Bunun için herkes burada ve herkes aynı şeyi söylüyor. Demek ki hep beraber uzlaşacağız.

Yorum yapabilmek için lütfen sitemizden üye girişi yapınız!
Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.