Yener, önce el emeği ile evde üretmeye başlamış ancak daha sonra bunu yeterli görmeyerek dışarıda bir şeyler yapmaya karar vermiş. Ailesinde ticarete atılan ilk kişinin kendi olduğunu ifade eden Yener ile kasiyerlik, satış temsilciliği derken cephe giydirme sektöründe kendi firmasını kurarak iş kadınlığına uzanan başarı hikâyesini konuştuk.
Röportaj: Nagihan GÖRKEN
1972 Artvin merkez doğumluyum. 1972’den 1994 yılına kadar Artvin’de yaşadım. 1994 yılında ailemin de Bursa’da yaşamasından dolayı Bursa’ya taşındık. 2 erkek çocuk annesiyim. Çalışma hayatına 28 yaşında başladım. 2000’li yıllara kadar ev hanımı olarak hayatıma devam ettim. Hayat şartları, geçim mücadelesi ve iki oğlum olduğu için onları sağlıklı bir ortamda yetiştirebilmek adına çalışmaya başladım. Ev hanımı olduğum süreçlerde de üreten bir kadındım. Ben kız meslek lisesi tekstil bölümü mezunu olduğum için branşım dikiş ve nakıştı. Aile bütçesine katkı sağlamak adına 19 yaşından 28 yaşına kadar evde nakış yaparak para kazandım. Ama evdeki ürettiklerim bana yeterli olmadı. Ben de dışarıda bir şeyler üretmem gerektiğine karar verdim. Dışarıda çalışma isteği ve azmi hep vardı bende. İşin enteresan boyutu benim kendi ailemde, çevremde ticaret yapan kimse yoktu o dönemde. Aileden ticarete atılan ilk ben oldum. Çalışma hevesi ve azmiyle araştırmalar yapmaya başladım ve önüme gelen fırsatları da değerlendirdim. İlk olarak bir kadın ayakkabı mağazasında kasiyer olarak çalışmaya başladım. Burada kısa bir süre çalıştıktan sonra farklı bir iş arayışına girdim. Bir arkadaşım bana Organize Sanayi Bölgesi’nde (Bursa OSB) eleman aradıklarını söyledi. Satış temsilcisi arıyorlardı ama benim tecrübem yoktu. Şansımı denemek istedim ve fabrikaya gittim. Görüşme yapacağım firma cam fabrikası idi. Cam imalatı ve satışı yapıyorlardı. Firma sahibiyle görüştüm. Görüşmemizin sonunda benim bir şeyler yapacağıma inandı ki beni işe alıp, işi bana öğretmeye karar verdi. Onların bana desteği ve benim de iş hevesim ile birlikte güzel bir yol kattettik. Bunun bana iş hayatında çok katkısı oldu. 4,5 sene cam fabrikasında satış temsilcisi olarak çalıştım.
Cephe sistemleri sektörüne geçişiniz nasıl oldu?
Cam fabrikasında çalışırken, cephe işini yapanlarla işlerimiz sürekli çakışırdı. Ben cam işini alacağım zaman bana işi cephe giydirme ile birlikte vermek istiyorlardı. Böylece cephe giydirme firmalarıyla organize çalışmaya başladım. Hatta iş verdim onlara. Bu şekilde bana bu sektörden iş teklifi geldi birlikte çalıştığım firmadan. Ancak bu teklifi birkaç ay öteledim. Sonra teklif bana yine geldi. Ben de bu kez patronumla görüştüm. Başka firmadan iş teklifi geldiğini müsaadesi olursa değerlendirmek istediğimi söyledim. Sağ olsun bana her daim destek olacağını söyledi. Böylece cephe giydirme sektörüne 2006 yılında adım atmış oldum.
Kendi firmanızı kuruş hikâyeniz nedir?
Benim hayatım hep öğretilerle geçti. Cam fabrikasında çalışmaya başladığımda da hiçbir şey bilmiyordum. 4,5 senede ciddi iş tecrübeleri edindim. Yine cephe sistemlerinde çalışmaya başladığımda da… Cephe konusunda bilgim yoktu. Patronum mimardı. Stajyer öğrenci gibi bana işi öğretti. Cephe giydirme firmasında AutoCAD başta olmak üzere mimari programları, mimari proje okumayı öğrendim. Alüminyum firmasında da 4,5 yıl çalıştım. Çok yoğun çalışıyorduk. Yani 4,5 yıl çalıştım ama 9 yıl gibi düşünüyorum bu süreci. Buranın da bana iş tecrübesi olarak ciddi katkısı oldu. Çocuklarım büyüdü ve onlara gelecek kurma kaygısı başladı. Kendime iş yeri kurma kararı verdim. Ben hayatımda hep kendime hedefler koymuşumdur. Ve onun altyapısını hazırlayıp ona göre yol almışımdır. İş kurmayı kafamda oluşturdukça önüme de buna benzer imkanlar geldi. Başta 4 ortak iş kurmak istedik. Fikir ayrılıkları olunca 2 kişi olarak 2011 yılında da kendi firmamızı kurduk. Şu anda geriye dönüp baktığımda ciddi cesaret ile girdiğim bir yol. Çalışırken oluşturduğum çevremin bana iş ve malzeme anlamında ciddi destekleri oldu. İki sene sonra ortağımdan ayrıldım. 2014 yılından sonra da tek başıma iki oğlumla birlikte sektörde çalışmaya devam ediyorum.
