Sektörün temsilcilerine yaşadıkları kalifiye eleman sorununu, nedenlerini ve çözüm önerilerini sorduk. Herkesin ortak görüşü ise; “Meslek liselerine itibarı yeniden kazandırılmalı ve çocuklar yeteneklerine göre meslek liselerine yönlendirilmeli” oldu.
BTSO Yönetim Kurulu Üyesi
Türkiye ekonomisinin son döneme kadar büyümesine öncülük eden, istihdam oluşturmada stratejik bir role sahip olan inşaat sektörümüz pandemi sonrası tedarik sorunları ve yükselen maliyetler dolayısıyla zor bir dönemden geçiyor. Sektörümüz için şu anda nitelikli personel bulabilmek emtia bulmak kadar zorlu bir süreç haline geldi. Alçı sıva, kalıp, duvar, demir ustası ve hatta vasıfsız işçi bulmakta sektör temsilcilerimiz güçlük yaşıyor. Yeni nesil maalesef inşaat sektöründe çalışmayı tercih etmiyor. Her şeyden önce inşaat sektöründeki iş kollarına yönelik algıyı değiştirmemiz ve gençlerin ilgisini çekecek, bu alanı cazip hale getirecek adımlar atmalıyız. Devlet, eğitim stratejilerini belirlerken iş dünyası ile koordineli olmalı. Bugün Bursa’nın elindeki iş gücü ve çalışabilir nüfustaki iş gücüne katılım oranına baktığımızda 700 bin kişilik bir atıl iş gücümüzün bulunduğunu görüyoruz. İnşaat sektörü en kolay istihdam oluşturan sektörlerin başında geliyor. Yüzlerce alt sektörü etkileyen inşaat, diğer tüm sektörlerin önünü açıyor. Bu anlamda sektöre sağlanacak destekler çok önemli.
İMSİAD Başkanı
Kalifiye eleman sorunu sadece inşaat sektörü için değil tüm sektörler için ciddi bir sorun. Bizler şu anda her türlü ustayı bulmakta zorluk çekiyoruz. Usta yaş ortalamamız 50 yaş üstüne çıktı artık. Arkadan maalesef sıva ustası, mermer ustası gibi ustalarımız yetişmiyor. Çünkü son yıllarda üniversitelerin sayıca artması, ailelerin de çocuklarını daha çok üniversite mezunu yapmaya odaklanması yıllar sonra bizi bu tür sorunlarla karşı karşıya bıraktı.
Önümüzdeki yıllarda bu sorun daha da büyüyecek. Dolayısıyla bu konuda bir an önce önlem alınmalı. Meslek okullarının daha aktif hale getirilmesi, ailelerin de bilinçlendirilip, çocuklarını meslek sahibi olmaları adına meslek liselerine yönlendirmeleri gerektiğine inanıyoruz. Öte yandan meslek gruplarının da meslek okullarıyla daha iç içe olması gerekiyor. Hatta okullarda kullanılan araç gereçler konusunda üreticilerimizin
Referans Yapı
Kurucusu
Kaliteli elemanlar artan iş gücü talebine yetişemiyor. Bu problem, ülkenin genel sorunu olsa da bizlere de büyük görevler düşüyor. Bizler de hazıra konmamalı ve biz de bu insanları eğiterek,onları sisteme dahil etmeliyiz.
BURTİMDER Başkanı
Başta ustalık diye nitelendirebileceğimiz temel becerilerin üzerine çıkmayı başarmış, bilgi ve tecrübe gerektiren konularda eleman bulmak gün geçtikçe daha da zorlaşıyor. Ancak bunun yanı sıra temel düzeyde yani mavi yakalı diye sınıflandırdığımız hatta örneklemek gerekirse eli çekiç tutan kişi bulmak bile artık çok zor. Bizler üretimde aktif çalışacak eleman profili bulmaktan zorlanırken ülkemizde yaşanan işsizlik ise gerçekten düşündürücü. En temel sorun ülkemizde çok fazla üniversite açılmış olması ve tüm gençlerin üniversite tahsili yaparak masa başı iş hayali kuruyor olması diyebiliriz. Meslek liselerinde maalesef kalifiye eleman yetişmiyor. Öncelikle bu okullara yeniden itibar kazandırmakla işe başlanmalı. Ustalığa bir değer yüklemesi yapılmalı. Müfredat günün ihtiyaçlarına uygun olarak güncellenmeli. Okulların teknik imkanları ve donanımları acilen yenilenmeli.
