Osmanlı'nın Başkenti Dünya Mirasında

GÜNDEM

Bursa, UNESCO ile yeniden doğuyor

Haber: N. Nuri Yavuz

Bursa, Recep Altepe Başkanlığında başlatılan “Bursa ve Cumalıkızık: Osmanlı İmparatorluğu’nun Doğuşu” başlıklı çalışma ile ‘Unesco Dünya Kültür Mirası Listesi’ne girdi.

Bursa Hanlar Bölgesi, Sultan Külliyeleri ve Cumalıkızık alanlarını içeren “Bursa ve Cumalıkızık: Osmanlı İmparatorluğu’nun Doğuşu” başlıklı dosya, Prof. Dr. Neslihan Dostoğlu başkanlığında “Bursa Alan Başkanlığı” tarafından hazırlandı.  

Bursa’nın Dünya Kültür Mirası Listesi’ne girmesini onaylayan 38. Dünya Miras Komitesi Toplantısı Katar´ın başkenti Doha´da yapıldı.

Tarihi ve kültürel zenginliği ile Anadolu’nun en önemli kentleri arasında yer alan Bursa, 8500 yıllık arkeolojik bölgelerden 2300 yıllık Bitinya Surlarına, 600-700 yıllık Osmanlı eserlerinden Cumhuriyet dönemi sivil mimarlık örneği yapılara ev sahipliği yapıyor.

Bursa kent kültürü ve turizmi açısından oldukça önemli olan bu gelişme Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından başlatılan restorasyon çalışmalarının bir sonucu olarak görülüyor.

·         Süreç alan başkanlığı ile başladı

Prof. Dr. Neslihan Dostoğlu başkanlığında “Bursa Alan Başkanlığı” dosyaya konu olan alanlarda çalışma yapmak üzere 26 kişilik Danışma Kurulu ile 9 kişilik Eşgüdüm ve Denetleme Kurulu olarak faaliyete geçti. Başkanlık tarafından hazırlanan adaylık dosyası, 2012 Eylül ayında Kültür ve Turizm Bakanlığı’na, oradan da UNESCO’ya iletildi. 2013 Ekim ayında UNESCO’nun danışma organı olan ICOMOS’tan gelen uzmanlardan oluşan heyet, Bursa dosyasında yer alan tüm bölgelerde incelemelerde bulunup, hazırladıkları raporu UNESCO merkezine sundu.

·         Altepe, “Asıl iş şimdi başlıyor”

Bursa’nın UNESCO Dünya Miras Listesi’ne girme başarısını Konut ve Yapı Gazetesi’ne değerlendiren Başkan Recep Altepe, Bursa Büyükşehir Belediyesi koordinasyonunda çalışmaların her aşamasının titizlikle yürütüldüğünü belirterek, “Bursa’da asıl süreç şimdi başlıyor. Bugüne kadar önem verdiğimiz kentin değerlerini bundan sonra daha çok korumalı, geliştirmeli ve titizlikle fonksiyonel olarak canlı tutmamız gerektiğinin bilincini ve sorumluluğunu taşıyoruz. Bu noktada kentteki tüm kamu kurum ve kuruluşlarla, STK’larla ve vatandaşlarla kentimizin değerlerinin daha da iyiye ve güzele taşınması ve en iyi şekilde tanıtılması için özveriyle çalışmalarımıza devam edeceğiz. Bundan sonra önemli olan sürdürülebilirliğin sağlanmasıdır” şeklinde konuştu.

