İnşaat ve gayrimenkul sektörü de dünyayı kasıp kavuran Koronavirüs salgınının derinden etkilediği, köklü değişimlerin yaşandığı ve ileriki günlerde de yaşanacağının sinyallerinin alındığı sektörler arasında yer alıyor.
Salgın, sadece iş yapış şekillerini değil konut tercihlerinde de önemli değişimlerin yaşanacağının gösteriyor.
Gayrimenkul sektörü temsilcileri, salgın sonrasında yapılacak konut tercihlerinde müstakil yaşam alanlarının tercih edileceğini, bununla birlikte daha sakin yaşam alanlarına talebin artacağını ifade etti.
Balıkesir Körfez ve Çanakkale’nin yıldızının daha da parlayacağını dile getiren gayrimenkul sektörü temsilcileri, salgın sonrasında sağlanacak ek desteklerle gayrimenkul sektörünün yaralarını hızlıca sarılabileceğini de sözlerine ekledi.
İşte TÜGEM Bursa Şubesi üyeleriyle gerçekleştirilen “Online Sektörel Buluşma”nın detayları.
GÖKSEL BİRSEN - TÜGEM BURSA ŞUBESİ BAŞKANI
“Gayrimenkul sektörü bu salgından en çok etkilenen sektör diyebiliriz. Gayrimenkul sektöründe kayıplar olur mu diye konuşuyoruz. Nereye gidecekler? Dolayısıyla işten çıkışlar çok olacağı için, danışman açısından bir artı yaşanabilir. Yaşadığımız salgının boyutlarını henüz bilmiyoruz. Sadece kendi yaşadığımızı ölçüyoruz. Geçmişte bu tarz salgınlar yaşanmış. Çin’de 2002’de SARS salgını yaşanmış. 4-5 aylık bir salgın olmuştu. Hong Kong’da gayrimenkul piyasası açısından önemli bir merkezdir. Bir makalede yazana göre yüzde 72’lik bir düşüş yaşanmış, işlem hacimlerinde. Bizde de bekle ve gör mantığı olacaktır, işlemleri ertelemek için salgının sonuna kadar bekleyecekler. Bu da büyük bir düşüşe ve de fiyat indirimlerine neden olacak. Bu pandemiden dolayı ekonomik anlamda gayrimenkul sektörü ciddi yara alacak. Geçmiş salgınlardan çıkan istatistik bu. Salgın bitene kadar ‘bekle gör’ mantığıyla işlem hacmi yüzde 70’e yakın düşecek. Bu salgından sonra da inşallah hızlı toparlanırız. Hızlı toparlanan bir sektörüz aslında. Salgın biter, güven ortamı oluşur, çok çabuk toparlarız. Faiz indirimin devam etmesi lazım. ilave destekler de olması lazım. mesela tapu harcının 0 olması, KDV indirimi gibi indirimlerle desteklenirse sektör, tekrar hızla toparlanır. Bu sektör 3-4 milyon kişinin evine ekmek götürdüğü bir sektör, sadece gayrimenkul sektörü olarak bakmazsak. Sonuçta 200 farklı sektörden bahsediliyor inşaat için. En hızlı toparlanan sektör olacaktır. Böyle bir sektör. İnsanların bundan sonra artık yaşadıkları travma bakış açılarını değiştirecektir. Müstakil yaşama geçeceklerdir insanlar. Böyle site, kalabalık içerisinde değil de daha müstakil evlere geçeceklerdir. Müstakil yaşama talep artacağı kanaatindeyim. Devletin de bunu planlarına alacağını düşünüyorum; hem depremden hem de bu durumdan dolayı. Tüketicilerin karar tercihleri değişecek. İnsanlar artık toprakla daha fazla vakit geçirmek isteyecekler. Nüfusu az olan ama yaşam kalitesi iyi olan Çanakkale gibi, Balıkesir Körfez gibi yerlere talepler daha fazla artacaktır; geçmişe göre. Salgın insanların gayrimenkul tercihlerini değiştirdi. Gayrimenkul, hep güveli limandır. Vatandaş ev görmeye gelirken ailesini getiriyor. Bu bazen 3-4 kez bile olabiliyor. Gayrimenkul görünmeden alınacak bir şey değil. Belki çok büyük projelerde bu yapılabilir. Tüketici profiline baktığımızda gidip görmeden ev almak ilerleyen zamanlarda olabilir ancak. Yatırımlık ürünlerde bu yapılabilir. İhtiyaç için, barınma için, işyeri için alınacak yerlerin kesinlikle gidilip görülmesi gerektiği kanaatindeyim."
MERAL TÜRKEŞ - DENİZ GAYRİMENKUL KURUCUSU
"Şuanda morali yüksek tutmaya çalışıyoruz. Danışmanlarımıza moral vermeye çalışıyoruz. Bir de her gün 1-2 danışanımla buluşup 360 derece video çekiyoruz portföyleri. İnsanlar büyük ihtimalle artık gayrimenkulleri gezmeyecekler, evlerinden, bilgisayarlarından dolaşacaklar. Gelip alma aşaması yavaşlayacak. Aynı deprem sonrasında olduğu gibi ev fiyatları, arazi fiyatları çok düşük rakamlara gelecek diye düşünüyorum. Sahil kasabalarına talep olacağını düşünüyorum. Bu travmanın ne kadar süreceği belli değil. İnsani ilişkilerin eski, samimi, dip dibe yaşamdan uzaklaşacaklar. Belki Bursa’da bunu çok anlamıyoruz. İstanbulluların Anadolu’ya kaçacağını düşünüyorum. Emekli ya da belli bir geliri olanlar bunu yapacaklardır. İstanbul gibi kalabalık şehirlerdeki, Ankara gibi şehirlerde yaşayanların sahil kasabalarına ilgi göstereceğini düşünüyorum. Çanakkale tarafına, Balıkesir’e özellikle gideceklerini düşünüyorum. Bizim mesleğimiz de değişecek. Teknolojiye ayak uydurmayanlar yok olacak ve gidecekler."
ÇETİN ABLAK - DEĞER GAYRİMENKUL SAHİBİ
"Arazi ağırlıklı çalışıyoruz firma olarak. 1,5 yıldır zaten zor bir süreçten geçiyorduk. Konut kredi oranlarında bir düşüş olmasıyla, daire işi yapan meslektaşlarda biraz kıpırdama olsa da biz zaten durgunduk. Biz şuan tamamen kapalıyız şuan. Bu süreç daha da sürecek gibi duruyor. Biz araziciyiz. Bizim çalıştığımız bölgede muhakkak bir sürü hikaye vardır. Ben eski miyim, yeni miyim bunu karıştırdım artık. Bursa’da son 12-13 yıldır 1/5000 ölçekli planların olduğu bölgeler hareketli. Bu bölgelerde 650 bin TL dönüm fiyatı gördük. Şimdi 450 Süperbahis Bin TL’ye bile yer var. Badırga’da 420 Bin TL’yi gördük, şimdi 180 Bin TL’ye bile yer var, satıldı. Bu hastalıktan sonraki süreçte çok daha düşük fiyatlar çıkabilir. Araziye talep olacak, sahil kasabalarına talep olacak. Bir de şuan kimsenin nerede olduğunun bir önemi yok, teknoloji konuşuyor. Bu tabloda bu köy mücavir alanlarının sınırlarının gelişmesi, bir arz-talep gösterecek. Bursa 17 ilçeden oluşuyor."