Afyonkarahisar Korel Termal Otel’de düzenlenen 'Deprem Güvenliği ve Kentsel Dönüşüm Yasal Düzenlemeler Çalışmaları' konulu toplantıya katılan Bayraktar, önümüzdeki haftalarda meclise gelmesi beklenen Kentsel Dönüşüm yasası hakkında bilgi verdi. Kentsel dönüşümün dünyanın en zor işlerinden birisi olduğunu belirten Bayraktar, yıkım ve nitelikli çoğunluğun sağlanarak, özel sektörün bu işe girmesine kapı aralayacak düzenlemeler yapıldığını kaydetti. Bayraktar, "Kentsel dönüşümü vatandaşla anlaşarak yapacağız. Yasanın olmazsa olmazlarından birisi yıkımdır. Acil bölgeden başlamak sureti ile depreme dayanamayacak binaları yıkmak zorundayız. Bu tespitlerinden sonra bunların yıkılmasını bahis siteleri isteyeceğiz. Vatandaşla iki ay süre vereceğiz. Yıkmazsa biz belediyeler aracılığı ile yıkılmasını isteyeceğiz. Riskli yapılar yıkılacak, bundan sonra bina üzerinde kat ittifakı sona erecek ve ana arsa hisseli hale dönüşecek. Anlaşmazlıkların çözülmesi gerekiyor. Ana eksen nitelikli çoğunluk anlaşma sağlarsa geriye kalan üçte birinin anlaşmasın aramayacağız. Burada ekspertiz firmaları tarafından anlaşmaya yanaşmayan hisselerini değerleri belirlenecek ve açık arttırma usulü ile satışa çıkarılacaktır." dedi.
"Başımızı elimizin arasına koyup çok ciddi bir şekilde düşünmemiz gerekiyor" diyen Bakan Erdoğan,Türkiye her konuda mesafe aldığını, ve her konunda kalkındığını anlattı. Türkiye’de 1980’lere kadar yapılan inşa edilen üst yapıların mühendislik tekniğinden yoksun , bilimsellikten uzak bir şekilde inşa edildiğini ifade eden Erdoğan, özellikle 1997’den sonra hele hele 1999 büyük Marmara depreminden sonra Türkiye’de Egobet yapı üretimi bakımından ciddiyet hasıl olduğunu kaydetti. Erdoğan, “Yeni yönetmelikler yeni yasalar düzenlendi. Özellikle son 9 yılda Türkiye’de üretilen yaklaşık 5 miyon konutun 500 bini devlet eliyle üretildi. 4,5 milyonu da özel sektör tarafından üretildi. Bunlar bizim bilebildiğimiz kadar, görebildiğimiz kadar depreme dayanıklı binalardır. Ancak Anadolu’da halen istediğimiz sağlamlık ve kaliteyi yakalamış değiliz. Özellikle yapı denetim sisteminin 2011 yılı başına kadar sadece 19 ilde geçerli olması, 2011’den itibaren de tüm Türkiye’de geçerli olması bu kaliteyi arttıracaktır." diye konuştu.
Bayraktar, Van depreminde 30 bin hanenin ağır hasarlı ve yıkıldığını, bunun yarısı kadar da orta hasarlı bina olduğunu hatırlatarak, 2 bin işyerinin de ağır hasarlı ve yıkık, kamu binaların da yüzde 80 oranında ağır hasar gördüğünü dile getirdi. Bayraktar, belediyelerle birlikte yeni düzenlemeler getirerek yeni adımları atacaklarını vurguladı. Bayraktar, şunları söyledi: "Türkiye için en önemli olan Afet riski olan binalarının dönüştürülmesini sağlayacak yasa tasarısını taslak haline getirdik. Önümüzdeki hafta meclise getirilecek. Bununla birlikte yasa denetimini modern dünyanın istediği Türkiye şartlarına uygun hale getirmek için mevcut yapı denetimi kanununu teknik müşavirlik sistemini geliştirme adına yeni bir düzenleme çalışmalarını tamamlamak üzereyiz. Önümüzdeki günlerde meclise gelecek."
Erdoğan Bayraktar, yine çok tartışılan yabancılara mülk satışı konusunda da gelişmiş dünya ülkelerinin yaptığı gibi bu konuda ki kararları Bakanlar Kurulu kararlarına bağlayacak düzenleme yapacaklarını anlattı. Bayraktar, "Düzenlemekte olduğumuz yasanın temel gayesi afet riski olan alanların dönüşümünü ve riskli yapıların yıkımını sağlayarak güvenli ve yaşanabilir alanlar sağlamaktır. Afet sonrası oluşan can ve mal kayıpları büyük ölçüde azalacaktır. Yıkım yapılan alanlar da yeni bir alt yapı ulaşım sistemiyle şehirlerimizin daha düzenli bir hale gelmesi sağlanacaktır. Üretim sektörü hareketlenecektir. İnşaat ve teknik müşavirlik gelişecek, yoksulluk ve işsizlik azalacaktır. Vergi muafiyetleri getiriyoruz. Hak ediş ödemlerinden KDV yine ödenecek. İnşaat sektörü kayıt içine alınacaktır." ifadelerini kullandı.