Ürünleriniz ve hizmetleriniz hakkında bilgi verebilir misiniz?
Binalara dış cephe kaplama işi yaptığımı söylediğimde herkesin aklına mantolama geliyor. Dış cephe kaplamasını alüminyum, cam, kompozit panel, seramik gibi ürünlerle yapıyoruz. 1996 yıllarında cam ve kompozit ağırlıktaydı. Sinterflex, seramik ve mermer bunlara dahil oldu. Dış cephe uygulaması ürünlerinde çeşitlilik yok. Biz de yapı fuarlarını takip ederek yeni ürünler keşfetmeye çalışıyoruz. Kombinasyon yapmaya çalışıyoruz.
Bugüne kadar gerçekleştirdiğiniz belli başlı projeler hangileri?
Ben Türkiye’nin birçok yerinde çoğunlukla kamu işi yaptım. Ankara’da Adalet Bakanlığı Sosyal Tesisleri, Balıkesir Üniversitesi’nin içinde morfoloji binası, Yalova Üniversitesi, Kestel Belediyesi Sosyal Tesisi, Çanakkale merkezde tapu dairesi ve gençlik merkezi, Çanakkale Lapseki’de Anadolu İÇDAŞ Meslek Yüksekokulu, Özlüce Öncü Koleji, Cihangir Tekstil (Gürsu OSB), Bursa’da bayındırlık binası, Bursa’da ve İstanbul’da Koçarslanlar otomotiv idari ve fabrika binası, İstanbul Kağıthane’de Şan Ofset Matbaa idari ve üretim binası yaptığımız projeler arasında. Çoğunlukla şehir dışında çalıştık.
Bursa dışında başka nerelere hizmet veriyorsunuz?
Kamu müteahhitleri ile irtibat halindeyiz. Onlar nerelerde çalışıyorsa biz de onlarla birlikte onların iş yaptığı yerlerde iş yapıyoruz.
Cephe projesinin adımları nelerdir? Nasıl başlar, nasıl tamamlanır?
Şantiyede sözleşmelerimizi yaptıktan sonra şantiyeye gidip, cephe kaplama yapacağımız yerin röleve ölçülerini alıyoruz. Aldıktan sonra ofiste projelendiriyoruz. Bizde projelendirme ve metrajlar çok önemli. Milimetrik olması gerekiyor. En ufak aksaklıkta ciddi problemler çıkıyor. Projelendirme ile birlikte malzeme listesi hazırlanır. Siparişler verilir ve geldikten sonra atölye kısmına geçilir. Burada şekillendirildikten sonra şantiyeye götürülür.
Cephe giydirmelerin sağladığı yararlar nelerdir?
Cephe kaplaması binanın dış cephesinde zamanla oluşan nem ve mantarlaşmadan korur. Cephe giydirme ise ısı yalıtımı olarak yüzde 30 gibi tasarruf sağlıyor. Uygulamalarda özellikli cam kullanılırsa bu oran artabilir. Tabii uygulama doğru yapılırsa.
Cephe projelerinde nelere dikkat edilmeli, hangi tür firmalar tercih edilmeli? (Malzeme, tasarım, vs.) Çoğu sektörde olduğu gibi cephe işinde de merdivenaltı diye tabir edilen firmalar var mı?
Merdivenaltı firmalar var. 3-4 sene öncesine kadar daha yoğundu. Pandemi ve kriz nedeniyle insanlar artık merdivenaltı firmalara güvenirlik anlamında çok yaklaşmıyor. Azaldı bu nedenle böyle firmalar. Müteahhitler teklif alırken çok detaylara bakmıyor, fiyata bakıyor. Merdivenaltı firmalar bu detaylara çok bakmıyor. Ama böyle olunca da daha fazla masraf çıkıyor. Çünkü tadilat yapmak zorunda kalıyorlar.
Sürdürülebilir bir gelecek için yapı sektöründe cephe sistemleri her geçen daha önemli hale geliyor. Ülkemizin cephe giydirme sektörü açısından mevcut durumu nedir?
