Uluslararası piyasalarda en tanınmış mermer çeşitlerini rezervinde barındıran Türkiye’de 80'in üzerinde değişik yapıda, 120'nin üzerinde değişik renk ve desende mermer rezervi belirlenmiştir. Geçtiğimiz 10 yıl içerisinde önemli gelişmeler kaydeden Türk mermer sektöründe küçük, orta ve büyük ölçekli birçok işletme faaliyet göstermektedir.
Türkiye zengin rezervleri ve gelişmekte olan mermer işleme sanayi ile dünyanın önemli doğal taş üreticileri arasında yerini almıştır. Özellikle son dönemde büyük firmaların yapmış oldukları yatırımlar, uygulanmaya başlanan modern ocak üretim yöntemleri ve son teknikler sayesinde İşlenmiş mermer üretiminde büyük artış kaydedilmiştir. Sektörün ihracat potansiyeli, yatırımlara paralel olarak hızla gelişmektedir.
Hal böyleyken her geçen gün gelişim gösteren sektörün sorunlarını ve firmaların önümüzdeki dönemdeki yapacağı yatırımları öğrenmek için mermer sektörünün önemli temsilcilerinden görüşler aldık. 2015 yılının Çin’de yaşanan ekonomik gelişmelere paralel olarak yavaş geçtiğini dile getiren mermer sektör temsilcileri, 2016’dan da oldukça umutlu.
5 Kıtaya ihracat…
Türk mermer sektörünün son yıllarda önemli yol kat ettiğini dile getiren MADSİAD Yönetim Kurulu Üyesi Hayrettin Durmaz, Türkiye’den 5 kıtanın tamamına ihracat yapıldığını söyledi. Durmaz, “Ülkemizden; Çin, Hindistan, Almanya, Arjantin, Azerbaycan, Brezilya, Birleşik Arap Emirlikleri, İspanya, Irak, İran gibi birçok ülkeye ihracat yapılıyor. Mermer sektörü 2014 yılına kadar çok hızlı ilerliyordu. Ancak 2014 yılında Çin’de yaşanan bazı krizler, sektörün ilerleyişini engelledi. 2015 yılı, bir önceki sene baz alındığında nispeten daha iyi gidiyor. 2016’nın bu yıldan da iyi geçeceğini düşünüyoruz” diye konuştu.
650 çeşit doğal taş…
Mermer sektörünün yılda 2,5 milyar dolar seviyelerinde bir ihracatı olduğunun altını çizen Durmaz, sektörün ekonomiye net döviz girdisi sağladığını da belirtti. Mevcut ihracatlarını 10 yıl içerisinde 10 milyar doların üzerine çıkarmayı hedeflediklerini söyleyen Hayrettin Durmaz, “Türkiye mermer sektöründe dünyadaki en önemli rezervlere sahip. Tüm dünyadaki mermer rezervlerinin yüzde 40’ı ülkemizde yer alıyor. 650 çeşit doğal taşımız var. Bunlar bizim için çok büyük bir avantaj” dedi.
Maden OSB geliyor…
İhracatın artması için firmaların pazarlamaya ağırlık vermesi gerektiğini vurgulayan Durmaz, “MADSİAD olarak, sektörün geleceğine yatırım yapmayı hedefliyor, bu doğrultuda projeler üretiyoruz. Önümüzdeki dönemde Orhaneli’de maden OSB kurmayı hedefliyoruz. Bununla ilgili çalışmalar geçtiğimiz günlerde başladı. Bin 750 metre kare üzerinde bir OSB olacak. Şimdiden 52 fabrika yer talebinde bulundu. Biz amacımız bu bölgeden taşı çıkarıp markalaştırmak” şeklinde konuştu.
Hızlı tedarik…
İnşaat sektöründe yaşanan gelişimin mermer sektörüne de yansıyacağını düşündüklerini ifade eden Hayrettin Durmaz, “İnşaat sektörü son yıllarda ciddi bir gelişim gösterdi. Mermer sektörü de inşaatla ilintili gibi gözüküyor fakat arada bazı sıkıntılar var. Şöyle ki, son zamanlarda marka projeler ve residence’ların sayısı oldukça arttı. Ama içlerine girip baktığınız da mermer kullanılması Marsbahis gereken yerlerde fayans görüyorsunuz. Biz tabi ki fayans satılmasın demiyoruz. Dünyada bu tarz projelerde hep mermer kullanılıyor. Çin’de Avrupa’da ABD’de çok sayıda projede bizim taşlarımız kullanılıyor. Bizim müteahhitlerimiz mermer sektöründe siparişlerin uzun zaman aldığını söylüyor ancak bunların hepsi eskide kaldı. Artık sektörün tüm paydaşları hızlı tedarik sistemine geçti” ifadelerini kullandı.
“Türkiye’de mermere gereken önem verilmiyor”
Ağırlıklı olarak blok mermeri üretimi ve ihracatı yaptıklarını dile getiren Yüce Marble Genel Müdürü Kemal Arslan ise, Mermerin iç pazarda daha kat edecek uzun bir yolunun olduğunu söyledi. Arslan, “Türkiye’de mermere gereken değer verilmiyor. Öncelikli olarak mermerin hangi alanlarda kullanılması gerektiği konusunda mimarların müteahhitleri ve tüketiciyi bilgilendirmesi gerekiyor. Bunun yanı sıra pazarlamaya yapılan yatırımların oldukça önem arz ettiği düşüncesindeyim. Mermer kesinlikle seramikle kıyaslanamaz. Bir mermerin en az bina kadar ömrü vardır” diye konuştu.