·         Başarıda Bursa Restorasyon Firmalarının da Payı Var

Tarihi nitelikteki yapıların korunmasına yönelik yapıların sosyokültürel olduğu kadar sosyoekonomik kazanımlarının da olduğunu belirten Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, “Bursa gelişmiş ve alt yapısı olan bir kent. Bu tür çalışmalar da kentte gelişmeyi daha da fazla artırıyor ve bu gelişme bütün sektörlere de yansıyor. Yalnızca ticarete değil sanayi ve inşaata da olumlu yansımaları oluyor. Bursa’ya gelen heyetlerin bize en çok yönelttiği soru ‘Bu kadar restorasyonu yapmak için ustayı, uzmanı nerden buluyorsunuz ve bunları Bursa'dan mı çözüyorsunuz?’ oluyor. Biz bu soruya rahatlıkla evet diyoruz. Bursa'da ve Türkiye'de bu alt yapı var. Özellikle Bursa'da yapılan restorasyon uygulamalarının hepsi örnek niteliğinde ve takdir gören çalışmalardır. Bu da Bursa’daki restorasyon firmalarının yeterli ve kabiliyetli olduğunu ayrıca kendini sürekli geliştirdiğini de ortaya koymuş oluyor. Bu tecrübe ile Bursa firmaları yalnızca Bursa'da değil Bursa dışına da dünyaya da açılıyorlar. Bu çalışmaların sektöre büyük katkı sağladığını bu çalışmalarla görebiliyoruz” ifadelerini kullandı.

·         Sırada İznik ve Uludağ var

Bursa’nın değerleriyle ilgili çalışmaların İznik ve Uludağ gibi bölgelerle de süreceğini kaydeden Başkan Altepe, İznik’te de bu çerçevede çalışmalar başlattıklarını,  Hristiyan âlemi için de önem taşıyan ilçenin Dünya Miras Listesi’ne girmesi için uğraştıklarını bildirdi.

·         Başkan Altepe, adalık sürecini şu ifadelerle özetledi;

 “Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’nün çalışmalarıyla 2014 yılına kadar UNESCO Dünya Miras Listesi’ne 11 adet varlığımız ile UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi’ne 41 adet varlığımızın alınması sağlanmıştır. 2000 yılında Bursa, Bursa ve Cumalıkızık Köyü Erken Osmanlı Dönemi Kentsel Ve Kırsal Yerleşimleri’ adı ile yapılmış olan başvuru ile dünya mirası geçici listesine alındı. Bursa’nın UNESCO başvuru süreci 2009 yılında, Büyükşehir Belediyesi ile Kültür ve Turizm Bakanlığı koordinasyonunda yeniden başlatıldı. Çalışmalar doğrultusunda başvuru şartları süreci ivme kazandı ve 2010 yılında alanlara yönelik sınırlar bakan oluru ile onaylandı. 2011 yılında, söz konusu sınırlara yönelik seri adaylık dosyası hazırlanmasına başlanarak konu ile ilgili birçok bilgilendirme, koordinasyon toplantısı ve panel düzenlendi. Adaylık sürecinde bir bütünü oluşturan adaylık dosyası ve yönetim planı çalışmalarının koordineli olarak yürütülmesi amacıyla 2011 yılında Bursa Alan Başkanlığı kurularak, Alan Başkanı olarak Prof. Dr. Neslihan Dostoğlu atandı. 2012 yılında, Unesco’nun talebi ve ilgili mevzuat kapsamında; yönetim alanlarının uluslararası normlara uygun bir şekilde korunmasını sağlamak üzere, tüm tarafların katkıları doğrultusunda yönetim planı hazırlanmasına başlandı. Bu konu ile ilgili geniş katılımlı arama toplantıları, çalıştaylar, atölyeler ve ilgili mevzuat gereği kurul toplantıları gerçekleştirildi”

·         Altepe, “hayal gerçeğe dönüştü”

Altepe, “Adaylık dosyamız ile yönetim planı 2012 yılı eylül ayında ön değerlendirme için, 2013 yılında komite tarafından değerlendirilmek için UNESCO Dünya Miras Gencobahis Merkezi’ne iletildi. UNESCO Dünya Miras Merkezi tarafından adaylık dosyamızın teknik gereklilikleri sağlayarak tam bulunduğu ve incelenmek üzere ICOMOS uzmanlarına iletildiği bildirildi. Böylece Bursa, ‘Bursa ve Cumalıkızık: Osmanlı İmparatorluğu’nun Doğuşu’ adlı dosyası ile 2014 yılı için UNESCO Dünya Miras Listesi’ne adını yazdırmaya resmen aday oldu. ICOMOS sürecinin ardından 2014 yılı 15-25 Haziran tarihleri arasında Katar’ın başkenti Doha’da gerçekleştirilen ‘38. Unesco Dünya Miras Komitesi Toplantısı’nda görüşülerek, Bursa’da 14 yıl önce başlayan dünya mirası listesi hayali, komite kararıyla gerçeğe döndü” dedi.

