Çeşitliliğin bir karmaşa halini aldığı günümüzde mimari ve tasarımın özgünlüğü giderek önem kazanıyor. Sıradanlaşan proje ve tasarımların toplum tarafından kanıksanmaya başlandığı bir dönemde çoğunluğu bireylerle sınırlı kalsa da özgün mimari ve tasarım, insan hayatındaki rolünü her geçen gün büyütüyor. Konut ve Yapı Gazetesi olarak Bursa’da bir yandan projeleri yakından takip ederken diğer yandan iç mimarlık ve dekorasyonu da mercek altına alıyoruz. Bu kapsamda Bursa merkezli en özgün tasarımlara sahip MOBİ Mobilya’nın Sahibi Raşit Karaaslan ile görüştük.
Raşit Karaaslan Kimdir?
1953 Kayseri doğumluyum. İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi (bugünkü Mimar Sinan Üniversitesi)’nde İç Mimarlık ve Endüstri tasarımı bölümünü bitirdim. 1983 yılında Bursa’da kendi mobilya firmamız olan MOBİ’yi kurduk ve o zamandan beri şirketimizin baş tasarımcısı ve aynı zamanda yöneticisi olarak görev yapıyorum.
Firmanızı ve yapısını anlatır mısınız?
MOBİ, mobilya üreticisi ve aynı zamanda iç mimarlık hizmeti veren bir firmadır. Merkezimiz Bursa’da bulunmakta ve burada yaklaşık 7000 m2 alanda 90 çalışan ile faaliyet gösteriyoruz. Tamamen kendi tasarımlarımızdan oluşan ve her sene yeni parçalar eklediğimiz bir mobilya koleksiyonumuz var. Fabrikamızda bu koleksiyonunun üretimini yapıyoruz. Bayilerimiz ve kendi satış noktalarımızda pazarlamasını gerçekleştiriyoruz. Aynı zamanda proje işleri yapan bir bölümümüz var. Bu bölümümüzde otel, ev, ofis gibi yurtiçi ve yurtdışı projelere hem projelendirme, hem de üretim hizmeti veriyoruz.
Tasarımlarınızda etkisinde kaldığınız bir akım var mı?
Ben tasarımlarımda belli bir akım etkisinde kaldığımı söyleyemem. Belki dışarıdan birisi bunu daha iyi değerlendirebilir. Söyleyebileceğim şey kendi estetik değerlerim doğrultusunda, çağdaş bir çizgide tasarım yaptığım. Her sene taze ürünler eklenen MOBİ koleksiyonu bence belli bir tasarım kimliği ifade ediyor. Ama buna bir akım ismi verebileceğimizi sanmıyorum.
Ne tür malzemeler kullanmayı seviyorsunuz?
Ben her zaman doğal malzemeler kullanmaktan yanayım ve tasarımlarımda en çok bunları kullanmayı seviyorum. Doğal malzeme ilk başta maliyeti artıran bir faktör gibi görünür ancak malzeme seçerken yalnızca bu açıdan bakmak sakıncalıdır. Gerek tasarıma kattığı estetik değer, gerekse ürünün kalitesi ve dolayısıyla kalıcılığını artırması sebebiyle doğal malzeme benim için vazgeçilmezdir. Tabii ki, her malzeme bir çevre bilinci içerisinde kullanılmalıdır.
Tasarım ve insan hayatındaki yeri konusunda düşünceleriniz nelerdir?
Tasarım, insanın günlük hayatında karşı karşıya kaldığı ihtiyaç ve problemlere bir çözüm üretme sürecidir. Bu süreci belirleyen faktörler arasında fonksiyon, teknoloji, malzeme, çevre ve bence kilit önem taşıyan “estetik kaygı” bulunmaktadır. Tasarım sayesinde insanın günlük yaşamında kullandığı tüm obje ve mekânlar sadece fonksiyonunu yerine getirmekle kalmaz, ona estetik olarak da hitap eder, insanın güzel olana duyduğu açlığı da tatmin eder.
Teknoloji ile ne düzeyde angaje olmuş durumdasınız?
Biz MOBİ olarak her zaman ağaç işleme teknolojisindeki gelişmeleri en yakından takip etmekte ve uygulamaya almaktayız. Bugün belki her mobilya atölyesinde bulunan basit CNC makinelerinin 5 aksta çalışan ve çok komplike işler yapan bir versiyonu yaklaşık 20 sene önce İtalya’dan getirmiş fabrikamıza almıştık. O dönemde bilgisayar ile çalışan makineler yok denecek kadar azdı. İyi ürün tasarlamak için teknolojiyi iyi kullanabilmek çok önemli.
Türk tüketici profilini nasıl tanımlarsınız?
Türkiye’de mobilya müşterisinin beğenisi son yıllarda tasarım ve kalite yönlerinde çok gelişti. Bunda en büyük etken arzın ve rekabetin çoğalması ve dolayısıyla üreticilerin fark yaratmada tasarım ve kalitenin önemini farketmeleri oldu. Önceleri tüketici için mobilyada fiyat en belirleyici faktörken, şimdilerde tasarım ve kalite de denklemde yerini almaya başladı.
Firmanız ve sektörünüz açısından 2013 nasıl geçti?
Türkiye’de mobilya hızla gelişme gösteren bir sektör. Öyle ki her yıl İstanbul’da düzenlenen uluslar arası mobilya fuarı 2014 yılının Ocak ayında Türkiye’nin şimdiye dek düzenlenmiş en büyük fuarı olarak rekor kırdı. Bu büyüme hızında ihracatın da payı büyük. Bizim de özellikle Ortadoğu’ya olan ihracatımız her sene artmakta. 2013 yılında katıldığımız Dubai Index Fuarı ve İstanbul Mobilya Fuarı sayesinde Ortadoğu’da pek çok proje gerçekleştirdik.
2014 yılına ne tür yenilikler ve beklentiler ile gireceksiniz?
Bizim en büyük yeniliğimiz yeni kurduğumuz markamız Archesa. MOBİ olarak sektördeki 30 yıllık tecrübemizi ve tasarım gücümüzü kullanarak Archesa’yı yarattık. Bu markamızda da yine tamamen doğal malzemeler kullanıyoruz ve kalite standartlarımız en üst düzeyde, ancak fiyatlarımız ekonomik.2014 yılında en önemli hedeflerimizden biri yeni doğmuş bu markamızı tanıtmak, ileriye taşımak.