2017 Yılında Bursa’dan; adil kazanç, sürdürülebilir hizmet, yenilikçi bir şirket olma hedefi ile bir araya gelen Übeyt Işık, Selma Arabacı, Prof. Dr. Elif Karakurt Tosun kısa zamanda gayrimenkul sektöründe büyük ses getirmeyi başardılar. Zamanla kadrolarına dâhil ettikleri donanımlı gayrimenkul danışmanları, marka isim haline gelmiş bölgesel uzmanlıklara sahip brokerları ile ulusal ve uluslararası başarılara imza atmayı sürdürüyorlar.
Herkesin uyum içerisinde çalışabildiği, eşitlikçi, sorumluluk sahibi bir şirket olmak için aktif bir şekilde çalışmalar yürüten Dialog Türkiye, marka olarak efektif bir şekilde değer kazanmaya devam ediyor. Aynı zamanda kendi inşaat projeleri ile sürdürülebilir finans sorununa da kalıcı çözüm üretmiş olan şirket, sürekli olarak gayrimenkul ofislerine de kaynak sağlıyor. Bünyelerinde oluşturdukları Dialog Arsa/Arazi Akademi ve Dialog Ticari ile de 360 derece gayrimenkul sektöründe hizmet veriyor. Eğitim öncelikli bir marka olduğunu her fırsatta dile getiren Dialog Türkiye yetkilileri, Dialog Eğitim Akademisi işbirliği ile evrensel nitelikte bir eğitim sistemiyle markasını geleceğe taşıyor.
Übeyt Işık, Selma Arabacı, Prof. Dr. Elif Karakurt Tosun ortaklığında 5’nci yılına yaklaşan Dialog Türkiye, başarı odaklı eğitim sistemi, teknolojik altyapısı, yatırımcı, proje desteği, finansal gücü, bölgesel uzmanlıkları donanımlı kadrosu ile ülke sınırlarını aşıyor.
Dialog Türkiye ile ilgili bilgi alabilir miyiz? Nasıl ve hangi fikirle kuruldu? Kuruluş sürecinden, amaçlarınızdan, ortaklık yapınızdan ve ekibinizden bahseder misiniz?
SELMA ARABACI: Dialog Türkiye’nin kuruluş süreci yaşanmış tecrübelerin ve edinilmiş deneyimlerin sonucunda ciddi bir şekilde tutulan raporlamaların analizi ile tamamlandı.
Kuruluşunuzun 5. yılına yaklaşıyorsunuz. Bu 5 yıllık süreci nasıl özetlersiniz? Gelecek planlarınız nelerdir?
ÜBEYT IŞIK: Sahadaki deneyimlerle, paydaşlarla olan ticari ilişkilerimizle, sektörün inişli çıkışlı konjonktürüne rağmen yatırımcılarımızın bize güven odaklı bağlılığıyla, ürettiğimiz projelerle, yerel – küresel krizi yönetme becerimizle geçen bu beş yıllık süre zarfında başarısızlıklarımızın bize öğrettikleriyle ulaştığımız başarılara sektöre bir ivme kazandırarak dürüstlüğü, adaleti, eğitimi, mesleki itibari esas aldığımız bir kurum kültürü inşa ettik. Bu çerçevede markamızın ismi, unvanı, iletişimi temsil eden logosu, heyecan yaratan renkleri ile güzel Türkiye’mizden dünya gayrimenkul sektörünün lideri olma hedefine sahip bir marka yarattık.
Başta ülkemizin 81 ilinde bizim kültürümüzü taşıyacak minimum 300 Franchising ofis ve küresel platformda ise 5 kıtada bayrağımızı dalgalandırmayı hedefliyoruz.
Kurulduğunuz günden bu yana iş birliği yaptığınız kurum ve kuruluşlar var mıdır? Hangi projelere imza attınız?