Adiloğlu Grup
Yönetim Kurulu Başkanı
Kalifiye eleman bulmak günümüz şartlarında maalesef çok zor olmaya başladı. Her alanda kalifiye eleman sıkıntısı yaşıyoruz. Mühendis olsun, amele olsun fark etmiyor. Kalifiye eleman sıkıntısının en önemli sebebi küçük yaşlarda sahada yetişmeye başlayan insanların artık çok azınlıkta olması diyebiliriz. Önceden anne babalar çocuklarının meslek sahibi olması için okul harici zamanlarda mutlaka bir yerlerde çalışmasını sağlıyordu. Ama şimdilerde anne babalar çocukları için bu şekilde bir eğilim içerisinde olmuyorlar. Günümüzde ailelerin çocuklarını erken yaşta okul harici çalıştırmamasına karşılık devletin meslek liselerinde okuyan çocukları sahada çalıştırması ile kısmen telafi edebileceğini düşünüyorum.
İMO Bursa Şubesi Başkanı
İnşaat sektöründe tekniker, teknisyen ve usta bulmakta zorlanıyoruz. Saha aplikasyonu yapacak, şantiyede metraj çıkaracak, ofislerde çizim yapacak teknik personele ihtiyaç var. Ayrıca kalıp, demir ustaları, kaynakçı, yalıtım uygulayıcıları gibi kalifiye çalışana da ihtiyaç var. Bunun en büyük sebebi de eğitim politikalarının yanlışlığı. Kalifiye iş gücünün maliyeti yüksek. Az sayıda kalifiye iş gücü zaman planlamasında da sıkıntı yaratıyor. Baştan sona eğitim politikaları ele alınmalı ve ara eleman yetiştirilmesi konusunda yeni planlamalar yapılmalı. Popülist eğitim politikasından vazgeçilmeli ve herkesin üniversite mezunu olması anlayışından vazgeçilmeli. Erken dönemde gençlerin yetenek ve ilgi alanlarını ortaya çıkartacak eğitim düzenine geçilmeli. Sanayiciler üreticiler ile iş birliği yapıp, teorik bilgilerle birlikte uygulamalı eğitim programları takip edilmeli. Sektörel bakış açısı ile de 1 yıl saha ya da uygulama deneyimi olmadan (uygulamalı stajyer deneyimi) iş hayatına atılmamalı, yetkili olamamalı. Bu bir çeşit meslek içi eğitimdir.
İçmimarlar Odası
Bursa Şubesi Başkanı
Maalesef işini düzgün, severek yapan usta bulma konusu gün geçtikçe daha da zorlaşmakta. İçmimarlar olarak birçok meslek gurubuyla çalışmaktayız. Saha deneyimlerimizle bu soruya cevap vermek daha doğru olacaktır. Mobilya, metal, mermer ve seramik işçilikleri, üretilen ürünün sonlama noktasında birçok alanda yetişmiş kalifiye eleman eksikliği bulunmakta.
Sektörün ihtiyaçları doğrultusunda meslek liseleri pratik ve teorik anlamda donanımlı bireyler yetiştirmeli. Bu durum ilkokul seviyesinden itibaren doğru anlatılmalı. Eğer kalifiye eleman eksikliği böyle devam ederse, önümüzdeki 10 yıl içerisinde ‘’kalifiye ustalar” en çok kazanan meslekler arasında olacak.
Mimarlar Odası
Bursa Şubesi Başkanı
Özellikle inşaat sektöründe kalifiye/ara eleman, uzmanlarca verilen kararları uygulama sahasına taşıyan, ustaları yönlendiren ve denetleyen; sahadaki sorunları uzmanlara yönlendiren kilit teknik personeldir. Çalışma kapsamında, Türkiye’de ara eleman yetiştirmeye yönelik örgün eğitim sistemi yeterli değildir. Genel eğilim doğrudan lisans mezunu olmaya yöneliktir. Türkiye’de özellikle son yıllarda ara eleman yetiştiren pek çok meslek okulu ya kapanmış ya da yeterince rağbet görmemekte. İhtiyaç üstü kontenjan fazlalığı veya her yere açılan okullar nedeniyle düşen mesleğe kabul puanları itibariyle niteliksizleşen bir üniversiteli profili de kaçınılmaz oluyor ne yazık ki. Meslek etiketleri itibariyle ara pozisyon sayılabilecek işlerde de çalışmak istemiyor bu mezunlar, dolayısıyla sahada müthiş bir kısır döngü oluşuyor aslında. Örneklemek gerekirse bir kepçe operatörü şantiyedeki mimar veya mühendisten daha fazla bir kazanca sahip olabiliyor. Dolayısıyla herkesi üniversite mezunu yapacak yatırımlardan veya eğitim sisteminden vazgeçip meslek okullarını ihtiyaca uygun revize etmek ve kalifiye eleman sayısını çoğaltmak lazım.
