1571 yılında Osmanlı devleti tarafından Adanın fethinden sonra Anadolu’nun farklı bölgelerinden gelerek Kıbrıs’a yerleşen insanlar doğal olarak kültürel unsurlarını da beraberinde getirmişlerdir. Bu göçün beraberinde getirdiği en önemli unsurlarından biri de yemek kültürüdür.
Anadolu’nun farklı bölgelerinden adaya getirilen mutfak kültürü adanın kendi şartları ile şekillenmiş ve aynı zamanda tarihi süreç içerisinde Venedik, Ceneviz, Arap, İtalyan, İngiliz ve Rumlar gibi farklı kültürlerle de etkileşim içerisine girerek ada Türklerine has bir mutfak kültürü ortaya çıkmıştır.
Son dönemlerde Kıbrıs Türkleri’nin yemek kültürünün ve geleneksel yemek alışkanlığının, toplumsal yapının değişimine ve fast food kültürüne bağlı olarak değişime uğradığını söyleyebiliriz.
Son yapılan araştırmalar gösteriyor ki 55 yaş üstü nüfusun geleneksel mutfak kültürünü %94 gibi yüksek bir oranda evlerinde yaşattığını ancak 35 yaş altı genç nüfusun ise sadece %40 gibi bir oranda yemek kültürüne hakim olduğunu ve evlerinde yediklerini söyleyebiliriz.
Araştırmacılar yaş gençleştikçe geleneksel yemeklerin yaygın olmaması sebeplerini, aile yapısının değişmiş olmasına ve fast food alışkanlıklarına bağlı olduğunu vurgulamakta.
Elbette Kıbrıs’ın geleneksel yemek kültürünün, özellikle bölgenin turizmi ve markalaşması için önemli bir unsur olduğunu görmeliyiz.
Şöyle bir Kıbrıs mutfağına baksak ve sorsak; herkesin en çok sevdiği ve tercih ettiği yiyecek nedir desek herhalde Molehiya ilk sırada olacaktır. Kıbrıs köftesi, Hırsız kebabı, Kolokas, Herse, Şeftali kebabı, Pirohu, Pilavuna, Hellim, Kıbrıs dolması (Enginar, Çiçek) gibi birçok yiyecek de bu sıralamada zirveyi zorlar. 55 yaş üstü nüfusun rahatlıkla sıralayacağı Suprukya, Guççurukya, Samarella, Dilihti, Garavolli(Salyangoz) gibi bir çok farklı yiyecek ismini de duyabiliriz.
Bir ülkenin kültürünü şekillendiren yeme - içme alanında bugün iki farklı yiyecek tarifini de bu sayfada sizlere sunacağız. Günümüzde her yaş grubunda bilinen MOLEHİYA ve MÜCENDRA PİLAVI tarifini yazacağız.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin mutfak kültüründe gizli kalmış bir çok lezzeti bu kültürde gizlenmiş sıcaklığı ve samimiyeti siz de görmek ve tatmak istiyorsanız bavulunuzu hazırlayın ve unutulmaz bir lezzet yolculuğuna çıkın..
MOLEHİYA / Hazırlanma süresi 15 dk./ Pişirme süresi 25 dk./ 3 kişilik
130 gr. Molehiya yaprağı
8 parça kemikli tavuk,
İki adet domates,
1 adet soğan, bir adet limon,
İki diş sarımsak,
İki yemek kaşığı domates salçası,
½ çay bardağı zeytinyağı,
Tuz, karabiber,
Yapılışı
Molehiya yapraklarını sıcak suda bekletin, ardından soğuk suyla yaprakları yıkayın, tencereye zeytinyağını koyun ve tavukları önlü arkalı mühürleyin, tavukları tencereden alarak bir tabakta dinlendirin, aynı tencerede ezilmiş sarımsak ve yemeklik doğranmış soğanları kavurun, soğanlar renk alınca tavuk ve molehiya yapraklarını ekleyerek kavurmaya devam edin, domatesleri küp küp doğrayın, salçayı ise yaklaşık 300 ml su ile karıştırarak hazırlayın, domates ve salçayı ekleyerek kapağı kapalı şekilde yaklaşık 25 dk. pişirmeye bırakın. Servise hazır, Afiyet olsun.
MÜCENDRA PİLAVI / Hazırlanma süresi 3 dk./ Pişirme süresi 30 dk./ 4 kişilik
1 su bardağı yeşil mercimek
2 su bardağı baldo pirinç
1 tatlı kaşığı margarin veya tereyağ
1 soğan
6 yemek kaşığı sıvı yağ
Tuz veya tavuk bulyon
Yapılışı
Öncelikle mercimeklere üzerini geçecek kadar su koyup (4 su bardağı) hafif yumuşayana kadar kaynatıyoruz. (Çok yumuşamasın çünkü pirinç ile birlikte de kaynayacak) yaklaşık 20 dk. Sonra suyunu süzüyoruz ve bir tabağa alıyoruz. Katı yağı eritip yıkanmış pirinçlerimizi ekliyoruz, 1dk piştikten sonra mercimeklerimizi ve 6 bardak (200 ml x 6) suyumuzu koyuyoruz, tuzumuzu veya tavuk bulyon ekliyoruz ve kapağı kapalı kısık ateşte suyunu çekmesini bekliyoruz. Önemli: Kapağın kapalı olması ve pirinç suyunu çekmeden karıştırılmaması gerekiyor. Bu arada yemeklik kesilmiş soğanımızı yağda kavuruyoruz ve pişen pilavımıza ekleyip karıştırıyoruz. Servise Hazır, Afiyet Olsun.