ÜBEYT IŞIK: Dialog Türkiye olarak kurum kültürümüzün temelinde maddi kazançlarla değil, bizimle aynı çerçeveden bakarak aynı kültürü paylaştığımız kuruluşlarla birlikte yürümeyi istiyoruz. Bu çerçevede Ceylan Grup, Paris İnşaat, ZMC İnşaat, BRM Yapı ve Mimarlık gibi piyasaya kaliteli hizmet sunan firmalarla ortak çalışmalara imza attık.
ELİF KARAKURT TOSUN: Gerek Bursa’da gerek Türkiye’nin birçok noktasında güvenilir, güçlü bir finansal altyapıya sahip, sözünün arkasında duran, ortak ilkeleri benimsediğimiz kurum ve kuruluşlarla ortak projelere de açığız.
Türkiye’deki ofislerinizden bahseder misiniz? Gelecekte yurtdışı hedefiniz var mı?
Ülkemizde gayrimenkul alanında pek çok franchising sistemleri mevcut. Sizin bunlardan farkınız nedir? Kendinizi nasıl konumlandırıyorsunuz?
ÜBEYT IŞIK: Dialog Türkiye olarak biz sadece tabela satan bir firma değiliz. Dialog Türkiye’nin kültüründe parçadan bütüne doğru büyüme hedefi olduğu için paydaş ofislerimizi gerek eğitim, gerek proje destekleriyle gerek bu sisteminin büyüyerek güçlenmesi için merkez yönetim olarak sürekli olarak ofislerimize destek vermekteyiz.
SELMA ARABACI: Dialog Türkiye’nin temel prensibi; bayileri ile kalıcı ilişkiler kurarak sürekliliği, başarıyı ve gücü var etmektir. Franchising şubelerindeki danışmanlarının da mesleğin gerektirdiği bilgi ve tecrübeye sahip olmalarını, koşulsuz müşteri memnuniyetini gerçekleştirecek çalışmalar yapmasını destekliyoruz. Kısacası biz uzun yıllara varan tecrübelerimizle inşa ettiğimiz Dialog Türkiye kültürünü benimseyen ofislerimizle birlikte hareket etmek istemekteyiz. En önemlisi önce bünyemizdeki danışmanlar, daha sonra bayilerimiz ve nihayetinde bizim de kazanacağımız, tüm tarafların aynı anda kazanabileceği bir sistem inşa ettik.
En çok önem verdiğiniz konuların başında eğitim, projelerin başında da ‘Akademi’ geliyor. Dialog Akademi’den biraz bahsedebilir miyiz?
Özellikle gayrimenkul sektöründe faaliyet gösteren gayrimenkul danışmanları, mesleğin gerektirdiği bilgi ve becerilere sahip değiller, önce sektöre girip daha sonra mesleki bilgilerini geliştirmeye çalışıyorlar. Unutmayın; yaşayarak öğrenme modeli en pahalı öğrenme yoludur. Biz Dialog Türkiye olarak aynı zamanda bir kurum kültürü oluşturmak istemekteyiz. Bu çerçevede Dialog Türkiye bünyesine giren gayrimenkul danışmanları öncelikle akademi bünyesinde meslekle ilgili bilgilerini tamamlayarak sahaya donanımlı olarak girme fırsatına sahip olmaktadırlar. Salt gayrimenkul eğitimleri düzenlemiyoruz, iş hayatında başarıya götürecek diksiyon, insan ilişkileri, bilinçaltı eğitimleri, koçluk, satış – pazarlama, finansal danışmanlık gibi çok çeşitli eğitim programlarını da gerçekleştiriyoruz.
Biraz da sektöre geçmek istiyorum. ‘Gayrimenkul danışmanı’ nasıl olunur? İdeal bir gayrimenkul danışmanında bulunması gereken nitelikleri nasıl özetlersiniz?
ELİF KARAKURT TOSUN: Bu soruya bir eğitimci olarak öncelikle “eğitimli olmalı” cevabını veririm. Hizmet vereceği müşterinin ihtiyaçlarını doğru olarak analiz edebilen, empati yeteneği güçlü, gayrimenkulün gerektirdiği teknik ve mesleki bilgi donanıma sahip ve müşterilerinin bütçelerini akıllıca yönetebilecek uzman bir yatırım danışmanı olmalıdır. Tüm ilişkilerinde dürüstlük temelinde hareket etmeli, kısa vadeli kazançlar yerine müşterileri ile bir ömür boyu sürebilecek kalıcı ilişkiler geliştirmeye odaklanmalıdır.
