Güzel geçen bir yılı daha bitirmemize artık günler kalmışken şöyle genel bir yılın muhasebesini yapmak istiyorum yılın son yazısında. Güzel geçen diyorum çünkü yıllardır her eğitimimde ya da sohbetlerde söylediğim bir gerçek var ki gayrimenkul danışmanlığı sektöründe her yıl bir öncekinden daha iyi geçer. Tabi gerçek böyle olsa da genel algı bunun tam tersidir. Bu durumun sebebi ise bizim sektörümüzdeki sirkülasyon ve vasıfsız danışmanların çokluğundan kaynaklı genelde şikayet ortamının çok fazla olmasıdır. Sektörde çoğu danışmanın ve ofisin para kazanmadığını veya günü zar zor kurtardığı düşünülürse elbette çoğu sohbet “bu yıl çok kötü” lafı etrafında döner ve ister istemez bir şeyi çok sık duyduğunuzda gerçeklere bakma gereği duymaksızın işinize gelene inanmayı tercih edersiniz. Yani siz para kazanmıyorsanız ve biri size sektör çok kötü dediğinde balıklama bu lafa atlayıp yaşadığınız zorlukları sıralamaya başlarsınız. Oysa tek yapmanız gereken TÜİK sayfasına girip verilere bakmaktır. Bunu yapmış olsak her şeyin gayet normal ilerlediğini ve aslında bizim kendi adımıza kötü geçen bir yıl olduğunu rahatlıkla görebiliriz. Ancak gerçekleri görmek yerine gerçek olmayanlara inanmak her zaman en kolayıdır.
Benim tecrübe ettiğim her yıl içerisinde belli dönemlerde bir sıkışma yaşandığı ve bir süre sonra bu sıkışmanın çözülmesiyle yıllık satış adetlerinin olması gerektiği yere geldiği ve hatta üstüne çıktığıdır. 2024 yılında ilk 6-7 ay yavaş giden satışlar son 3-4 ay sıçrama yaparak şu an itibari ile 1.250.000 seviyelerine gelmiş durumda. Aralık dataları ile birlikte benim beklentim 1.400.000 adet civarı yılı kapatacağımız yönünde ki zaten ülkede gördüğümüz en yüksek satış adedi 1.500.000 adet. Bu durumda gayrimenkul sektöründe satış adetleri öyle pek de kötü giden bir şey olduğunu göstermiyor. %10 bile olmayan bir geri çekilme benim düşünceme göre gayet normal bir durum.
Tabi piyasada satış yapamayan müteahhit veya 2. el sahipleri yok mu? Elbette var. Piyasanın dinamiklerinde fiyat belirlemediğiniz bir ortamda zaten satış yapmayı beklemek hayalperestlikten öte bir şey değilse çok da dikkate alınacak bir düşünce değildir. Piyasa kendi gerçekleri ile hareket ettiğinden kişilerin kendi hayalleri ve beklentileri piyasaya hiçbir zaman yön vermemiştir ve vermeyecektir. Piyasadaki satılık konutların her zaman için ortalama %70’inin satılabilir fiyatın çok üzerinde olduğu gerçeğini de bir kenara koyarsak bu durum çok daha anlaşılabilir bir hal alır; anlamak isteyen için bu gerçek kafidir, anlamak istemeyene zaten ne anlatsak bir işe yaramaz.
Bir de üstüne üstlük satılan bir mülkün geri dönüş oranının 16-17 yıl olduğu bu ortamda mülk satılmayacaksa ne zaman satılacak? Daha 1 yıl önce geri dönüş oranı 25-30 yılları bulurken mülk satıldıysa bu ortamda satılmaması zaten pek akla mantığa yatan bir durum değildir.
Aslında konu her yıl olduğu gibi çok basittir; gayrimenkul sektöründe piyasa gerçekleri ile fiyat belirleyenler satar; kendi hayalleri ile fiyat belirleyenler bakar. “O satanlar hep zararına satıyor” gibi anlamsız mazeretler de ne yazık ki gerçeği değiştirmez.
2025 yılınızın önceki yıllardan daha iyi geçmesi dileğiyle…