Yıllardır beklenen Müteahhitlik Yönetmeliği’nin ancak 2 Mart 2019 tarihinde çıkartıldığını, oysaki ülkemizde 1999 öncesinde 1975 mevzuatına göre yapılmış olan yapı stokunun büyük bölümünün mühendislik ve mimarlık hizmeti alınmadan, sadece usta ve kalfalar tarafından yapıldığını ifade eden İMSİAD Başkanı Andıç, “Bu şekilde yapılan ve depremlerde yıkılan binalarda çok önemli imalat hataları görüyoruz. Beton ve demir fazlasıyla kullanışmış olsa bile, kolon ve kiriş birleşimlerinde yapılan bariz yanlışlar, o binaların yıkılmasına sebep oluyor. Bu da yıkılan binaları işinin ehli olmayanlar tarafından yapıldığını gösteriyor” diye konuştu.
“Ev ya da işyeri olarak içerisinde yaşadığımız binaların sağlığı da en az insan sağlığı kadar önemlidir” diyen İMSİAD Başkanı Andıç, “Zemin bina ilişkisi ancak iyi bir mühendislik ile sağlanırsa, deprem sonrası yıkımlarla karşılaşılmayacaktır. O yüzden sadece ana işi inşaat olanlar inşaat yapabilmelidir” şeklinde konuştu.
İMSİAD Başkanı Mustafa Andıç açıklamasını şöyle dürdürdü: “Depremin sonuçlarına harcadığımız parayı depremin nedenlerine harcasak, bu acıları tekrar tekrar yaşamayız. Bunun yolu da kontrollere ağırlık vermekten geçmektedir. En iyi kontrol de piyasanın kontrolüdür ve bunu yapacak olan da öncelikle vatandaşlarımızın tercihleridir. Bu nedenle ülkemizde hepimizin arzu ettiği yapı kalitesine ulaşabilmemiz için, vatandaşlarımıza da görev düşmektedir. Vatandaşlarımız gayrimenkul alırken artık sadece dış görünüşe bakmayı bırakmalıdır. Bunun yerine, müteahhide ve yapının teknik özelliklerine bakmalıdır. Vatandaşlarımız satın alacakları gayrimenkulü yapan müteahhit firmadan, teknik olarak yapının statiğine, zemin etüdüne, kullanılan beton kalitesine kadar sorgulamalı, tercihlerini ise işini hakkıyla yapan müteahhitlerden yana kullanmalıdırlar.”
İzmir’de meydana gelen depremdeki can kayıplarının kentsel dönüşümde geç kalındığı için yaşanmış olabileceğine de dikkat çeken İMSİAD Başkanı Andıç, “Bunlar 1999 öncesinde 1975 mevzuatına göre nervürlü demir, hazır beton kullanılmadan, yapı denetim ile yerinde denetlenmeden yapılmış binalardır ve halen ülkemizde kentsel dönüşüm bekleyen milyonlarca bina bulunmaktadır. Bu nedenle nasıl ki asayiş söz konusu olduğunda devletimiz ve mevzuat bireysel tercihlere bakmaksızın müdahalelerde bulunuyorsa, aynı yaklaşımla kentsel dönüşüm gereksinimi olan dayanıksız yapılarda da, Devletimiz ve mevzuat aynı duruşu göstermelidir” dedi.
İMSİAD Başkanı Andıç açıklamasının sonunda, binalara sonradan yapılan müdahalelerle taşıyıcı sisteme zarar verenlerin cezalandırılması gerektiğini de ifade ederken, “Bu anlamda bilhassa ticari alanlarda periyodik bina muayenesi uygulamasına başlanması faydalı olabilir. Ticari alanlarda her kiracı değişiminde veya beş yılda bir binanın projesi ile mevcut durumu kontrol edilmeli, asayişi bozana müdahale edildiği gibi, binaların taşıyıcı sistemini bozanlara da müdahale edilmelidir” şeklinde konuştu.