Gayrimenkul sektörünü nasıl değerlendiriyorsunuz? Sektördeki sorunlar, çözüm önerileri, iş hacmi gibi konularda neler söylersiniz?
ÜBEYT IŞIK: Gayrimenkul sektörü, hem ülkemizde hem de tüm dünyada ekonominin lokomotifi konumunda olan bir sektördür. Sektörün alt kırılımlarını da dikkate alırsa yaklaşık 250’ye yakın iş koluna etki etmektedir. Dolayısıyla gayrimenkul sektörünün gelişmesi ülkelerin ekonomik olarak gelişmesine de önemli derecede katkı sağlamaktadır. Sektörün en önemli sorunu, gerekli bilgi ve donanıma sahip meslek profesyonellerinin yetersiz olmasıdır. Ayrıca sektörde kurumsal düzeyde hareket eden kuruluşlarının yetersiz olması da diğer bir sorundur. İşte bizde böylesi önemli bir sektördeki bu iki önemli sorunu çözebilmek için Dialog Türkiye olarak sektöre bir yandan donanımlı gayrimenkul danışmanları kazandırıyoruz, diğer yandan kurumsal ve işinin uzmanı franchising ofislerimizle hizmet vermekteyiz.
Bursa özelinde gayrimenkul sektörünü nasıl yorumlarsınız? Bursa gayrimenkulde bir cazibe merkezi mi? Şehrin öne çıkan bölgeleri, gelecekte değerlenecek bölgeleri nereleri olacaktır?
ELİF KARAKURT TOSUN: Şuan yaklaşık 3 milyon nüfusa sahip olan Bursa kenti, Türkiye’nin büyüme potansiyeli açısından en önemli fırsatlara sahip olan kentidir. Bursa’nın nüfus projeksiyonlarına bakıldığı zaman 2040 yılında kentin nüfusunun 4 milyonun üzerine geçeceği görülmektedir. Dolayısıyla şuan Bursa kentinin hangi bölgesinden hangi gayrimenkul yatırımı yapılırsa yapılsın ciddi değer artışlarının yaşanacağı aşikârdır. Bölge özelinde soracak olursanız Nilüfer bölgesindeki nüfus artışlarının diğer ilçelere oranla daha yüksek olacağı öngörülmektedir, buradan hareketle değer artışlarının da en çok bu bölgede olacağı beklenmektedir.
2021 yılını bitirmek üzereyiz. Bu yıl nasıl geçti? 2022’den beklentiniz ve gelecek öngörüleriniz nelerdir?
ÜBEYT IŞIK: 2020 yılından bu yana hem dünyada hem Türkiye’de olağanüstü günler yaşıyoruz. Pandeminin gölgesinde geçen bu dönemde tüm sektörlerde çeşitli daralmalar ya da kayıplar yaşanmaktadır. Fakat açık yüreklilikle söyleyebilirim ki bu pandemi döneminde biz Dialog Türkiye olarak bırakın daralmayı tam tersine tüm ülkeye ve dünyaya açıldık. Dialog Türkiye için 2021 yılı önemli başarılara imza attığımız, Dialog Türkiye kültürünün temel yapıtaşlarını inşa ettiğimiz bir yıl oldu. Gelecek ile ilgili olarak 2021 yılında Bursa’da başlattığımız bu atılımın ülkenin diğer kentlerine ve uluslararası sahaya aktaracağımız çalışmalar üzerinde odaklanıyoruz. Hedefimiz sadece Türkiye menşeli bir firma olarak Türkiye’de kalmak değil. Biz Dialog Türkiye kültürünü, iş yapma modellerini tüm dünyaya anlatmak ve onlara aşılamak istiyoruz.