·         Dostoğlu, “bu işi hep birlikte başardık”

Bursa Alan Başkanı Prof. Dr. Neslihan Dostoğlu, sonuca yönelik “Bursa, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde Türkiye’nin 12’nci, dünyanın da 998’inci sırasına yerleşti. M.Ö. 185 yılında kurulan Bursa’nın üstün evrensel değerinin Osmanlı dönemindeki kentleşmesi üzerine yoğunlaştı çalışmalarımız. Toplam 6 alanda başvurumuzu yaptık. Zor bir konuydu ama süreç ilmek ilmek örüldü. Bursa’da hem kırsal hem de kentsel yerleşim üstün evrensel değerinin, Katar’daki toplantıda 1400 kişi karşısında 2 dakikada en iyi şekilde ispatlanması gerekiyordu. Bütünlük, özgünlük ve üstün evrensel değerler üzerine yaptığımız hazırlığın ve sunumun ardından Bursa’nın UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne girmesi bizi çok sevindirdi. Çünkü Kültür Bakanlığı’ndan yapılan bildiriye göre eğer bu yıl Bursa listeye giremeseydi ancak 53 yıl sonra başvurunun tekrarı yapılabilecekti. Bu işi hep birlikte başardık” ifadelerini kullandı.

·               Bursa’nın değerleri

Bursa’da UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne giren alanlar ise ‘Bursa ve Cumalıkızık: Osmanlı İmparatorluğu’nun Doğuşu’ Dünya Miras Alanı, Orhangazi Külliyesi ve çevresini içine alan Hanlar Bölgesi, Hüdavendigar (I. Murad) Külliyesi, Yıldırım (I. Bayezid) Külliyesi, Yeşil (I. Mehmed) Külliyesi, Muradiye (II. Murad) Külliyesi ve Cumalıkızık Köyü olmak üzere altı bileşenden oluşuyor.

·               Hanlar Bölgesi:

“Osmanlı’da ticari oluşumun başlangıcı kabul edilen yapılar bütünü; ilk sultan külliyesi “Orhan Gazi” çevresinde gelişen Tarihi Çarşı ve Hanlar Bölgesi’dir. Geleneksel ticaret kimliğinin bir yansıması olan lonca teşkilatını bugün de dernekleriyle devam ettirir Hanlar Bölgesi... Dünyada ticaret hayatına bugünkü anlamıyla kabul edilen ilk standartların getirildiği,  ipek ve kadifelerin üretilip satıldığı, Doğudan gelen ipek ve baharatın el değiştirmek üzere depolandığı hanlar ve çarşılar 14. Yüzyıldan bu yana yaşayan ve yaşatılan eşsiz değeriyle Bursa’nın kalbidir” (alıntı)

Bölgede 23 adet anıtsal tescilli bina bulunuyor. Bunlardan 1’i bedesten, 7’si han ve 8’i çarşı olarak kullanılıyor. Ayrıca bölgede 8 adet sivil mimarlık örneği bina da yer alıyor.  Bölgede Ulu Cami, Emir Hanı, Şengül Hamamı, Vaiziye Medresesi, Kapan Hanı, Pirinç Hanı, Esir Dede Türbesi, Eski Bakırcılar Çarşısı, Eski İpek Hanı, Meyhaneli Hamamı, İvazpaşa Cami, Yıldırım Bedesteni, İvazpaşa Çarşısı, Ertuğrul Bey Cami, Geyve Hanı, Gazi Orhan Bey Hamamı, Koza Hanı, Gazi Orhan Bey Cami, Tuz Hanı, Fidan Hanı, Orhangazi Türbesi, Osmangazi Türbesi ve Tophane Saat Kulesi yapıları bulunuyor.