İMSİAD Taahhüt Komisyonu
Başkanı
Ara eleman sıkıntısı yaşıyoruz. Bu sorunun sebebi de meslek liselerinin öğrencileri bu anlamda geleceğe hazırlayamıyor oluşu. Piyasaya baktığımızda mühendis çok fazla ancak ara eleman bulmakta zorluk yaşıyoruz. Ara eleman yetişmiyor. Alaylı diye tabir ettiğimiz sistemle yetişiyorlar. Meslek lisesi eğitim sisteminin yeniden gözden geçirilmesi gerekiyor.
İMSİAD Başkan Yardımcısı
İnsan gücü kullanımında büyük bir orana sahip olan inşaat sektörü nitelikli eleman bulmakta zorlanmaktadır. Kalifiye ihtiyacı konusunda maalesef her geçen gün bir önceki günü aratmakta. Sorunun ana kaynağı eğitim sisteminde. Ülkenin ihtiyacı olan teknik, ara eleman talebinin karşılanması yerine, saha tecrübesi olmayan pratik yapmamış yeterli akademik bilgiye de sahip olmayan dört yıllık üniversite mezunu mesleksiz gençler ordusuna sahip olmuş durumdayız. Alaylı tabir ettiğimiz ustanın yanında amele çırak olarak yetişmiş ara elemanlar ise dövizin değer kazanmasından dolayı yurt dışında çalışmayı tercih etmekte. Bir yanda önemli bir işsizlik oranı dururken, sektör olarak sıvacı, boyacı, kalıpçı, seramik döşemecisi ve buna benzer eleman arayışı sürekli devam etmekte. Devletin mevcut ihtiyacı tespit ederek lise başlangıcında yönlendirme yaparak aynı zamanda deneyim kazanacağı meslek okullarına teşvik etmelidir. Kaliteli akademik eğitimin yanı sıra tecrübe edineceği ortamlar hazırlamalıdır. Hatta mümkünse iş garantili eğitim okulları oluşturmalıdır. Özel sektör ve sivil toplum kuruluşları staj döneminde mümkün olduğunca fazla öğrenciye deneyim kazanacağı bir staj dönemi olması için destek vermelidir.
Taşolar İnşaat
Bazı projelerimiz usta eksikliğinden beklemede. Betonarme demircisi, kalıpçısı, seramik ustası ve beden işçisi bile bulmakta zorlanıyoruz. İhtiyaç olan personeli yetiştiremiyoruz. Gençlerimizi hep beyaz yaka olarak yetiştirme merakındayız. Aileler, gençlerimizin inşaat sektöründe usta olarak çalışmalarını istemiyor. Başta eğitim sistemimizin değişmesi gerekiyor. Çocuklar uygulama ağırlıklı eğitilmeli. Eğitim sisteminin 4+4+4 olmasından ivedilikle vazgeçilerek temel eğitimin 5 yıl yapılması, 5 yıldan sonra çocukların meslek liselerine yönlendirilmesi gerekiyor.
Berat Rızvanoğlu
İnşaat Kurucusu
2022 yılı itibari ile inşaat sektörünün en önemli ve çözülmesi gereken problemlerinden biri olan ara eleman sıkıntısı sektörün tam kapasite ile çalışmasını engelliyor. Bu problem sektörün gelişiminin ve imalat kalitesinin daha üst seviyelere çıkmasının önündeki en büyük engel. Kalifiye eleman bulunamadığı için çoğu taşeron firmalar ustalık gerektiren işlerini daha az deneyimli personel ile yapmak zorunda kalıyor. Daha önceleri sektöre erken yaşlarda girilip tecrübe kazanılırken günümüzde böyle bir durum yok. Türkiye’deki istihdam yapısı ekonomik gelişmelere göre şekillendiği için özellikle inşaat sektörünün 2018 ve 2019 yıllarında yaşadığı kriz nedeni ile zaten kısıtlı olan kalifiye çalışan profili başka sektörlere ya da fabrikalara kaydı. Tabii biz bu eksikliği kriz bittikten sonra yani 2021 yılından itibaren had safhada hissetmeye başladık.
Apex Asansör
İ.K Müdürü
Asansör sektörü olarak kalifiye eleman/usta bulmakta zorlanıyoruz. Kalifiye eleman sıkıntısının temel nedeni yeni elemanların yetişmemesi ve sektör ile ilgili eğitimin azlığıdır. Genç neslin bu tarz ağır işlerde çalışmayı tercih etmemesinin nedeni daha kolay yoldan yani az iş, çok para mantığı düşünerek hareket etmeleridir. Aileler de genel olarak çocuklarının üniversitede okuyarak masa başı işlerde çalışmasını istiyor. Piyasada üniversite okuyup çalışmayan ve iş bulamayan çok fazla geç bulunduğu halde durum bu şekilde. Ne yazık ki ülkenin ustaya, kalfaya, çırağa meslek erbabına ihtiyacı varken kalifiye elemanlar yetiştirmek çok zor.