İnşaat sektöründeki maliyet artışları en önemli konuların başında geliyor. Sizler önümüzdeki yıl satılık ve kiralık ev fiyatlarında nasıl değişimler olacağını düşünüyorsunuz. Yatırımcılara mesajınız var mı?
ÜBEYT IŞIK: İnşaat maliyetleri son yıllarda konjonktürel yapıya bağlı olarak sürekli olarak artma eğiliminde. Doğal olarak inşaat firmaları da zorunlu olarak satış fiyatlarını yenileme gereği duyuyor. Fakat diğer yandan evrenin var oluş sürecinden şimdiye kadar barınma ihtiyacı ve sahip olma duygusu ile hareket eden canlılar olarak bizler her zaman konuta ihtiyaç duyarız. Konut diğer tüm mallardan farklı olarak fizyolojik bir ihtiyaçtır. Dolayısıyla artan tüm fiyatlara rağmen kişiler konut sahibi olmak isterler. Yatırımcılara günün şartlarında doğru lokasyon, doğru fiyat ve bölgelerin gelişim düzeyine dikkat ederek satın alma sürecini, işin ehilleri olan gayrimenkul danışmanları ile yola çıkmalarını tavsiye ediyoruz. Satın almaya karar verme süreci oldukça zor bir süreçtir; bu süreçte bilirkişi olan doğru gayrimenkul danışmanlarının bu süreci yönetmesine izin verilmelerini tavsiye ediyorum.
SELMA ARABACI: Şunu belirtmek gerekir gerek dünyada gerek Türkiye’de pandeminin de etkisiyle konut arzı talebe yetersiz gelmekte ve görünen odur ki, ilerleyen dönemlerde konut fiyatları daha da artacaktır. Fakat diğer yandan da Übeyt Bey’in belirttiği gibi konut kişilerin zorunlu ihtiyaçları olduğu için konut fiyatlarındaki artışa rağmen zorunlu olarak konut satın almaları gerekmektedir. Bu nedenle satma ve satın alma kararını ertelememeleri gerekmektedir.
Bursalılar konut tercihi yaparken en çok nelere dikkat ediyor ve karar alma süreçleri üzerinde neler etkili oluyor?
SELMA ARABACI: Öncelikle Bursa’da gayrimenkul alan kişileri iki kategoriye ayırmak gerekiyor. Birinci kategoride yaşam alanı olarak konut satın almayı tercih eden kişilerdir. Bu kişiler için kentin prestijli bölgelerinde, aileleriyle birlikte huzur içinde yaşayabilecekleri, depreme karşı dayanıklı, kaliteli malzemelerle inşa edilmiş konutları satın almayı tercih ediyorlar. İkinci grupta ise yatırımcılar gelmektedir. Bu kişiler de en güvenli yatırım aracının gayrimenkul olduğu bilinci ile kentin gelecek vaat eden bölgelerinde, güvenilir inşaat firmalarının yapmış olduğu konut projelerinden konut satın almayı tercih etmektedirler. Özellikle Dialog Türkiye yatırımcıları; bizim aracılığımızla bir gayrimenkul yatırımı yaptığı zaman, almış oldukları konutların zamanında ve sözleşmede belirtilen kalitede-donanımda inşa edileceğini ve yüksek kazançlar elde edeceği bilinciyle bizimle işbirliği içinde hareket etmektedirler.
Eklemek istedikleriniz?
ELİF KARAKURT TOSUN: Gayrimenkul sektörü hem ülke ekonomisi için önemli bir yere sahiptir hem de kişilerin yaşam alanlarının inşa edildiği bir alan olduğu için fizyolojik bir ihtiyacın da temel bir yapıtaşıdır. Dolayısıyla gayrimenkul sektöründe ticari faaliyette bulunan tüm aktörlerin bunun bilincinde olarak hareket etmesi gerekmektedir. Biz Dialog Türkiye olarak hem franchising şubelerimizle ve hem gayrimenkul danışmanlarımızla bu sorumluluk bilinci ile hareket etmekteyiz.