İnsanlar artık çok bilinçli. İnternet üzerinden her türlü bilgiye ulaşabiliyorlar. Doğru firma ile doğru diyalog kurmak gerekiyor. Bizim sektörümüz şu anda iyi bir konumda.
Gelecekte cephe giydirme sistemlerinde ne gibi yenilikler bizi bekliyor?
Sektörümüzde malzeme açısından çok çeşitlilik yok. Kullanılacak ürünler belli. Bir dönem cam ve kompozit öne çıkarken, şimdi seramik ve mermer ön plana çıkıyor. Bunları kombine ederek güzel görsellikler üretmeye çalışıyoruz.
Sektörünüzün öne çıkan sorunları neler? Bunlarla ilgili çözüm önerileriniz nelerdir?
İşçi ve ustayla ilgili sıkıntılar var. Özellikle de ustalarla. Çalıştığımız ustalar yurt dışına gidiyor. Pandemi de bunda etkili oldu. Kalifiye eleman sorunu giderek artıyor. Yeni gelen nesil umut vermiyor. İlk etapta meslek okullarımızın buna ağırlık vermesi lazım. Öğrencilerin de buna teşvik edilmesi lazım. Benim gözlemlediğim herkes 2 yıl da olsa bir üniversite bitirip, atölyede ya da usta olarak çalışmak istemiyor. Daha farklı pozisyonlarda çalışmak istiyorlar. Bu sorun büyüyor ve büyümeye de devam edecek gibi görünüyor tedbir almazsak.
Biraz da girişimcilik üzerine konuşmak isterim. Sizler girişimciliği nasıl tanımlarsınız? Türkiye kadın girişimciliğinde şu an hangi noktada? Kadın girişimci sayısının artması için neler yapılmalı?
Cesaretle tanımlarım. Girişimci olan kadınları cesaretlendirmek ve yollarını açmak lazım. Hedefler konması lazım. Bunlar girişimcilik ruhuyla birlikte güzel sonuçlar ortaya koyuyor. Ama bazı sıkıntılar var. Girişimciliği devletin kadınlarda teşvik etmesi ve avantajlı şeyler sunması gerekiyor. KOSGEB ya da banka kredileriyle ilgili destekler var ama yeterli değil bunlar. Sistemde bazı aksamalar var bu desteklerde. Bunların aşılması gerekiyor. Kadınların ve gençlerin önünün açılması lazım.
Siz bir girişimci olarak kadınlara ne gibi tavsiyelerde bulunursunuz?
Ne yapmak istediklerine karar verip, hedeflerini önlerine koysunlar. Hedef konulduğu zaman istek, azim ve çalışma hırsıyla bu hedef gerçekleşecektir.
İş hayatında kadınların erkeklere göre üstün oldukları yönler nelerdir sizlere göre?
Bu tartışmalı bir konu. Bulunduğun sektör önemli bu konuda. Ben kendi sektörümde hem dezavataj hem de avantajları yaşadım. Sizin çizginiz ve hedefleriniz çok önemli oluyor bu noktada.
İş hayatı sizlere neler öğretti? Başarının formülü nedir?
Hayatı, iş hayatında öğrendim. Birçok insan tanıdım. Birçok kültürde insan tanıdım. Ve farklı kültürlerde insanlarla çalıştım. 28 yaşına kadar kendi çevresinde yaşayan bir insandım. Artvin’den küçük bir yerden gelmiştim. İnsanları tanıttı bana. Başarının formülü de azimdir. Azmetmek lazım.
ARSİYAD üyesisiniz. STK’lerin toplum içinde ve kadınların STK’lerdeki yer almasıyla ilgili düşünceleriniz nelerdir?
ARSİYAD’da ben 3 dönemdir yönetimdeyim. Kadın komisyonu başkanlığını yürütüyorum. STK’lerde kadınlar yeterli sayıda değil. Bu da belki kadınlara tam anlatılmadığından olabilir. Ben ARSİYAD’a girmeden önce kafamda çok daha farklı bir kavram vardı derneklerle ilgili. Bu nedenle kadınlara bu konu anlatılmalı. Çünkü STK’lerde kadınların yer alması katkı sağlıyor.
Hobileriniz var mı?
Tenis oynamayı, gezmeyi, farklı yerlere gitmeyi, farklı şehirler keşfetmeyi seviyorum. Arkadaşlarımla zaman geçirmeyi seviyorum. Yabancı farklı insanları tanımayı seviyorum. Gençlikte hayat mücadelesi nedeniyle yaşayamadığımız şeyleri şimdi zaman buldukça yapmaya çalışıyorum.