İnegöl’de konut ve ticari üniteler ile birlikte villa ve alışveriş merkezi üretimleriyle büyümesini sürdüren Şehitoğlu İnşaat, ürettiği bu projelerle fark, gelişim ve vizyon ortaya koyuyor.
Gençlik enerjisini, girişimci ruhunu ve tutkusunu 40 yıllık firmanın birikim ve tecrübesiyle birleştirerek Şehitoğlu İnşaat’ın büyümesini sağlayan Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Şehitoğlu, yeni projelerinden bahsederken, sektörün son durumuna dair değerlendirmelerde de bulundu.
Şu anda Villonova isimli bir projenin inşaatını sürdürdüklerini ifade eden Şehitoğlu, yakın zamanda 2 tane konut projesi, 1 tane de alışveriş merkezi projesine başladıklarını ifade etti. Alışveriş merkezi projesiyle İnegöl’e yeni cazibe merkezleri kazandırmanın hedefinde olduklarını ifade eden Şehitoğlu, “Alışveriş merkezi projemiz daha çok kapalı bir alışveriş merkezi gibi değil, cadde çarşısı gibi. Biliyorsunuz son dönemde pandemiyle beraber kapalı alışveriş merkezleri çok rağbet görmüyor. Bursa’daki örneğiyle biraz da Podyumpark gibi alışveriş merkezi yapma hedefindeyiz. Yatırım yaptığımız bölgede yaşayan nüfus ve uluslararası trendler bizim için çok önemli kıstaslar. Tasarım anlamında da yenilikçiliğe özen gösteriyorum. Yeşil çatı uygulaması gibi yenilikçi çalışmalar uygulamayı düşünüyoruz.” diye konuştu.
Hazirana kadar toparlanma süreci sürer
Sektörle ilgili değerlendirmede bulunan Şehitoğlu, “2018’de döviz kurundaki ani yükselişlerden dolayı sıkıntılı bir süreç yaşadık. 2020’ye kadar durağanlık yaşandı. Pandemiyle beraber durağanlık daha da hissedildi. Ancak bahar döneminde konut kredi faizlerindeki düşüşlerle sektör bir ivme kazandı ama yine şu dönemde durağanlığa geçtik. 2021’e giriş yaptık. Ben hazirana kadar bir şey beklemiyorum ama hazirandan sonra bir hareket olacaktır. Şu anda bir toparlama sürecindeyiz, iç piyasa harekete geçirildi. Hazirandan sonra bir ivme bekliyorum” ifadelerini kullandı.
Sektörle ilgili düşüncelerini de aktaran Şehitoğlu şöyle devam etti: “İnşaat sektörü, ne kadar doğru bulmasam da Türkiye’de lokomotif bir sektör durumunda. İnşaat beraberinde yaklaşık 250 alt sektörü ilgilendirdiği için Türkiye’de ve dünyada önemli bir sektör ama konumlandırma alanında biraz sıkıntılarımız olduğunu düşünüyorum. Çünkü bizim sektörümüzle kalkınmayı sağlamanız çok mümkün değil, diğer alanlardaki imalat sektörünün gelişmesi lazım. Bizim sektörümüzle kalkınmayı sağlamamız çok mümkün değil. Diğer alanlardaki imalat sektörünün gelişmesi lazım ki böylece yaratılacak kaynak bizim sektöre yatırım olarak dönebilsin. Dolayısıyla bizim işimiz bir sonuç. Araç olarak kullanmaya başladığımız zaman dünyadaki siyasi ve ekonomik gelişmelerden en çok etkilenen sektörlerin başında geliyoruz ve son dönemde yaşadığımız tıkanmalar da böyle oluyor.”
Birçok sektörde olduğu gibi inşaat sektöründe de nitelikli personel sıkıntısı çektiklerini ifade eden Şehitoğlu, “Ben Türkiye’de işsizlik olduğunu düşünmüyorum, bizde mesleksizlik var. Bizde herkes üniversiteye gitmeye çalışıyor, üniversiteden sonra da ne yapmak istediğini tam olarak bilmiyor, donanımlı bir şekilde mezun olmuyor. Bu da hangi sektör olursa olsun karşımıza işsizlik olarak çıkıyor. Ayrıca bir taraftan da imalatta çalışan ustalarımızın yanında yetişen yeni usta adayları olmayınca sıkıntının boyutları büyüyor. Eğer bugünden bir çözüm bulunmazsa 10 yıl sonra inşaat sektörü işçilik anlamında ciddi bir problem yaşayacak” dedi.
“İç piyasanın dinamizmini kaybetmemek gerek”
Girdi maliyetlerindeki artışı da değerlendiren Şehitoğlu, “Konut kredilerindeki faiz düşüşüyle beraber stokun büyük bir kısmı eridi. Birçok yerde yeni projeler başladı. Tabi buradaki en büyük şey onu tetikleyen, şu anda yaşadığımız maliyet artışları. Bu trendi yavaşlatacaktır. Yeni projelerle ilgili çok fazla hareket var ama insanların kafasında, maliyet artışları ve faizlerde yukarı giden hareket konuları var. Geçmişteki kriz dönemlerine göre bizim kapasitemiz var ama kimse kapasite güncellemedi. İhracatta talep arttı. İç piyasanın dinamizmini kaybetmemek gerekiyor. Uluslararası oyuncular tekrar piyasaya çıktığında buradaki birçok aktör, tekrardan iç piyasaya dönecek. Demir, çimento ve diğer alanlarda ki ham madde üreticileri kapasitelerini güncellemesi lazım. Acil kapasite artışına ihtiyacımız var” diye konuştu.
En büyük sorunumuz…
2020 yılında yaşanan depremlerden hareketle deprem ve kentsel dönüşüm konusunda da fikirlerini söyleyen Şehitoğlu sözlerini şöyle tamamladı: “Deprem zaten bizim hayatımızın bir gerçeği fakat söyle bir durum var bir depremi yaşıyoruz bir ay sonrada gündemden kalkıyor. Böyle bir sarmalın içerisindeyiz, aslına bakarsanız artık şunun masaya yatırılması lazım; depremden ziyade 50 yıllık 100 yıllık şehirleri planlamayı konuşmamız lazım. Yurt dışındaki trendler bizden daha önde olduğu için onları takip edebiliriz. Geçmişe takılı kalmadan önümüze bakmalıyız. Yapılan hatalardan biri de binaları yerinde dönüştürmeye çalışırken tıkanıyoruz. Deprem gerçekliğiyle beraber geleceğin şehirlerini yaratmalıyız. Bunu tabi ki sadece Bursa merkez olarak değil, ilçeleriyle beraber planlamamız gerekiyor. Deprem gerçeği bizim için bir gerçektir. Yerinde binaları dönüştürmeye çalışırken, 20-30 senemizi kilitlememeliyiz, bizim en büyük sorunumuz bu.”