“Mermere bir araç gözüyle değil, doğal bir taş gözüyle bakılması gerekiyor” ifadelerini kullanan Kemal Arslan, “Dünyada mermer birçok alanda kullanılıyor. Yurtdışında gereken önem veriliyor ancak ülkemizde durum öyle değil” şeklinde konuştu.
2016’dan umutluyuz…
Sektör olarak 2015 yılını diğer yıllara nazaran durgun geçirdiklerini belirten Arslan, bu durgunlukta seçimlerin de etkili olduğunu savundu. 2016 yılından beklentilerinin olumlu yönde olduğunu söyleyen Arslan, sektörde her gün bir yeniliğin yaşandığını belirterek, “Yüzde 40 rezervinin Türkiye’de olduğu gerçeğini göz önünde bulundurduğumuzda, mermerin geleceğinden umutlu olduğumuzu söyleyebiliriz” dedi.
Mermer ihracatının artması için pazarlama ve tanıtıma ağırlık verilmesi gerektiğini sözlerine ekleyen Kemal Arslan, Türkiye’de tanıtım kavramının yeni yeni değer kazandığını belirtti.
Firma olarak Bursa’da iki ocakları olduğunu belirten Jeoloji Mühendisi Berat Laloğlu da, “2013 yılında faaliyetlerine başlayan Alkur Madencilik olarak, Orhaneli ve Büyükorhan’da iki ayrı ocağımızla üretimimizi sürdürüyoruz” şeklinde konuştu. 2015 yılında sektörün ihracat anlamında sıkıntılar yaşadığını dile getiren Laloğlu, “2015 yılında özellikle Çin’de yaşanan ekonomik gelişmelerden kaynaklı olarak blok mermer satışlarında bir yavaşlama gözlemledik. Ama iç piyasada konut satışlarına bağlı olarak dinamikliğini koruyan inşaat sektörü, bizi ve tüm ocakçıları ayakta tuttu” diye konuştu.
Yatırımlar sürüyor…
“2016 yılında taşlar yerine oturmalı” şeklinde konuşan Berat Laloğlu, “Alkur Madencilik olarak, önümüzdeki dönemde ürün gamını artırmak için Türkiye’nin birçok bölgesinde ocak çalışmalarımız sürüyor. 2016 yılının, bu yıla oranla çok daha iyi geçeceğini temenni ediyoruz” ifadelerini kullandı. Çin’in sebep olduğu durgunluğu ABD’nin ortadan kaldırdığını da sözlerine ekleyen Laloğlu, “2015 yılında Çin ekonomisinde yaşanan daralmanın en ses getiren etkilerini şüphesiz Türk mermer sektörü gördü. Ancak ABD’den gelen talep bu olumsuz etkileri ortadan kaldırdı. Bu durum da göz önünde bulundurulduğunda 2016’dan oldukça umutlu olduğumuzu söyleyebilirim” dedi.
Türkiye’nin birçok şehrinde üretim yapan bir firma olduklarını dile getiren Kütük Mermer Jeoloji Mühendisi Emrah Kütük de, 2015 yılının oldukça iyi geçtiğini ifade ederek, “2015, 2014’e göre daha iyi geçti. Geçen seneye göre yaklaşık iki kat daha fazla satış yaptık. Gelecek yıl da benzer seviyede geçeceğini düşünüyorum. Ne daha kötü ne daha iyi olacaktır” ifadelerini kullandı.
“Türkiye’de mermerle alakalı yanlış algı var”
Ürünlerinin yüzde 95’ini Çin’e ihraç ettiklerini vurgulayan Kütük, “Türkiye'de maalesef mermerle alakalı Çok fazla kirlilik oluşturduğu ve çok estetik kullanılmadığına dair yanlış bir algı var. Bu ülkelerin taşa verdiği değerle alakalı bir şey. Bizler mermeri genelde evde pencere kenarında veya mutfak tezgâhlarında kullanıyoruz. Hâlbuki uygulama olarak çok estetik bir şekilde kullanılabilir. Ayrıca ucuza kaçayım fayans olsun algısı da var. Burada müteahhit ve mimarlara da bir çağrım var. Onlar da bu algıyı kırmak için çalışmalı. Hep birlikte çalışarak mermeri daha büyük projelerde görebilirsek biz bu taşın değerini anlayacağız ve bu algılarda kırılmış olacak” dedi.
“Talep artarsa, üretim de artar”
Sektörün 2,5 milyar dolarlık ihracatını yeterli bulmadığını belirten Kütük, “2,5 milyar dolarlık ihracat ülkedeki mermer rezervine göre oldukça düşük. Bu biraz da taleple doğru orantılı. Talepleri artarsa, üretim de artar. Bizim sektörümüzde belirleyici olan Çin’in talepleri. O sebeple bizler ihracatı arttırmak için şu an Çin’in talepleri arttırması dışında bir şey bekleyemiyoruz. Çünkü her firma ürünlerinin yüzde 90 ve üstünü Çin’e ihraç ediyor” şeklinde konuştu.