İnşaat Yüksek Mühendisi Utku Cengiz Özyurt jeodezik kubbelerin, Icosahedron adı verilen platonik bir şekilden elde edilen, yüzeyini üçgenlerin oluşturduğu kubbe yapılara verilen bir isim olduğunu belirtirken, “Aynı şekilde serbest yüzeyli yapılarda da hacmi oluşturan yüzeyi üçgenler oluşturuyor. Her iki yapı içinde, uygun tasarım İllegal Bahis parametrelerini göz önünde bulundurarak, yüzeyi oluşturan üçgenler yapısal çelik elemanlarla tasarlanıyor. Bu kubbeler, yapının tamamı olarak düşünebileceği gibi, perde duvar veya betonarme yapı üzerinde çatı kapatması gibi kullanmak da mümkün. Bu sistem aynı zamanda; büyük çaplısıvı tankları, petrol tankları, kimyasal malzeme tankları ve yapıların tavanlarında çatı olarak kullanılabiliyor” dedi.
ÖZYURT: KUBBE YAPILARI SEVİYORUZ
Jeodezik kubbelerin ekonomik, ferah ve hızlı montaj sağlayarak aynı zamanda çevreci özellikleriyle de kullanılabilecek bir taşıyıcı yapı olduğunu söyleyen Özyurt, “Küresel yapılar tarih boyunca insanların ilgisini çekmiştir. Bunun nedeni küresel yapıların kolay taşınabilir olmasıdır.Jeodezik kubbe ve serbest yüzey uygulamaları ülkemizde çok yeni, eskiden yapılmış olan birkaç örnek vermek gerekirse bunlardan en tanıdık olanı Mimar Ragıp Buluc’un tasarımı olan Atakule’nin çatısıdır.Her şeyden önce, Müslüman bir ülke olarak kubbe yapıları seviyoruz” diye konuştu.
Mimarın tasarım sürecinde kafasında yarattığı organik formlu tasarımların, yapının inşaat aşamasında hayat bulamadığını dile getiren Özyurt,bunun nedeninin statik açıdan mühendislerin organik formlu yapılara çözüm yaratmak konusundaki isteksizliği olduğunu sözlerine ekledi.