·               Sultan Külliyeleri

“Osmanlı Bursa’sının gelişmesinde önemli rol oynayan külliyelerde günümüzde de değişmemiş olan tarihi havayı soluyabiliriz. Ruhuna hiç dokunulmadan, değiştirilmeden ve büyüsü hiç bozulmadan günümüze ulaşan külliyeler; cami, medrese, hamam, imaret ve türbeleri ile çevrelerinde oluşan mahalleler, yüzyıllar sonra da Bursa’nın baş tacıdır. Bursa, erken Osmanlı mimarisinde külliyelerin şekillendirdiği ilk kent olarak, sonrasında kurulan Osmanlı-Türk kentlerine de örnek teşkil eden bir başkent olmuştur” (alıntı)

Sultan Külliyeleri arasında Hüdavendigar (I. Murad) Külliyesi, Yıldırım (I. Bayezid) Külliyesi, Yeşil (Çelebi Mehmed) Külliyesi ve Muradiye (II. Murad) Külliyesi bulunuyor.

İki çekirdek alandan oluşan Hüdavendigar (I. Murad) Külliyesi, külliye ve eski kaplıca alanlarında beş adet anıtsal tescilli binayı içeriyor. Bu binalar, I. Murad Hüdavendigar Camii, I. Murad Hüdavendigar Türbesi, I. Murad Hüdavendigar İmareti, Eski Kaplıca ve Girçık (Cıkcık) Hamamı yapılarından oluşuyor.

Tek alanda 4 anıtsal tescilli yapıdan oluşan Yıldırım (I. Bayezid) Külliyesi alanında Yıldırım Camii, Yıldırım Bayezid Türbesi, Yıldırım Medresesi ve Yıldırım Hamamı bulunuyor.

İki adet sivil mimarlık örneği ve 5 adet anıtsal tescilli yapıya ev sahipliği yapan Yeşil (Çelebi Mehmed) Külliyesi alanında Yeşil Camii, Yeşil Medrese, Yeşil Hamamı, Yeşil Türbe ve Yeşil İmaret yapıları yaşatılıyor.

Muradiye (II. Murad) Külliyesi, Muradiye (II. Murad) Camii, Muradiye (II. Murad) İmareti, Muradiye (II. Murad) Medresesi, Muradiye İlkokulu, Muradiye (II. Murad) Hamamı, Gülşah Hatun Türbesi, Şehzade Mustafa Türbesi, Şehzade Mahmud Türbesi, Cem Sultan Türbesi, Mükrime Hatun Türbesi, Gülruh Hatun Türbesi, Şirin Hatun Türbesi, Ebe Gülbahar Hatun Türbesi, Iı.Murad Türbesi / Şehzade Alaaddin Türbesi, Şehzade Ahmed Türbesi, Hüma Hatun Türbesi ve Saraylılar Türbesi olmaz üzere toplam 17  anıtsal tescilli binaya ev sahipliği yapıyor.

·               Cumalıkızık Köyü

“Kent-köy bağlantısını günümüze taşıyan, 700 yıllık tarihi dokusunu kaybetmemiş bir Osmanlı vakıf köyü. Belki bu yüzden Kızık köylerinin en önemlisi. Uludağ’ın eteklerinde tarihi evleri, içmeye doyulmayan suları, organik sokak dokusu ve değerlerine sahip çıkan köy halkı ile adeta bir kırsal yaşam müzesi. Taş, ahşap ve kerpicin ruha bürünmüş hali Cumalıkızık, Osmanlı’dan bize kalan güzide bir mirastır” (alıntı)

Cumalıkızık Köyü, 123 adet sivil mimarlık örneği binaya ve 4 adet anıtsal tescilli yapıyı içeren bir alan olarak değerlendiriliyor. Cumalıkızık Camii, Cumalıkızık Hamamı, Zekiye Hatun Çeşmesi yapıları ve Mezarlık bölgenin anıtsal tescilli dört yapısıdır. 

Yorum yapabilmek için lütfen sitemizden üye girişi yapınız!
Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.